Soğuk savaş dönemi diye anılan yıllar Amerika ile Sovyetler Birliği mücadelesi ile geçti. Kapitalist anlayış ve liberal sistemin adresi Amerika, sosyalist ve komünistlerin Kabe'si (!) Sovyetler'di. 1990'da Gorbaçov'un yeniden yapılanma politikaları sonucu dünya bir anda çok değişti. Gelişmeleri zihnimizde canlandırabilsek, bir insanın hayatında görebileceği müthiş ve inanılmaz şeylerin 5-10 yılda yaşandığı aşikardır.
Sovyetler dağılmış, ABD karşısında güç dengesi bozulmuş, Türk Cumhuriyetleri'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda yeni devlet bağımsızlığını ilan etmişti. Avrupa ve Asya'daki sınırlar yeniden çizilirken milli-dini hassasiyetler farklı şekilde öne çıkmıştı.
Değişen dengeler üzerine ABD fırsatı kaçırmayıp Yeni Dünya Düzeni adıyla hakimiyet alanını genişletmişti. Sonrasını yaşayıp gördük. Irak, Afganistan, Somali, Kosova, Bosna'ya doğrudan, Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan gibilere "Turuncu devrim" denilen işbirlikçilerle müdahale etmişti.
Siyasi ve ekonomik alanda da boş durmadı... Dünyanın her tarafına 40 başlı ejderha gibi çökmeye çalıştı. Özellikle enerji sermaye piyasalarında hakimiyet elde etmek istedi. Çoğu ülkede maalesef başardı!

Halk, yalanlarla uyuşturuldu
Toplumların içindeki medya yıldızları, siyasetçi, bürokrat ve işadamlarını etkileyip tavlayarak (!) küreselleşme balonlarıyla "Dünyada artık dışa açılma var. İşbirliği şart" propagandalarıyla halk, yönlendirilip kandırıldı. Ülkelerin zenginliğini sağlayan fabrika ve işletmeleri, bağımsızlıklarının da işareti olan tersane ve limanları özelleştirme adıyla satılıp elden çıkartıldı. Bankaları ya ortaklıkla, ya da devredilerek yok edildi. Medya kontrollü güç haline getirildi. Ülkenin gerçekleri yerine spor ve magazin dünyasından atraksiyonlarla, afyon yutturulurcasına halk uyuşturuldu. Toplumlar ve insanlar, yapılan zamları, hırsızlık, yolsuzlukları konuşup tartışacağı yerde, spor kulüplerini, topçuları, sanatçı diye gösterilen bazı ekran soytarılarını diline dolayıp ömür tüketir hale geldi.
Böyle bir süreçte, bugün dünyada yeni bir döneme giriliyor sanki. Dağılışıyla her şeyi altüst eden Sovyetler Birliği'nin yerindeki Rusya'da, yeni yönetim dönemi başlıyor. Ruslar'a büyük hava veren, Çarlık dönemlerindeki güç ve kudretle anılan Devlet Başkanı Putin Başbakanlığa geçiyor. Anayasalarına göre Devlet Başkanlığı süresi dolduğu için Başbakanlık formülü geliştirilmiş ve yetki görevleri de artırmışlardı.

Yabancılara yasak getirildi
Putin, Devlet Başkanlığı'nın son gününde, tarihe geçecek bir konuda, çok önemli bir karar alıp imzaladı. Yabancıların, ülkedeki yatırımlarına sınırlama getirdi. Enerjide ve stratejik alanlarda, doğalgaz kaynaklarında, telekomünikasyon denilen telefon ve her türlü haberleşmede, havacılık, uzay ve savunma sanayinde, yabancıların yatırım, alım-satım yapmalarıyla birlikte araştırmada bulunmalarını bile yasakladı. Kısaca, toplam 42 sektörde yabancılara yasak getirildi.
"Dünyaya açılıyoruz" diyerek herkese kapılarını açan ve özelleştirme ile küreselleşmelere örnek gösterilen Rusya bu kararı alırken Türkiye gibi ülkeler aval aval bakıyor. İnşallah, gün gelir, bizim de aklımıza dank eder ve Putin gibi bir devlet adamları sayesinde, kıymetini bilmediğimiz servetlerimize dört elle sarılırız. İnşallah!