İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar'ın hazırladığı Koramiral Deniz Cora, Korgeneraller Korcan Pulatsü, Ziya Güler, Rıdvan Ulugüler ve Abdullah Can Erenoğlu, Tuğgeneral Kubilay Baloğlu, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, emekli Korgeneral Rasim Arslan, HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman'ın da aralarında bulunduğu 64'ü tutuklu 143 şüpheli hakkındaki 264 sayfalık iddianame üzerinde yaptığı incelemeyi tamamladı.
İddianamenin oy birliğiyle kabulüne karar veren mahkeme heyeti, duruşma tarihleri olarak 26, 27, 29 ve 30 Aralık'ı belirledi.
FATİH CAMİİ'NDE KEŞİF VE GÖZLEM
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından hazırlanan ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheli Özgür Ecevit Taşçı'nın, dosyada ''mevcut görevlendirme çizelgesi'' isimli belge incelendiğinde, Fatih Camisi'nin yapılacak bir eylem için uygun olup olmadığının tespiti için Hüseyin Topuz liderliğindeki grupta, Erdinç Atik ile birlikte yer aldığı kaydedilerek, Erhan Kubat tarafından, caminin gerekli gözlem ve keşif çalışmalarını yapmak üzere görevlendirildiklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
Fatih Camisi ile ilgili dosyada, mevcut ''Gözlem Formu 1'', ''Gözlem Formu 2'', ''Gözlem Formu 3'', ''Gözlem-Keşif Sonuçları'', ''Keşif Formu'', ''Keşif Sonuç Raporu'' isimli belgeler incelendiğinde, şüphelinin Erdinç Atik ile birlikte Fatih Camisi'nin yapısal ve çevresel özelliklerinin gözlemlenmesi, Fatih Camisi ve çevresindeki toplumsal hareketliliğin gözlemlenmesi ve yoğunluk zamanlarının tespit edilmesi konularında gözlem faaliyetleri icra ettiğine yer verilen iddianamede, caminin geniş bir alana yayılmış bir yapısının olduğu, her yönden camiye girişin olduğu, tarihi yönü ve ana ulaşım yolları üzerinde olması sebebiyle ticari, kültürel ve sosyal bir yoğunluğun olduğu, gözlem yapılan yerin kalabalık ve yoğun olması sebebiyle her türlü faaliyet için gizlenme ve kamuflaj olanağına sahip olduğunu bildirir raporlar tanzim ettiği ifade edildi.
Şüpheli Özgür Ecevit Taşçı'nın, Erdinç Atik ile birlikte, hedef bölgenin fiziki ve sosyal yapısının incelenmesi ile çevre kontrolünün yapılarak, alınacak tedbirlerin yerinde tespiti konusunda keşif faaliyetine katıldığı belirtilen iddianamede, Taşçı'nın, Fatih Camisi'ndeki esas yoğunluğun cami içerisinde sağlanabilmesi nedeniyle, malzemenin cami içerisine konulması, bölgeye araçlar ile gelinecekse, yaklaşma ve sıyrılma güzergahının batı yönü olması, toplu taşıma ile gelinecekse doğudan yaklaşma, batıdan sıyrılmanın uygun olacağını bildirir raporu hazırladığı kaydedildi.
"MALZEMELERİN FATİH CAMİİ İÇİNE KONULMASI GEREKİR"
İddianamede, şüpheli Taşçı'nın, Erdinç Atik'le birlikte hazırlayarak, grup lideri Hüseyin Topuz'a ulaştırdıkları raporda, şu ifadelerin yer aldığı kaydedildi: ''Fatih Camisi ve Külliyesi'nin geniş alana yayılmış, dört yöne açılan çok sayıda kapıları ile her yönden girişe ve çıkışa müsait bir yapısı, tarihi niteliği ve ana ulaşım yolu üzerinde olması ve bu nedenle çevresindeki sosyal, kültürel ve ticari bir yoğunluğun oluşması, gözlem mahallinin, kalabalık ve hareketli bir bölge olması ve her türlü faaliyet için gizleme ve kamuflaj olanağı sunması, faaliyet yapan elemanların kalabalığın içerisinde kolaylıkla kendini kamufle edebilme olanağına sahip olması nedenleriyle bölgenin faaliyet için uygun olduğunun değerlendirildiği, hedefin batısının sıyrılma istikameti olarak seçilmesi, araçla da yaklaşılacaksa yine bu istikametten yaklaşılabileceği, toplu taşım araçları ile gelinecekse hedefe doğudan yaklaşmanın uygun olacağı, cami iç ve dış avlusunun geniş olmasından ötürü kalabalığın bu iki yerde dağıldığı, yoğunluğun en çok cami içinde olması sebebiyle malzemenin cami içine konulması gerekir.''
