Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, sığır eti ithalatı yapılabilecek ülkeleri açıkladı. Almanya ve Polonya'nın da bulunduğu ülkeler, deli dana tehlikesini de ortaya çıkardı. Zira, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü'ne göre (OIE), Almanya, Ekim2009 itibarıyla deli dana hastalığı enfeksiyonunun bulunduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Habertürk'ün haberine göre, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, İsveç, Yunanistan ve Polonya'da ise aynı tarih itibarıyla "bildirilmiş hastalık" bulunmuyor. Ancak 6 ay önce bu ülkeler OIE'nin "klinik hastalık" kategorisinde yer alıyordu. İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Tahsin Yeşildere, deli dananın birkaç ayda yok olamayacağını, aynı ülkedeki hastalık bulunan bölgelerden bulunmayanlara bulaşabileceğini, bunun yanı sıra OIE'ye hastalığı bildirmeyen ülkelerin de bulunabileceğini söyledi. Devlet, kontrol için kesimyapılacak ülkelere veteriner gönderse de bunun yetersiz kalacağını belirten Yeşildere, "Hayvanın beynindeki deformasyon anlamına gelen deli dana hastalığının teşhisi için, hayvandan bir süre kan alıp incelemek gerekiyor. Bakanlığın yurtdışında laboratuvar çalışması yapmasına imkân yok" dedi.
'İSLAMİ KESİMLE ETE GEÇİYOR'
Deli dana hastalığının, islami usullere göre yapılan kesimlerde riski artırdığını anlatan Yeşildere, şöyle devam etti: "Avrupa'da yapılan kesimlerin öncesinde hayvanlar şoklanıyor ve kafa ile omurilik hemen ayrılıyor. Bu da hastalığın hayvanın etine geçmesini bir nebze olsun engelliyor. Ancak islami usullere göre yapılan kesimde hayvan kesildikten sonra kanı akıtılırken, acı çekmemesi için omuriliğe zarar veriliyor. Bu da kesildikten sonra da kalbi kan pompalayan hayvandaki virüsün yayılmasına neden oluyor. Öte yandan Türkiye'de beyin gibi sakatatlar da yeniyor. Bu da riski artırıyor." Deli dana olan hayvanların imhayla un haline getirilerek yeme karıştırılmasının yasaklanmasının geciktiğini anlatan Yeşildere, bu nedenle hastalığın bitmediğini ifade etti. Koyunlardaki "scarpie" hastalığına da dikkat etmek gerektiğini kaydeden Yeşildere, şunları söyledi: "Sığırların bu koyunlarla bir arada olmaması gerekiyor. Çünkü bu hastalığı olan hayvanların sığırlardaki deli danayla bağlantısı olduğu ortaya çıktı."
ET İTHALATI 23 ÜLKEDEN YAPILACAK
Et ithalatı, dün açıklanan şartnameye göre, aralarında ABD, Almanya, Polonya, Yunanistan, Şili ve Yeni Zelanda'nın da bulunduğu 23 ülkeden yapılabilecek. Kesilecek sağırlar, en çok 30 aylık olacak. Türk örf ve âdetlerine göre kesilecek etler soğutulmuş veya dondurulmuş olarak gelecek. Etlerin üzerinde kesim tarihleri bulunacak ve Bakanlık veterinerleri rapor düzenleyecek. Sığır etleri ile ilgili fiili ithalat işlemleri 31 Aralık 2010 tarihine kadar gerçekleştirilecek. Öte yandan Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) dün, 10 bin ton kasaplık hayvan ithalatı için düzenlediği ihalede üç şirket teklif verdi. Hacılar Helal Et, 10 bin ton için 49.6 milyon dolar, Altınstern-Ayvetsan- Hundland Trade Kft ortak girişimi 2 bin ton için 9.2 milyon dolar, Hijazi and Ghosheh ise 6 bin ton için 26.8 milyon dolarlık teklifte bulundu. EBK, kararını bugün açıklayacak. Altınstern'in Temsilcisi Halil Bilici, Türkiye'nin et ithalatı kararından sonra AB'nin et ihracatındaki sübvansiyonu yarı yarıya düşürdüğünü söyledi. Bilici, bu nedenle Türkiye'nin ton başına 50 dolardan daha fazla ödemesi gerekeceğini belirtti.
'BU SENE VATANDAŞ KURBAN KESMEMELİ'
Türkiye Kasaplar, Besiciler, Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkârları Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, bayramda kurban kesmeme çağrısında bulundu. Kurban keseceklerin de acele etmemesi gerektiğini vurgulayan Yardımcı, "Kurbanlık sayısında sıkıntı yaşanmaz ancak kurbandan sonra ciddi anlamda hayvan sayısında sıkıntı yaşanır. Dini olarak 'Kurban kesmeyin' diyemeyiz ancak bu sene vatandaş kurban kesmemeli. Kesmek isteyen de mümkünse küçükbaş hayvan kesmeli" dedi. Kurban fiyatlarının hayvan ithalatına bağlı olacağını da dile getiren Yardımcı, şöyle devam etti: "Yeterli derecede kurban gelirse fiyatlarda büyük oynamalar olmaz. Ancak kimse sanki kıtlık varmış gibi erkenden kurban almasın. Arife günü ya da bayramın birinci günü kurbanlarını alanlar kurbanlık için büyük paralar ödemek zorunda kalmazlar. Bazı satıcılar sanki kıtlık varmış gibi 300 liralık hayvanı 600 liraya satmaya çalışıyor."