Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yazdı: İslam aşırılığı onaylamaz

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "İslam aşırılığı onaylamaz" başlıklı yazısıyla okurlarımızdan gelen soruları yanıtladı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 15 Nisan 2021 tarihli yazısı...

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :15 Nisan 2021
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yazdı: İslam aşırılığı onaylamaz

İÇİNDEKİLER

İslam, denge ve itidali emreder. Gerek ibadet, gerek sosyal ilişkilerde ölçülü olmayı öngörür. Biz bunu iki uçtan uzak durma yani ifrat ve tefritten sakınma olarak ifade edebiliriz. Dini yaşamada aşırı isteklerden veya işi tamamen gevşetmekten sakınmak emredilmiştir.

İslam, meşru zevkleri yasaklamamıştır. Her yasakladığının karşılığında müsaade ettiği bir mübah (müsaade edilen) vardır. Domuz etini yasaklar ama yüzlerce et türüne müsaade eder. Zinayı yasaklar ama evliliğe müsaade eder. Ramazan ayında oruç tutun der ama 11 ay boyunca kişiyi özgür bırakır. İçkiyi yasaklar ama binlerce içeceği serbest bırakır.

KUR'AN'DA DENGE
Birçok ayet aşırılıktan uzak durmayı hatırlatır. "Allah h kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez" (Bakara, 286). Bu zorluk ibadet, helal ve haram anlamıyla ilgilidir. Yani, dini emir ve yasaklar uygulanabilir noktadadır. Allah (CC) uygulanamayan bir şeyi emretmez. "Allah size kolaylık ister, zorluk istemez" (Bakara 185). Bu ayet açıkça gösteriyor ki, dinin gayesi kulu uygulanamaz emirlere muhatap yapıp zorlamak değildir. Dinin böyle bir amacı olmaz.

Allah kuluna her işi, her emri, her yasağı kolaylaştırır ki uygulayabilsin. Hz. Peygamber'in (SAV) önünde iki seçenek konulmuşsa ve ikisine de müsaade edilmişse Hz. Peygamber (SAV) kolay olanı tercih ederdi. Hz. Aişe bunu haber veriyor. Bu nedenle de orta yolu tutunuz. Amellerinizi kemale yaklaştırınız. Sabahleyin zeval ile akşam arasında ve biraz da gece çalışın, dengeden, itidalden ayrılmayın.


Hz. Peygamber, ölçüsüz şekilde ibadete müsaade etmemiştir. Be nedenle de "Dinde aşırı gidenler yok oldu" buyurmuştur. Ayrıca eskiye dair de uyarıda bulunmuştur: "Dinde aşırı gitmekten sakının. Sizden öncekiler dinde aşırılıkları yüzünden yok oldu."


Medine'de bu ölçüleri uygulattı. Bir gün mescitte iki direk arasına konulmuş bir ip gördü. "Bu ip nedir?" diye sordu. "Eşiniz Zeynep (RA) ayakta namaz kılmaktan çok yorulunca bu ipe dayanarak namaz kılıyor" dediler. Efendimiz (SAV) bundan rahatsız oldu ve "İpi çözün, gücünüz olunca ayakta namaz kılın, yorulunca da yatsın ve uyusun" buyurdu.

SORU CEVAP

1- Mahkemeye boşanmak için başvurduk. Mahkeme boşarsa dinen de boşanmış olur muyuz?
Mahkeme yoluyla gerçekleştirilen boşanmalar, bir bain talak (boşanma) olarak geçerlidir. Yani eşinizle dinen de boşanmış olursunuz.

2- Sağlık nedeniyle Hac ibatedini yapamayan kişi, vekâleten Hac yaptırmak yerine; parayı sadaka verebilir mi?
Farz ibadetlerde, asıl olan kişinin bizzat kendisinin yapmasıdır. Hac ibadetini yapamayacak derecede sağlığı bozulan veya yaşlılık nedeniyle kendisi hacca gidemeyecek durumda olanlar, masraflarını karşılayarak vekil gönderebilirler. Fakat vekil gönderecek parayı fakirlere sadaka ve hayır kurumuna yardım olarak vermekle hac görevini yerine getirmiş sayılmaz.

3- Vesvese şeytandan mıdır?
Hz. Peygamber, vesvesenin şeytanın bir oyunu olduğunu belirtir. Hz. Ali "Bizimle ehli kitap arasındaki en büyük fark, şeytanın vesvesesidir" der. Şeytan onlarla uğraşmaz. Müminleri de imanlarında şüpheye düşürünceye kadar uğraşır. Şeytan galip gelirse Müslüman'dan da uzaklaşır.

BİR HADİS
"Her kim bir oruçluya iftar yemeği verirse kendisine onun sevabı kadar sevap vardır, oruçlunun sevabından bir şey eksilmeksizin." (İbn Mâce, Sıyam: 45)

BİR AYET
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri in, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Bakara, 25)

BİR ESMA
El-Kuddûs: "Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdise layık olan."

BÜYÜKLERİN DUALARI: HZ. ÖMER'İN DUASI
Allah'ım! Beni izzetinle ansızın yakalamandan yahut gaflette bırakmandan veya gafillerden kılmandan sana sığınırım. Allah'ım! Benim amelimi salih kıl, kendin in onu halis kıl ve başkası için onda hisse koyma. Allah'ım! Beni iyiler arasında öldür, beni kötülerden kılma, beni ateş azabından koru. Beni, iyiler arasına kat. Allah'ım! Bana sağlık ver ve beni bağışla. Allah'ım! Bana kendi yolunda şehit düşmeyi ve Peygamber'inin şehrinde vefat etmeyi nasip eyle.