Emre Cemil Ayvalı henüz 30 yaşında genç bir siyasetçi.
Bir TV programında söylediği söz nedeniyle 10 gündür adeta linç ediliyor.
Koca koca siyasi partilerin 70'ine merdiven dayamış liderleri onun bağlamından koparılarak manipüle edilen bir cümlesini kendilerine dayanak yapıyor ve "Gördünüz mü? Kimin FETÖ ile yürüdüğü ortaya çıktı" diye nutuk patlatıyor.
Hani son 10 yılda neler yaptıklarını bilmesek kendilerine inanacağız… Ama arşiv diye bir şey var. Biz unutsak da arşiv unutmuyor…
Tarih 15 Mart 2014… Yerel seçime iki hafta kalmış. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'nın Kepez ilçesindeki seçim mitinginde "Bundan böyle bu örgütün sözde Türkçe Olimpiyatları diye bir şey olmayacak. O defter kapandı" diyor.
Normalde bu açıklamaya ilk tepkinin Pensilvanya'dan gelmesi gerekir değil mi? Öyle olmuyor.
Ses Ordu'dan geliyor! CHP'nin Ordu Büyükşehir adayı Seyit Torun geçiyor kameraların karşısına ve bakın neler söylüyor:
-Ordu'daki bütün tesisleri ve yaylaları Türkçe olimpiyatlarına tahsis edeceğiz!
-Bu olimpiyatları yasaklamak bir akıl tutulmasıdır!
-Hizmet camiasına (FETÖ) ait okul ve öğretmenler Türkiye'nin marka haline gelmesine katkı sağlıyor!
-Hizmet camiası (FETÖ) devletin yapamadığını yapmıştır! Başbakan Erdoğan'a rağmen Türkçe olimpiyatlarını gerçekleştireceğiz.
Olimpiyatsever Seyit Torun, en vurucu ve bugüne ışık tutan cümlesini en sonda söylüyor.
"Bu kutsal ve güzide emanet artık bizim omuzlarımızda yükselecektir!"
Daha ne desin adamcağız… Daha nasıl anlatsın CHP'deki makas değişimini…
Birgül Ayman Güler o dönemde boşuna mı "Parti yönetimimiz inkar etse de 30 Mart seçimlerinde cemaatle ittifak yaptık" dedi.
Bu gerçeği dile getirerek tabanı uyaran Güler'i istifaya zorladılar. FETÖ'nün olimpiyatlarını omzunda yükseltme vaadinde bulanan Seyit Torun'u ise önce milletvekili, sonra genel başkan yardımcısı yaptılar!
Buraya kadar anlattıklarımız 2014 yılından.. Bu işin daha 2011'de yaşanan boyutları var.
Halen Pensilvanya'da Hocaefendisinin dizinin dibinde oturan Aykan Erdemir'i 2011'de hangi güç CHP Bursa Milletvekili olarak parlamentoya soktu? Aradan 10 yıl geçti. Kimse bu sorunun cevabını bilmiyor.
AK Parti'yi FETÖ üzerinden kıyasıya eleştirenler iş CHP'ye gelince anlamlı bir sessizliğe bürünüyor.
Çok sıkışırlarsa "CHP ile FETÖ asla bir araya gelmez. Partinin genetiği buna müsaade etmez" deyip işin içinden sıyrılıyorlar.
CHP liderinin danışmanları Fatih Gürsul ve Murat Aksoy FETÖ'den tutuklanıyor. Bunlarda tık yok.
Gürsul, kırmızı kategoride Bylock kullanıcısı çıkıyor. Örgüt üyeliğinden 10 yıl 6 ay hapis cezası alıyor. Ne partide ne dışardan CHP'yi destekleyen yoldaş medyada tek ses yükselmiyor.
Darbe gerçekleştiğinde CHP Parti Meclisi üyesi olarak görev yapan Alper Keten ve Caner Yenidünya FETÖ'den kamudaki görevlerinden ihraç ediliyor. FETÖ'nün meşhur Abant toplantılarının açılış konuşmasını yapan ve Kılıçdaroğlu'nun o dönemde yakın ekibinde görev yapan İştar Gözaydın FETÖ'den yargılanıyor.
Malum ekip yine kuzuların sessizliği moduna geçiyor.
Karanlık adam Enver Altaylı'nın kankası bir diğer danışman Rasim Bölücek'i, Abant toplantılarını hiç kaçırmayan parti yöneticisini, FETÖ'den tutuklanan Urla Belediye Başkanını saymıyorum bile.
Bu konuda daha fazla detay ve ek bilgi isteyen Emre Cemil Ayvalı'nın "Yönünü Şaşıran Ok" kitabını okusun.
Ayvalı'ya neden bu kadar saldırdıklarını kitabı okurken daha iyi anlayacaksınız…