Meme kanseri, memede görülen hücre gruplarından birinin ya da bir kısmının değişime uğraması veya kontrolsüz olarak çoğalarak tümör sonucunda ortaya çıkıyor. Kanserli olan doku kitlesi önce yakın çevresine, daha sonra da memeye yakın lenf bezlerine yayılıyor. Zamanında tanı konması bu noktada önem teşkil ediyor. Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, bilinmesi gerekenleri TAKVİM'e anlatıyor:
ŞİŞLİK VE BOYUT ARTIŞINA DİKKAT
50 yaş üstü olmak, ilk adetin erken görülmüş olması, menopoza geç yaşta girilmesi, ailede meme kanseri öyküsü olması, hiç emzirmemiş olması, daha önce kitle ve tümör bulgularına rastlanılması, ilk doğumunun 30 yaş sonrası olması risk grubunu oluşturuyor. En bilinen belirti memede elle hissedilen bir sertlik veya kitledir. Bunun dışında iki meme arasında görülen ve daha çok son dönemde fark edilen asimetrik görüntü, meme başında veya cildinde içe doğru çekintiler, memede portakal kabuğuna benzer bir görüntü, şişlik ve boyut artışı, meme başından pembe veya kırmızı renkte akıntı, koltuk altında sertlik veya kitle gibi belirtileri sayabiliriz.
BİYOPSİ İLE KESİN TANI
Meme kanserinin en sık görüldüğü yaş aralığı 50-70 yaş aralığıdır. Meme kanserindeki artışın en önemli sebebi kadınlardaki östrojen ve progesteron üretiminin fazlalığını söyleyebiliriz. Özellikle uzun süre östrojene maruz kalmak meme kanseri riskini artırmaktadır. Fizik muayene yani elle muayene veya tarama mamografisinde eğer anomali bir durum saptanırsa tanı için ilave görüntülemeye ihtiyaç duyulabilir. Biyopsi yöntemi meme kanseri tanısını koymak için tek kesin yöntemdir.
NÜKSETME OLASILIĞI YÜKSEK
Lokal tedavi dediğimiz durum kanserin bulunduğu alanın çıkarılması ya da yok edilmesi durumudur. Cerrahi tedavi ve radyoterapilerle de meme içindeki kanserli kitle tedavi edilir. Tedavi süreci tamamlansa bile tekrar nüksetme olasılığı yüksek olan bu hastalık türünde tedavi sonrası düzenli aralıklarla yapılacak kontroller faydalı olacaktır. Yılda bir kez östrojen ve progesteron hormonunun bakılması noktasında kadın doğum muayeneyi önem arz etmektedir. En önemsediğim ise psikolojik destektir. Bu süreç meşakkatli bir süreç olduğu için hem tedavi sırasında hem de sonrasında bu desteği almak oldukça önemlidir.
KORUNMAK İÇİN 5 ÖNERİ
▼ Egzersiz ve düzenli sporu hayatınıza dahil edin.
▼ Alkol ve sigaradan kaçının.
▼ Bebeğinizi uzun süre emzirin.
▼ Akdeniz usulü beslenmeyi yaşam tarzınız olarak benimseyin.
KADIN SAĞLIĞININ ŞİFRELERİ 3/ Prof. Dr. Gökalp ÖNER
YARIN: İDRAR KAÇIRMA