Kendi partilerindeki kadınları, feminizmin kölesi olmamaya davet eden politikacılar ülkesinde.
O politikacı hanımefendiye sormak gerek!
"4 kadın ancak 1 kadın eder" diyenlerin çağdışı düşüncesini, hangi gerçeğin kölesi yapacak?
Sofradaki yeri öküzlerden sonra gelen kadınlar memleketinde...


Yıllarca Avrupa'yı şeytan belleyenlerden birinin, geçen akşam televizyonda, Avrupa Birliği hayranlığı vardı ki, acı acı güldüm.
Avrupalı olmanın zerresine izin vermeyen ruhlarıyla, kullandıkları kelimeler arasındaki "ikiyüzlülüğü" gördüğüm içindir ki, "Vah benim güzel ülkem" diye iç çektim.
Avrupalı olmak isteyenlerin, din üzerinden siyaset, belediye üzerinden ganimetle işi yoktur.
Bizleri Ortadoğu'ya sürüklemek isteyen sahte Avrupalı'nın da, böyle savunma avukatlarından hiç farkı yoktur.
Onların ortak mıknatısı da budur.
"Maskeli balo!"


Kapalı yerlerde sigara içme yasağına karşılık, milletvekilleri için 19 Mayıs'tan itibaren Meclis'in bahçesine "sigara çadırı" kurulacak.
Vatandaşa uygulanan yasaktan, milletvekillerinin de nasibini aldığını gördüğüm zaman.
Değmeyin keyfimin çadırına!


Parti değiştiren dönek politikacıları izliyor musunuz?
Dönek gazeteciler gibiler.
Para ve çıkar neredeyse, onların . çadırı da orada.
Gazeteciliğin ve politikanın kirlendiği ülkelerde, toplum nasıl temiz kalabilir ki!


Gelelim televizyonlara.
Kraliçenin ayaklarının koktuğunu, espri malzemesi yapanların itibar gördüğü bir memlekette, bu televizyonların halka vereceği ne olabilir.
Çok net olarak söylüyorum, "Televizyonların ağzı kokuyor!"
Ne acıdır ki, birileri de, onların ağzının içine düşüyor!


Oysa bu televizyonların bir sahibi olmalıydı.
Paranın ve reytingin değil, asaletin ve ahlaklı yayıncılığın getirisini hesaplayan.
Onurlu bir ömrün patronu olmayı, milyon dolarlara değişmeyen.


Çocuklarımızı zehirleyen mantarları kim besliyor sanıyorsunuz?
Çadırının üstüne şıp diye dolar damlayan, patronlar ülkesinde.