Gül, küresel barış için yeni bir diplomasi dili geliştirilmesi gerektiğini söyledi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eksen tartışmaları konusuna farklı bir boyut kazandırdı. Gül, dünyanın ekseninin sürekli değiştiğini hatırlatıp, "ABD gibi Türkiye de bölgesindeki gelişmelere kayıtsız kalamaz'' dedi. Gül, "Türkiye'yi, Ortadoğu'daki yapıcı girişimleri nedeniyle Batı ekseninden kaymakla suçlamak, Pasifik'teki sıkıntıları çözmek için çaba sarf eden ABD'yi transatlantik ilişkilerini terk etmekle suçlamaya benzemektedir'' diyerek eleştirilere yanıt verdi. Gül, New York'ta önce Dış İlişkiler Konseyi'nde, ardından da Columbia Üniversitesi'nde "Dünya Liderler Forumu'' kapsamında, "Türkiye'nin Refah Dolu Gelecek İçin Küresel Vizyonu'' adlı konuşma yaptı. ABD kamuoyuna ve dünyaya New York'tan seslenen Gül'ün mesajları şöyle:
ABD İLE GÜÇLÜ ORTAKLIK
Türkiye ile ABD arasında güçlü bir ortaklık var. ABD medyası ve Kongre'de son dönemde Türkiye hakkında yanlış bilgiler ve önyargılı değerlendirmelere dayanan olumsuz haberler çıkıyor. Türkiye her zaman ABD'nin güvenilir müttefiki olacaktır.
İSRAİL VE FİLİSTİN FARKLI
İsrailliler ve Filistinliler aynı millet değil, aynı milletin parçaları değil. Gazze, İsrail'in işgal ettiği topraklar. Gazze, İsrail'in değil, Filistin toprakları. Türkiye ve İsrail dosttur. Ancak geçen mayıs ayında [Mavi Marmara baskını konusunda] hiçbir şey olmamış gibi davranamayız, İsrail'in gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bütün bölgenin nükleer silahlardan arındırılması, İsrail'in güvenliği, Arap-İsrail barışı bir paket şeklinde ele alınmalı. Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırımlara karşı kullandığı hayır oyu, bu meselede diplomasi yolunda mesafe kat ettirdi. Müttefikler içerisinde İran liderleriyle samimi bir şekilde her şeyi konuşabilen, mesajlar verebilen Türkiye dışında hangi ülke var?
İRAN' DA DİPLOMASİ
İran konusunda iki ayrı yol var; biri savaş, diğeri diplomasi. Biz diplomasiyle çözüm istiyoruz çünkü savaş olursa bölgemizde olacak. Türkiye, elbette BM'nin İran'a yaptırım kararına uyacaktır. Biz enerji bağımlısı bir ülkeyiz, yüzde 98 oranında gaz ve petrol ithal ediyoruz. Türkiye, İran'dan gaz alıyor, bunun karşılığında ticaret yapması gerek, yapmazsa dış ticaret açığı oluşur. Türkiye milli çıkarlarını düşünmek zorunda.
AB VİZYONER DEĞİL
Bugün dünyada büyük olup da oynamayan bir oyuncu var açıkçası, o da AB. Maalesef AB, Türkiye'nin üyelik sürecini zaman zaman yavaşlatıcı politik bir tavır alıyor. AB üyesi ülkeler o kadar çok iç politikayla meşguller ki stratejik bakışları noksan. 50- 60 sene sonrasını hiç düşünmeyen bir AB var karşımızda. Bu değişecektir.
KÜRESEL YENİ DİPLOMASİ DİLİ
Eksenin kendisi sürekli değiştiğinden, 'eksen kayması' terimi artık polemiktir. Doğu-Batı, Güney- Kuzey ya da 1. Dünya, 2. Dünya ve 3. Dünya gibi kategoriler uygulanabilirliğini kaybetti. Türkiye olarak artık küresel bağlamda yeni bir dilin geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Buna 'Yeni Diplomasi Dili' demek istiyorum.
YENİ ANAYASA VE DEMOKRASİ
1980 askeri darbesinin ardından 30 yıl sonra Türkiye önemli anayasal değişiklikleri kabul etti. Bu referandumdan sonra siyasi partiler arasında yeni bir anayasa yapılması yönünde büyüyen bir görüş birliği olduğunu görmekten memnunum. Türkiye, dünya çapında bir demokrasi olmak istemektedir.
İNTERNET SANSÜRÜ YOK
Türkiye, İngilizce konuşulan ülkelerden sonra Facebook kullanıcısı en yüksek ülke. Ben de Twitter sayfamı sürekli takip ediyorum. Twitter, direkt bir bilgi kaynağı. Türkiye'de internet açısından bazı sorunlar var evet ama bunun sansürle ilgisi yok. Bu, bizim vergi kanunlarımızın yetersizliğinden kaynaklanıyor. Hem hükümeti hem de Meclis'i, bu kanunları en kısa zamanda güncellemeleri konusunda teşvik ediyorum.