Şüpheli Özgür Ecevit Taşçı'nın, Fatih Camisi'ne yönelik planlanan ''Çarşaf Eylem Planı'' hazırlanmadan önce caminin eyleme uygun olup olmadığını belirlemek üzere, gözlem ve keşif faaliyetleri yürüterek, bu konuda ayrıntılı raporlar hazırladığı anlatılan iddianamede, şüphelinin, Erdinç Atik ile birlikte hazırladığı bu gözlem ve keşif raporları doğrultusunda, Fatih Camisi'nin bir eylem için uygun hedef olduğuna karar verildiği ve bunun ''Çarşaf Eylem Planı''na konu olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi.
EYÜP CAMİİ DE GÖZLEMLENMİŞ
İddianamede, şüpheli Nail İlbey'in, ''Görevlendirme Çizelgesi'' isimli belgeye göre, Eyüp Camisi'nin, yapılacak bir eylem için uygun olup olmadığının tespiti için Hakan Sargın liderliğindeki grupta, Mustafa Koç ile birlikte yer aldığı kaydedilerek, Erhan Kubat tarafından, caminin gerekli gözlem ve keşif çalışmalarını yapmak üzere görevlendirildikleri belirtildi.
Şüpheli Nail İlbey'in, Eyüp Camisi ile ilgili dosyada mevcut ''Gözlem Formu Eyüp 2'', ''Keşif Formu'' ve ''Keşif Sonuç Raporu'' isimli belgeler incelendiğinde, Eyüp Camisi ve çevresindeki toplumsal hareketliliğin gözlemlenmesi ve yoğunluk zamanlarının tespit edilmesi konusunda yapılan gözlem faaliyetine katıldığına yer verilen iddianamede, gözlem sonucunda, gözlem mahallinin dar ve aşırı kalabalık olmasının, hedef içerisinde hareket serbestliğini kısıtlayacağı ve faaliyetlerin daha kolay fark edilebileceğini belirtir raporu tanzim ettiği ifade edildi.
"EYÜP CAMİİ EYLEM İÇİN RİSKLİ"
İddianamede, İlbey'in, hedef bölgenin fiziki ve sosyal yapısının incelenmesi ile çevre kontrolünün yapılarak, alınacak tedbirlerin yerinde tespiti konusunda keşif faaliyeti icra ettiği ve bu keşif sonucunda muhtemel eylemler için ortamın uygun olmadığı, bölgenin eylem sonrasında gizleme sağlamadığı, insan kalabalığı ve trafik sıkışıklığının, eylem sonrasında timlerin hareket kabiliyetini zorlayabileceği ve risk teşkil edebileceğini belirtir rapor hazırladığı ifade edildi.
Nail İlbey'in, Eyüp Camisi'nin dar bir alanda yapılanması, girişâ€"çıkış kapılarının yeterince geniş olmaması, aşırı insan yoğunluğunun etkisi ile camiye giriş çıkışın ve cami içerisindeki hareketin kısıtlanması ve olabilecek bir olaya derhal müdahale edebilecek ve 150 metre yakınında bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğündeki kuvvetlerle 1-2 dakika içerisinde takviye edilebilecek bir polis emniyet kuvvetinin hemen yakınında hazır bulundurulması nedenleriyle, bölgenin faaliyet için uygun olmadığını belirtir keşif sonuç raporu hazırladığı belirtilen iddianamede, şüpheli İlbey'in ''Görevlendirilecek Personel Listesi'' isimli belgede, sıkıyönetim ilan edilmesi halinde İstanbul ilinde hasar tespit tim komutanı olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği de kaydedildi.
İddianamede, dosyada mevcut ''Operasyon Timleri'' isimli belge incelendiğinde, belge içerisinde 8 farklı isimde tedhiş planının, operasyon olarak belirtildiği anlatılarak, bu operasyonlarda görevli olduğu belirtilen farklı rütbelerde 34 kişinin isim, soy isim ve rütbeleri ile varsa gördükleri kurslara ait bilgilerin yer aldığı ifade edildi.
