Siyasetçi Hatasını Kabul Eder Mi?
ÖZÜR dilemenin bir erdem olduğunu tekrarlar dururuz ama pek özür dilemeyiz.
Üstüne özür dileyen birisini görünce de bunu bir zafiyet olarak kabul ederiz.
Hele ki özür dileyen tabiatı gereği iddialı olması gereken bir siyasetçi ise dilimize dolarız.
Dolayısıyla bu toplumda özür dilemek, hele de bir siyasetçinin özür dilemesi cesaret ister.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu cesareti gerektiğinde gösterebilen liderlerden!
En fazla ses getireni FETÖ konusunda olmak üzere, özeleştiri yapması gerektiği noktalarda çekinmeden seçmeni ve milleti ile halleşebilen bir siyasetçi Erdoğan!
Karşıtları ne kadar eleştirirse eleştirsin samimiyetle yapıldığı için Erdoğan'ın hanesine artı olarak yazılıyor bu özürler.
Seçmeni, Erdoğan'ı samimi, içten ve gerektiğinde özeleştiri yapabilen bir lider olarak kabul ediyor.
Erdoğan'ın seçmeni ile helalleşmesi, muhaliflerinin beklediği gibi zayıf, güvenilmez ve sık sık hata yapan bir görüntü oluşturmuyor.
Son günlerde Türkiye, şeklen de olsa hata yapabildiğini kabul eden ikinci bir siyasetçi örneği daha gördü;
Muharrem İnce.
Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde İsmail Metin Temel Paşa'nın "apoletlerini sökeceğini" söylemişti.
Muharrem İnce, seçimi kaybettikten sonra apolet sökme açıklamasının bir hata olduğunu kabul etti.
İnce, kabul ettiği hatalarına bir yenisini daha ekledi.
Önceki günlerde sosyal medyadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yahudi kuruluşundan cesaret madalyası aldığını iddia etmiş, buradan yola çıkarak Erdoğan'ın yerli ve milli olamayacağını söylemişti.
Bu kısacık açıklama, içerisinde birden çok hata barındırıyor.
Birincisi ödülü alan Erdoğan olsa da ödül sahibi başkalarıydı.
İkinci Cihan Harbi'nde Yahudileri soykırımdan kurtarmak için çabalayan Türk diplomatlara verilmişti ödül.
Diplomatlar bugün hayatta olmadıkları için ödülü onların namına Erdoğan aldı.
Dahası açıklama başlı başına bir nefret söylemi örneği.
Muharrem İnce, önce bir Yahudi kuruluşundan ödül almak tek başına neden bir kusur sayılıyor, eleştirilerine muhatap oldu.
Daha sonra yaptığı bir açıklama ile Yahudi Cesaret Ödülü üzerinden yaptığı eleştirinin yanlış olduğunu kabul etti.
Kılıçdaroğlu gibi girdiği her seçimi kaybetmesine rağmen hatayı hiçbir şekilde kabul etmeyen bir genel başkan profilinden sonra İnce'nin özürleri ve hatasını kabul etmesi şüphesiz kıymetli.
Ancak İnce'nin özürlerinin de başka sorunları var.
Öncelikle İnce hakaretamiz ifadelerle hedef aldığı muhataplarından açıkça ve samimiyetle özür dilemiyor.
Tek yaptığı gelen yoğun tepkiler üzerine o sözleri söyleyerek yanlış taktik uyguladığını itiraf etmek.
Her iki örnekte de ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ne de Metin Temel Paşa'dan dilenmiş bir özür veya teslim edilmiş bir hak yok.
Dilini tutamayan, olgunlaşmamış bir insan gibi gaza gelen, mesnetsiz saçma sapan iddiaları dile getiren ve sonrasında çokça tepki görüp özür dilemek zorunda kalan bir siyasetçi var karşımızda.
Şüphesiz günün sonunda hatasını kabul etmek de bir erdemdir.
Ancak hangi hataların neticesinde özür dilemek zorunda kaldığınız da önemli.