İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bağırsak sağlığıyla ilgili TAKVİM'e önemli bilgiler veriyor: Dost bakteriler, bağışıklık sistemine dost ve düşmanlar hakkında gerekli bilgileri verirler. Dost bakteriler bağırsakta bulunan zararlı mikroorganizmaları kontrol altında tutarak, içeri sızmalarına izin vermezler. Mikrobik çeşitlilik azalırsa alerjik hastalıklar, otoimmün hastalıklar ve diyabet gibi kronik metabolik hastalıklar daha sık olarak ortaya çıkacaktır.
ŞİFRE KALINBAĞIRSAK
Probiyotik ve prebiyotiklerin esas etkili olduğu yer kalınbarsaklardır. Probiyotikler canlı organizmalar; prebiyotikler ise bu canlı organizmaların kaliteli gıdalarıdır. Probiyotik olabilmek için 3 şart vardır; mikroorganizmanın kimliğinin, sayısının belli olması ve belirli bir sağlık yararı ortaya çıkmasıdır. Markette satılan yoğurt, peynir, kefir, boza, turşu gibi fermente gıdalar probiyotik olarak kabul edilemez. Kefiri evde mayalamak daha faydalıdır. Pastörize sütten yapılmış; ısıtılmış, kaynatılmış veya ızgarada pişirilmiş peynirde yararlı mikroorganizma bulunmaz. Fermente gıdalar içerdikleri canlı mikroorganizmalar kadar bağırsak mikrobiyotasına destek olurlar fakat probiyotik değildir. Sebze, meyve, tam tahıl, kuru baklagiller prebiyotik etkiye sahiptir.
İLK PREBİYOTİK ANNE SÜTÜ
Probıyotıkler ev sahibinin sağlığına fayda sağlayan seçkin ve seçilmiş mikroplardır. Prebiyotikler ise kalın bağırsaktaki mikroplar için besin işlevi gören gıda parçacıklarıdır. Anne sütünde bulunan sıkı bağlı şeker grubu ilk karşılaşılan prebiyotiktir. Prebiyotik dayanıklı nişasta ile eş anlamlıdır. Hindiba kökü, karahindiba yaprakları, yerelması, enginar, pırasa, sarımsak, soğan, brokoli, muz, çerezler ve buğday kepeği doğal inülin içeren kaliteli prebiyotiklerdir.
YARIN: HER PROBİYOTİK ALINMAZ