Orgeneral Yamut'tan sonra Orgeneral Nurettin Baransel, Genelkurmay Başkanı oldu. Bir yıl görevde kaldı. Ama askeri müdahaleye kadar hep Yüksek Askeri Şûra Üyeliği yaptı. 27 Mayıs'ta emekli edildi.
27 MAYIS CUNTA ÇEKİRDEĞİ
1954 cuntasının kuruluş amacı doğrudan doğruya DP'yi devirip iktidarı almaktı. 1954'te kurulmuş olması enteresan; çünkü 27 Mayıs'ın yapılış gerekçelerinin hiçbiri 1954'te yoktu henüz. DP'ye karşı ne bir toplumsal muhalefet ne de bir siyasi muhalefet vardı; varsa da yeterli değildi. Onun için 1954'ten 1960'a kadar bu cuntalaşma faaliyeti devam etti. Önce örgüt kuruluyor. Örgütün belirli bir amacı var. Örgüt genişliyor. Sonra uygun bir konjonktürde darbe yapılıyor. 1954'te İstanbul'da Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay'ın kurduğu komiteye Faruk Güventürk, Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak, Orhan Erkanlı ve Necati Ünsalan gibi genç subaylar katılmışlardır. Ankara'da ise Talat Aydemir, Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'in yaveri Adnan Çelikoğlu, Sezai Okan, Osman Köksal ayrı bir komite kurmuşlardır. 1957 yılında İstanbul ve Ankara'daki iki komite birleştirilmiştir.
* 25 AĞUSTOS 1955 - 10 EKİM 1957 DÖNEMİ, HAKKI TUNABOYLU:
6 Haziran 1955-25 Ağustos 1955 tarihleri arasında idareten Kara Kuvvetleri Komutan Vekilliği, 25 Ağustos 1955 - 17 Eylül 1955 tarihleri arasında idareten Genelkurmay Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu. 17 Eylül 1955 tarihinde asaleten Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
Bu görevde iken, 6 Haziran 1956 tarihine kadar Genelkurmay Başkanlığı görevine de vekâlet etti. 6 Haziran 1956 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden 3 Ekim 1957 tarihinde emekli oldu. Görevinin ikinci yılında emekliye ayrılıp DP'den milletvekili seçildi. 1958'de vefat ettiği için 27 Mayıs darbe sonrası eski genelkurmay başkanı Yamut'un akıbetinden kurtulmuştu.
* 11 EKİM 1957 - 22 AĞUSTOS 1958 DÖNEMİ, FEYZİ MENGÜÇ:
Askeri Yargıtay Başkanı iken, 11 Ekim 1957 - 22 Ağustos 1958 tarihleri arasında idareten Genelkurmay Başkan Vekilliği görevini yürüttü.
DP SEÇİMİ KAZANDI
İbrahim Feyzi Mengüç Askeri Yargıtay Başkanı iken, Genelkurmay Başkan Vekilliği görevini yürüttü. NATO'ya giden ilk subaylardan olan Samet Kuşçu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde istihbarat subayı olarak görev yapıyordu. Milli Savunma Bakanlığı'nın İstanbul Temsil Bürosu Başkanlığı'nı yürütürken'' 9 subay'' olayı patlak verdi.
1954'te İstanbul'da ve Ankara'da kurulan iki ayrı darbe komitesi, 1957 yılında birleşti. Birleşik komite 27 Ekim 1957'de öngörülen seçimlerinde DP'nin kaybedeceğini varsayarak 29 Ekim Cumhuriyet bayramı töreninde zırhlı birlikler ile şeref tribünündeki DP'lileri tutuklayarak yönetime el koymayı planladı. Fakat seçimde DP kazandığı için darbe Şubat 1958'e ertelendi. Örgütün İstanbul grubunda yer alan Samet Kuşçu, DP iktidarına karşı darbe düzenlemek amacıyla ordu içinde gizli bir örgüt kurulduğunu İstanbul Ekspres Gazetesi sahibi ve milletvekili Mithat Perin ve İstanbul eski merkez komutanı emekli Tümgeneral Kazım Demirkan aracılığıyla hükümete ihbar etti. Kuşçu ile adlarını verdiği Albay İlhami Barut, Yüzbaşı Kazım Özfırat, Yarbay Faruk Güventürk, Binbaşı Asım Ural, Albay Naci Aşkun, Binbaşı Ata Tan, Yüzbaşı Hasan Sabuncu ve emekli subay Cemal Yıldırım tutuklandı. Dokuz subay soruşturma sırasında kendilerine yöneltilen suçlamaları reddettiler.
YARGILAYANA BAKINIZ
66. Tümen komutanı Tümgeneral Cemal Tural başkanlığında 26 Mayıs 1958'de başlayan yargılamalar altı ay sürdü. Mahkeme sonunda sekiz subayın beraatine, Samet Kuşçu ise orduyu isyana teşvik suçundan iki yıl hapsine karar verildi. Sekiz subay yeniden orduya geri döndü.
Kurtuldular mı?Kurtarıldılar mı?
27 Mayıs 19690 darbesi'nin devlet Başkanı olan merhum Cemal Gürsel,1958 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapıyordu.
BAYAR'IN DUYUMLARI
'9 SUBAY' olayı İhbar mektubu özellikle Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı harekete geçirir. Dönemin Milli Savunma Bakanı Şem'i Ergin 'olayı fazla büyütmeyelim' diye bastırır ve hakikaten sadece Samet Kuşçu mahkûm olur; diğer subaylar serbest kalır. Bu olaydan sonra Bayar ve Menderes'in, Şem'i Ergin'in yerine Ethem Menderes getirmeleri dikkatlerden kaçmamıştır.
Menderes'in, "Bu, orduya ait bir yaradır. Bunu deşmek bütün Silahlı Kuvvetlere sirayet ettirmek olur. Onlar kendi içlerinde halletsinler" dediği belirtilir.
İki yıl sonra, 27 Mayıs'ta Menderes'i devirecek askerler, o çekirdeğin içinden çıkacaktır. Kimilerine göre Demokrat Parti, 9 Subay Olayı'nda büyük hata yapmıştır. Eski Cumhurbaşkanı Bayar ise yıllar sonra gazetecilere "9 Subay olayı iyi değerlendirilse 27 Mayıs olmazdı" diyecekti. "Komitacı Bayar"ın tecrübesine itibar edilse, tarih başka türlü yazılır mıydı?