Kurtulmuş, son bir yıldır demokratik açılım adı altında sürdürülen çalışmalarda, Parlamento'da gurubu bulunan 4 partinin sınıfta kaldığını söyledi.
Anayasa değişikliğinin, milletin istediği anlamda tam bir reform Anayasası olmadığını başından beri söylediklerini ifade eden Kurtulmuş, ''Evet demek yetmez. Türkiye'nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı vardır. 12 Eylül'de bu milletin üstüne giydirilmek istenen bu deli gömleği, milletin üstüne uymuyor. Şimdi Anayasa için meydanlara çıkılıyor. Bu Anayasa değişikliği yetmez, 13 Eylül'de yeni bir Anayasa yapılmasını isteyeceğiz. Saadet Partisi olarak nasıl ki bu ülkede kardeş kavgasını önlemek boynumuzun borcu olacaksa, yeni anayasayı yapacak sürece öncülük etmek de Saadet Partisi'nin borcu olacaktır'' diye konuştu.
Kurtulmuş, Necmettin Erbakan'ın olağanüstü kongrenin bir an önce yapılması yönündeki çağrısına ilişkin bir soru üzerine, 11 Temmuz'da yapılan kongrenin üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen medyada Saadet Partisi'nin hala birinci haber olarak yer aldığını, bunun politik bir anlamı olduğunu savundu.
''KONGRE MESELESİ TEKNİK BİR MESELEDİR''
Dünya'nın hiç bir yerinde yüzde 5,5 oy almış bir partinin kongresinde ne oluyor, kim hangi listeyi çıkartıyor gibi konularla ilgilenilmediğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
''Saadet Partisi 3 haftadır birinci sırada gündemde yerini koruyorsa bunun anlamı, bundan sonra Türkiye'de siyasetin alternatifi Saadet Partisi'dir. Yolumuz açıktır, önümüz açıktır. Bu çerçevede benim için kongre meselesi teknik bir meseledir. Bununla ilgili arkadaşlarımızı görevlendirdik, 3-4 arkadaşımız kongreye devam edecektir. Hele hele iktidara yürüme sürecinde olan bir parti bütün işi gücü bırakıp kongreler ile uğraşmaz. Saadet Partisi'ni kongreler partisi haline getirtmeyiz.''
Geçmişte bazı partilerin sürekli kongrelerle kendilerini gündemde tuttuklarını anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
''Tabii ki toplanmış imzalar vardır, delege arkadaşlarımızın bu imzalarına son derece saygı duyarım. Ancak bu imzalar, 'Numan Kurtulmuş'u görevden alacağız' diye toplanmamış, bunun için kongre toplayacağız diye değil. Keşke bu imza veren arkadaşlarla tek tek görüşseniz. Biz Numan Kurtulmuş'u bin 300 oyla genel başkan yapacağız diye toplanmıştır. Dolayısıyla şimdi vazife tüzüğümüze göre Genel İdare Kurulu'nda bu konu konuşulacak, tarihi ve yeri belirlenecektir. Aynı zamanda bunu yaparken bugün toplantıya gidiyoruz, il başkanlarımızı topluyoruz. İl başkanlarımızla bu konuyu bugün yarın detaylı bir şekilde görüşeceğiz, fikirlerini alacağız, istişaremizi yapacağız'' diye konuştu.
''YANLIŞ VE ANLAMSIZ BİR SÜREÇ OLDU''
Kurtulmuş, bir gazetecinin, ''Önümüzdeki olası bir kongrede tek aday çıkarılacakmış gibi bir izlenim var. Siz aday olacakmışsınız?'' şeklindeki sorusu üzerine, ''Önce kongre süreçlerini bir görmemiz lazım. Ona göre oturup arkadaşlarımızla karar vereceğiz'' dedi.
Geçen kongrede ortaya çıkan iki listede 5-6 ismin farkı olduğunu ve bunların teknik meselelerden kaynaklandığını dile getiren Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
''Ben dikkat ederseniz kongre ile ilgili hiçbir meseleyi milletin önünde tartışmıyorum. Ancak şunu da anlayamadığımı ifade etmek istiyorum. Dün Türkiye siyasi tarihinde bir ilk oldu ve maalesef bir parti kongre evrakları gözden geçirilmek için mahkeme tarafından basılmış oldu. Partiyi kayyuma götürmek için bu dilekçeyi veren, bu mahkemeyi açan arkadaşlarımızı da kamuoyuna ve teşkilatlarımıza havale ediyorum. Gerçekten fevkalade yanlış ve anlamsız bir süreç oldu. Sonuçta bunlara hiç gerek yok. Bu toplanan imzalara saygısızlık yapmamak lazım, imzalara saygı göstermek lazım. Madem imzalar toplandı, niye gidip mahkeme ile işi kayyuma götürmeye çalışıyorlar. Aklı başında hiçbir kimse kendi partisini kayyuma götürmez, götürmek için çalışmaz. Bunu milletimize havale ediyorum.''
