BU sezon derbilerde henüz galibiyet alamayan Trabzonspor, çiçeği burnunda teknik direktörü Fatih Tekke yönetiminde Kadıköy deplasmanına çıktı.
Bu maç özelinde Tekke'den farklı bir oyun planı bekleniyordu; nitekim sahaya çıkan ilk 11, bu beklentiyi doğruladı.
Trabzonspor, savunma kurgusunda alışılmışın dışında bir yapıya geçti.
Arif'in zaman zaman stoperleştiği, Mustafa Eskihellaç'ın çizgiye açıldığı ve takımın 5-3-2 dizilişiyle sahada durduğu bir yapı dikkat çekti.
Özellikle ilk yarıda bu savunma düzeninin büyük ölçüde işe yaradığını söylemek mümkün. Zaman zaman pozisyon verilse de, Fenerbahçe'nin derbilerde ev sahibi olduğu maçlarda kurduğu yüksek baskıya bu kez izin verilmedi.
Hücum tarafında ise Trabzonspor maça kısa paslarla geriden çıkma hedefiyle başladı.
İlk yarının sonuna doğru rakip yarı sahada sayıca fazla bulunmanın ödülünü Dragus'un golüyle alan Trabzonspor, soyunma odasına 1-0 önde girdi.
İkinci yarı ise bambaşka bir hikâyeye sahne oldu. Fenerbahçe, diziliş değişikliğine giderek üçlü savunmaya döndü ve baskı dozunu artırdı.
Trabzonspor'un bu dakikaları nasıl atlatacağı maçın kaderini belirleyecekti.
Ancak işler planlandığı gibi gitmedi.
Önce kolay bir penaltı, ardından bir duran topta yaşanan iletişim sorunu, Trabzonspor'u geri düşürdü. Bu iki golün ardından oyun tamamen
Fenerbahçe'nin kontrolüne geçti ve Trabzonspor, ilk yarıdaki planından uzaklaşarak maçı çeviremeyecek duruma geldi.
Elbette Fatih Tekke'den mucizeler yaratması beklenmiyor. Ancak ilk 45 dakikada ortaya konan sağlam kurgunun, ikinci yarıda neden sürdürülemediği üzerine düşünülmesi gereken önemli başlıklar var. Bu maç, yalnızca bir kayıp değil; aynı zamanda teknik anlamda da büyük bir analiz fırsatıydı.