Uçar, 35 üyesi olan derneğin amacının, mağdur olan kadınları girişimciliğe sevk etmek, üreterek kazanmanın hazzını yaşatmak olduğunu söyledi.
Dernek üyeleri olarak üretmeye başladıkları Azet Bacı ve Hamdi Dayı isimli bebeklerle oyuncak sektöründe yer bulmak istediklerini kaydeden Uçar, "4 kişi haftada 20 bebek üretiyoruz" dedi.
Bebeklerin kafasını, ellerini ve ayaklarını seramik hamurundan ürettiklerini belirten Uçar, bedenlerini, bacaklarını ve kollarını ise bezden yaptıklarını belirtti.
Bebekler için geleneksel Malatya giysilerini diktiklerini anlatan Uçar, bu giysileri bebeklere giydirdiklerini ifade etti.
"Bebeklerimize daha çok annelerimizin, babaannelerimizin yıllar önce giydiği kıyafetleri giydiriyoruz" diyen Uçar, genç nesillerin de bu sayede yöresel kıyafetleri tanıma imkanı bulduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Malatya'da babaannelerimizin bundan 50 yıl önce giydiği 'ehram' da denen bir çarşaf vardı. Bazı kadınlar buna 'satranç çarşaf' derdi. Bebeklerimizin bazılarına bunu giydirdik. Bir de ağırlıklı olarak Azet Bacı isimli bebeğimize el örgüsü yelek giydirdik.
Çünkü yelek bugün dahi kadınlarımızın vazgeçilmez giysisi. Azet Bacı'nın başı da oyalı tülbentle örtülü. Bebeklerimizi gören beğeniyor ve takdir ediyor." Sergide, Azet Bacı isimli bebeğin köpük pestili yaparken, tandır ekmeği pişirirken, kiraz yaprağından köfte yaparken, bulgur kaynatırken, kayısı toplarken, kına gecesinde eğlenirken göründüğünü kaydeden Refika Uçar, "Hedefimiz bebeğimizin Türkiye'mizde en az Barbi bebek kadar sevilmesi ve tutulması. Başarabilirsek ihracat dahi yapmak istiyoruz. Azet Bacı, kız çocuklarının vazgeçilmez oyuncağı olacak, bunu düşlüyoruz. Çünkü kız çocukları sergilerde bebekleri görünce hayran hayran bakıyor, annesinin ona almasını istiyor" dedi.
Azet Bacı ve Hamdi Dayı'nın yüz şeklinin alışılmış plastik bebeklerinkine benzemediğini de belirten Uçar, "Bebeğimizin yüzünde klasik bebek yüzü kullanmıyoruz. Çünkü bu yüze mimik ve ifade verilemiyor. Oysa Azet Bacı'nın yüzü karakteristik, kendine özgü, mimikleri olan bir ifadesi var. Bu yüzü kendimiz tasarladık" diye konuştu.
Azet Bacı ve Hamdi Dayı bebeklerinin patentini de alacaklarını ifade eden Uçar, Azet Bacı ismini seçmelerinin nedeninin "Azet" isminin Malatya'da kızlara yaygın olarak verilmesi olduğunu anlattı.
Uçar, "Azet, Malatya'da anaç bir kadını sembolize ediyor. Fedakar, oturduğu mahallede sevilen bir kadın olarak biliniyor. Hamdi Dayı'yı da erkek bebek olarak tasarladık" dedi.
Bebeğin başını yaptıktan sonra gövdesi ile kol ve bacakları için bebeğin başına birer örgü şişi taktıklarını anlatan Uçar, bu şişin etrafına kılıf geçirip, elyafla doldurduklarını ve nihayetinde de bebeklere kıyafet giydirdiklerini belirtti.
Bir süre önce Malatya'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kente yapılan 37 önemli yatırımın açılışını gerçekleştirdiğini anımsatan Refika Uçar, açılıştan sonra sergiyi gezen Erdoğan'ın bebekleri çok beğendiği ve pazarlanması konusunda Vali Ulvi Saran'a talimat verdiğini belirtti.
MALATYA VALİSİ ULVİ SARAN
Malatya Valisi Ulvi Saran da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda, Azet Bacı ve Hamdi Dayı bebeklerinin pazarlanması konusunda girişimci kadınlara yardımcı olacaklarını söyledi.
Saran, "Bu tür girişimci kadınlarımızın geleneksel el sanatlarını sürdürecekleri ve ürünlerini pazarlayabilecekleri bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bu kadınlarımızın ürünlerini satabilecekleri, değerlendirebilecekleri bir mekan düşünüyoruz" dedi.
Yeni Kongre ve Kültür Merkezi'nin yanındaki alana Malatya Kültür Sokağı yapacaklarını belirten Saran, "Girişimci kadınlarımız burada ürünlerini satabilecekler, sergileyebilecekler, tanıtabilecekler" diye konuştu.
Kadınların Malatya kültürünü, geleneklerini, el sanatlarını yaşatabilecekleri, yaptıkları ürünleri pazarlayabilecekleri mekanı oluşturacaklarını anlatan Saran, Battalgazi ilçesinde restorasyonu yeni tamamlanan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı'nda da bir büro açacaklarını, kadınların burada da eserlerini sergileyip pazarlayabileceklerini kaydetti.
