Toplumda sık görülen ve metabolik bir sendrom olarak bilinen insülin direnci, sinsi ilerliyor. Pankreasın ürettiği insülinin etkisiz kalması sonucu daha fazla insüline ihtiyaç duyması olarak biliniyor. Normalde bir ünite insülin kan şekerinde 30 mg/dl'lik düşüşe yol açarken, insülin direncinde bu durum 10 mg/dl'lik bir düşüşe yol açıyor. İnsülin seviyesi ne kadar yüksek ise direnci de o kadar fazla oluyor. Peki, bu hastalık nasıl ortaya çıkıyor? Nasıl tedavi ediliyor? Vücuda nasıl etkileri bulunuyor? İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bilinmesi gerekenleri TAKVİM okuyucuları için açıklıyor...
YANLIŞ BESLENME
İnsülin, yağ depolayan, vücutta inflamasyon ve oksidatif strese yol açan bir hormon olarak biliniyor. Günümüzde aşırı şeker, aşırı yağ, fazla tuz, katkı maddeleri, hormonlar, tarım ilaçları, antibiyotikler ve GDO'lu besinler insülin direncine yol açıyor. İlaç olarak sık kullanılan statin ve beta blokerler de insülin bu durumu beraberinde getiriyor. İnsülinin tüm bu etkileri sonucu hipertansiyon, yüksek kolesterol, yüksek trigliserid, kalp damar hastalıkları, kanser ve depresyon gelişebiliyor. Bel ve boyun kalınlığına, yemeklerden sonra hipoglisemi ataklarına yol açıyor.
DENGEYİ BOZAR
Ailede obezite, hipertansiyon ve kalp hastalığı varsa insülin direnci riski de artıyor. İnsülin direnci, vücudun tüm hormonal dengesini olumsuz etkiliyor. En çok da tiroit hormonları, kortizol ve stres hormonlarını etkiliyor. İnsülin direnci nedeniyle tiroit fonksiyonları bozuluyor, Polikistik Over Hastalığı ve kısırlık ortaya çıkıyor. İnsülin direnci ve diyabeti önlemek için tiroit hormonları ve stres hormonlarının normal olması gerekiyor. Yüksek insülin direnci, karın bölgesinde yağlanmaya yol açıyor. Bel ne kadar kalınlaşırsa, ömür de o kadar kısalıyor. Yüksek insülin, kronik hastalıkları da beraberinde getiriyor. Bunun sonucunda hipertansiyon ve kalp yetersizliği gelişiyor.
Sıvı içecekler 
