Maske düşüren rakamlar
ZOR zamanlardan geçiyor Türkiye.
Darbe girişimleri, ekonomik saldırılar, sınır ötesi operasyonlar derken başımıza bir de bu Koronavirüs belası çıktı.
Diğerlerini nasıl defettiysek buna da aynı tarifeyi uygulayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.
Devlet tüm gücüyle dünyaya örnek olacak bir mücadele yürütüyor. 83 milyonun sağlığını, geleceğini güvence altına almak için aylar öncesinden başlatılan kararlı ve etkili bir operasyon yürütülüyor.
Eksikler, hatalar yok mu?
Elbette var. Ama bu mücadeledeki doğrularımız bütün yanlışlarımızı tolore edecek kadar çok.
Maalesef bu süreçte en az virüsün kendisi kadar felaket tellalları, etki ajanları ve sosyal medya trolleriyle de mücadele etmek zorundayız. Yaklaşık 10 gündür sağlık çalışanlarının maske ve tıbbi malzeme bulamadığı iddiasıyla bulanık suda balık avlama derdindeler.
Peki gerçek ne? Türkiye'de tıbbi maske ve malzeme konusunda bir sıkıntı yaşanıyor mu?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüs tehlikesini aylar öncesinden gördüğü halde gerekli tedbirleri almamış mı?
Bu soruları Medikal sektörünün çatı kuruluşu olan SEİS'in Başkanı Metin Demir'e sordum. İşte cevaplar.
-Türkiye'de ventilatör (solunum cihazı) ve koruyucu malzeme (maske ) konusunda hiçbir sıkıntı yok.
-Virüs daha Türkiye'ye girmeden Şubat ayında Sağlık Bakanlığı ile görüşmelere başladık. Bakanlığın talimatıyla N95 ve bazı maske türlerinde 'Önce Türkiye' diyerek ihracatı durdurduk.
- Bugün itibariyle 11 milyon adet üç katlı maske, 40 milyon adet eldiven, 750 bin adet tulum, 740 bin adet N95 maske, 140 bin adet gözlük ve 120 bin adet önlük olmak üzere toplam 52 milyon 750 bin adet koruyucu tıbbi malzemeyi Sağlık Bakanlığı'na teslim ettik.
Demek ki neymiş.. Sağlık Bakanlığı ve medikal sektörü aylar öncesinden virüse karşı tedbir almaya başlamış.
Birilerin ısrarla iddia ettiği gibi Türkiye'de tıbbi malzeme ve maske sorunu yokmuş.
Tersine 7-24 çalışan, üreten bir medikal sektörümüz varmış.
Medikalciler stratejik bir sektör olduklarının anlaşılmasından memnunlar. Ancak merdiven altı üretim yapan bazı fırsatçılar yüzünden bütün bir sektörün stokçulukla suçlandığı ve itibarının zedelendiği kanaatindeler.
Böyle sıkıntılı bir süreçte yanlış anlamalar olması kaçınılmaz. Önemli olan bakanlık ve sektörün Türkiye için gerçekleştirdiği güç birliğinin sonuç vermesi.
Yukardaki rakamlar hem sektörün üretim kapasitesini hem de zor günlerde neler yapabileceğini gösteriyor.
Aynı zamanda maskeli provokatörlerin de maskelerini düşürüyor. Türkiye için taşın altına elini koyan medikal sektörü her türlü övgüyü hak ediyor.
Moral bozmadan, paniğe kapılmadan mücadeleye devam edeceğiz.
Ve hep birlikte başaracağız...