Hamdullah Suphi, kendisini parasız olarak Galatasaray'da okutan Abdülhamit için şu dizeleri yazmış: Belinde kabza-yi Osman, elinde bir Kur'an Beşiklerinde çocuklar boğan Kızıl Sultan Bu dizeler amcası Samipaşazâde Sezai'nin başyazarlığını yaptığı -
Jöntürkler'in Paris'te çıkan yayın organı- Şura-yı Ümmet'te yayınlanmış. Selanik'te Ziya Gökalp'in çıkardığı Genç Kalemler'e Celâl Sahir'le (Cumhuriyet'in sahibesi Berin Nadi'nin babası) birlikte katılırlar. Türkçü bir siyasi çizgidedir. İttihatçıların iktidarında öğretmen sonra da müderris (profesör) yapılmış.
Profesör yapıldığında 24 yaşındadır.
Türkçe'deki "Günaydın" ve "Tünaydın" kelimeleri Hamdullah Suphi Bey tarafından dilimize eklenmiştir.
Hamdullah Suphi'nin eşi Ayşe Saide Hanım; baba tarafından İsfendiyaroğlu (babası Ahmet Muhtar) anne tarafından da Ramazanoğulları Ailesi'ndendir.
Bahriye Nazırı Cemal Paşa, Hamdullah Suphi ve eşini, balayı için iki aylığına Almanya'ya gönderiyor, ama yollar kapandığı gerekçesiyle on bir ay kalıyorlar. Cemal Paşa'nın Suriye'de Araplara Türkleri sevdirmek için gönderdiği Halide Edip dışındaki kişi de Hamdullah Suphi'dir. Bu uzun balayı öncesi Hamdullah Suphi, Türk Ocakları Başkanı olmuş, ünlü nutukları burada atmaya başlamıştır. Bu nutuk yeteneğini, Mehmet Akif'in yazdığı şiir için kullanınca "İstiklal Marşı"nın sözleri olarak Meclis'te kabul ettirmiştir. İki kez Milli Eğitim Bakanı olmuş. Böylece, dede-baba-torun üç nesil aynı koltuğa oturmuşlardır. Türk Ocakları kapandıktan sonra Romanya'ya büyükelçi olarak tayin ediliyor. CHP ve sonra da DP'den milletvekili seçiliyor. Abdülhak Şinasi Hisar şöyle diyor: "Hamdullah'ın babası Subhi Paşa ve büyük babası Sami Paşa'dan evvelki ecdadı da Edirnekapısı'ndaki Nakşibendi tekkesinin bütün cemaat işleriyle uğraşan şeyhleri, aynı zamanda mevrus (miras kalmış ) mutasarrıfları idiler." Suphi Paşa'nın torunu, Suat Derviş'in ve Hamdullah Suphi Tanrıöver'in yeğeni Erdem Buri'dir. Sanat üzerine yazıları, müzik programlarıyla tanınıyor; Eşi, sesini çok beğendiğim Şarkıcı Tülay German en çok "Burçak Tarlaları" türküsünün yorumuyla bilinir.
Paris'e yerleşiyorlar.
Erdem Buri ölünce Paris'e gömülüyor.
Erdem Buri, 20 TL'nin üzerinde fotoğrafı bulunan Mimar Kemalettin Bey'in gelini Güngör Mimaroğlu'nun (İlhan Mimaroğlu'nun eşi) kuzenidir.
Güngör Hanım'ın önceki evliliğinden doğan oğlu ise Şovmen Rüstem Batum'dur.
DARÜŞŞAFAKA'YI KURDU
Geleneksel Türk Sanat Müziği'nin son halkası sayılan Suphi Ziya Özbekkan, Samipaşazâde Suphi Paşa'nın kızı Ayşe Behiye ile Yusuf Ziya Paşa'nın çocuğudur. Bir başka deyişle Hamdullah Suphi Tanrıöver, Suphi Ziya Özbekkan'ın dayısıdır. Besteci Yusuf Ziya Paşa; Evkaf ve Maliye Nazırı, Washington Büyükelçisi ama en çok Darüşşafaka'nın kurucusu olarak hatırlanıyor. Kardeşi Reşit Paşa da diplomattır.
İNTİHAR MI CİNAYET Mİ?
Suphi Ziya, altı yaşına kadar özel öğretmenlerle eğitiliyor, bir Fransız mürebbiyeden Fransızca öğreniyor. Amcası Reşit Paşa, Roma Büyükelçisi iken Roma'ya tayin ediliyor. İki yıl Roma'da bir yıl da Cenevre'de kalıyor.
Tensikat Komisyonu Üyeliği, İtibar-ı Milli Bankası Genel Sekreterliği, Türk Ticaret ve Sanayi Bankası Müdürlüğü, Kahire, Roma ve Londra Büyükleçiliği Ticaret Danışmanı, TMO Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ankara Radyosu Genel Müdürlüğü yapmış. Amcası Reşit'in ismi dedeleri Hariciye Nazırı Reşit Paşa'dan (Mustafa Reşit Paşa değil) geliyor. Reşit Paşa'nın babası Hasan Haydar Paşa dedesi ise Dramalı Mahmut Paşa'dır. Reşit Paşa, Sultan Abdülaziz'in intihar mı cinayet mi olduğu tartışmalı ölümünde ismi geçen kimselerden birisidir. Bu yüzden de cinayetin planlayıcısı Serasker Hüseyin Avni Paşa'yla bir toplantıdayken, toplantıyı basan Abdülaziz'in kayınbiraderi Çerkez Hasan tarafından Hüseyin Avni Paşa'yla birlikte öldürülmüştür.
YEĞENİNİ YANINA ALDI
Suphi Ziya Özbekkan, Galatasaray Lisesi ve Hukuk mezunu. Kadıköy Bahariye Caddesi'nde Kaymakamlık binası olarak kullanılan tarihi yapının sahibi olan Reşit Paşa, Roma Büyükelçisi olunca yanına yeğeni Suphi Ziya'yı aldırmış. Suphi Ziya Bey, bürokraside üst düzey görevler yapmış, Türk Ticaret ve Sanayi Bankası Genel Müdürü ve Ankara Radyosu Müdürü olmuş. "Küçük Koro"yu kuran kişidir.
YARIN: AİLENİN DİĞER KOLU VE BİR CUMHURBAŞKANI...
TAYFUN ER