Bu ilçede yaşayan 200 bin kişinin aile hekiminin olmadığını öne süren Bozçalı, kağıt üzerinde yapılan planlamalarda bu nüfusun başka aile hekimlerinin nüfusuna eklenerek, herkesin bir aile hekimine kavuştuğu tezinin bir demagojiden ibaret olduğunu iddia etti.
Bozçalı, 25 Aralık 2010 tarihinde yapılan 2. yerleştirmelerde, İstanbul'un yoksul ve dar gelirli bölgelerindeki 150'ye yakın aile hekimi pozisyonunun doldurulamadığını kaydederek, şehir genelinde 750 aile hekimi açığının bulunduğunu, yaklaşık 2,5 milyon kişinin de aile hekimi hizmetinden yararlanamadığını savundu.
''Aile hekimliği uygulamasının aldatmaca olduğunu'' söyleyen Bozçalı, ''Sağlık Bakanlığı tarafından İstanbul'da 940 Aile Sağlığı Merkezi açılacağı ilan edildi. Başlayışın daha 2. ayında, evdeki hesabın çarşıya uymaması üzerine birçok merkez daha açılmadan iptal edilerek, bu hizmetin 767 merkezle devam edeceği açıklandı. Bunların da 220 tanesinin halen binası yok. Bu, İstanbul'daki sorunun boyutunu açığa çıkaran önemli bir gösterge'' diye konuştu.
Uygulamanın birinci basamak sağlık hizmetlerini olumsuz etkilediğini savunan Bozçalı, şunları söyledi:
''112 acil hizmetleri, Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezleri, Verem Savaş Dispanserleri, kurum hekimlikleri aile hekimliği uğruna boşaltılmış, hizmet niteliği dağıtılmıştır. İstanbul'da yaşayan 5 bin 400 veremli hastanın tedavileri ve izlenmeleri riske atılmıştır. Bütün bu nedenlerden dolayı aile hekimliği uygulamasından kaygılıyız. Bir an önce, piyasacı yaklaşım yerine kamusal bir anlayışın, birinci basamakta hakim kılınmasını istiyoruz. Toplum Sağlığı Merkezleri'nde hizmet sunan hekim ve sağlık personelinin ücretlerinin en az aile hekimlerine ödenen rakamlara kavuşturulmasını, fiilen aile hekimliği uygulamasını gerçekleştirmekte olan hekimlerin ücretlerinin ve çalışma biçimlerinin güvenceli bir hale getirilmesini, keyfi yönetmelik ve genelgelerle ücret düşürülmesinin durdurulmasını, son çıkarılan yönetmeliğin iptal edilmesini, angarya çalıştırma biçimlerinin dayatılmasından vazgeçilmesini, ebe ve hemşire açığının birinci basamakta ivedilikle çözülmesini istiyoruz.''
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ve Genel Sekreter Dr. Ali Çerkezoğlu ile çok sayıda sağlık çalışanının katıldığı protesto eylemi, olaysız sona erdi.