HEDEFTEKİ KESİMLER
Şüphelilerin, ayrıca hedef olarak, toplam 19 kişi ve bir grubun belirlendiği, ''Yumruk'' isimli operasyonda, şüpheli Eyüp Aktaş ile birlikte, Duran Ayhan, Levent Maraş, Hakan Öktem, Mustafa Kelleci isimli kişilerin yer aldığı belirtilen iddianamede, Levent Maraş'ın ''Tahrip ve Bomba İmha Kursu'' aldığının belirtildiği, hedef şahısların N.I, A.T, A.B, A.D. ve E.K. olduğu, hedef tanımının, ''Darbe Karşıtı Aşırı Sağ Kesim'' olarak belirlendiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
İddianamede, dosyada mevcut olan ''Testere'' isimli operasyonda, şüpheli Murat Bektaşoğlu, Levent Güldoğuş, Musa Fariz, Ertan Karagözlü, Arif Bıyıklı isimli kişilerin yer aldığı, hedef kişilerin de M.A, A.B, M.B, T.A olduğu, hedef tanımının ''Darbe Karşıtı Liberaller'' olarak belirlendiği kaydedildi.
Dosyadaki, ''Görevlendirilecek personel listesi'' isimli belge incelendiğinde ise şüphelinin Operasyon Tim Komutanı olarak belirlenen Aktaş'ın, ''Balyoz Güvenlik Harekat Planı'' için gereken müdahale ortamını oluşturmak üzere hazırlanan ''Testere'' isimli tedhiş planını uygulamak ile görevlendirildiği kanaatine varıldığı anlatıldı.
İddianamede, şüpheli Recep Yavuz'un, dosyada yer alan ''Tırpan'' isimli tedhiş planını uygulamak ile görevlendirildiği kanaatine varıldığı anlatılarak, ''Tırpan'' operasyonunda, şüpheli Recep Yavuz'un, Erdinç Atik, Abdil Akça ve İhsan Çevik'le birlikte yer aldığı ve hedef tanımının ''Darbe Karşıtı Akademik Kadro'' olarak belirlendiği ifade edildi.
İddianamede, şüpheli Erdal Yıldırım'ın dosyadaki ''Sakal'' planını uygulamak üzere görevlendirildiği ve Altan Dikmen, Osman Çetin ve Murat Balkaş isimli kişilerle birlikte hareket edeceği planlanan planda, hedef tanımının ''Gayrimüslim cemaat önderi ve iş adamları'' olarak belirlendiği kaydedildi.
LEVENT ERSÖZ - ÇETİN DOĞAN
İddianamede, şüpheli Levent Ersöz'ün, Balyoz Güvenlik Harekat Planı'nın hazırlandığı dönem olan 2002-2003 yılları arasında Bursa Jandarma Bölge Komutanı olduğu belirtilerek, dosyada Çetin Doğan'ın değerlendirmelerinin yer aldığı bir belgede, şüphelinin isminin karşısında, planı destekler ve görevli olduğuna dair ibarelerin yer aldığı anlatıldı.
Dosyada, mevcut deliller incelendiğinde, 1. Ordu Komutanlığı sorumluluk bölgesinde yer alan İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge komutanlıkları dahilindeki bazı jandarma personelinin de plan kapsamında birtakım illegal faaliyetler yürüttükleri, hazırlanan faaliyetlerin 1. Ordu Komutanlığına gönderildiğinin belirlendiği ifade edilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Bursa jandarma bölgesindeki, Bursa, Balıkesir, Bilecek, Yalova, Çanakkale illeri ile ilgili dosyada, mevcut belgeler bir bütün olarak incelendiğinde, şüphelinin, sorumlu olduğu bölgede, kritik tesis ve kurumlar, kolluk ve özel güvenlik personeli, kamu görevlilerinin destek durumları, basın yayın kuruluşları, dernek ve vakıflar, görevden alınacak kamu görevlileri, göreve çağrılacak emekli TSK personeli, arama yapılacak yerler, kamu görevlerine atanacak ve sıkıyönetim kapsamında görevlendirilecek personel, gözaltına alınacak, tutuklanacak şahıslar ve siyasi parti üyeleri, kiliseler, sinagoglar, üst düzey kamu görevlilerinin destek durumları, plan kapsamında görevlendirilecek emniyet personeli, TSK'dan ilişiği kesilecek personel, üniversitelerden ilişiği kesilecek öğrenciler konularında çok sayıda belgenin tanzim edilerek İnci Ordu Komutanlığına ulaştırıldığı anlaşılmıştır.''
İddianamede, şüpheli Abdülkadir Eryılmaz'ın ''Balyoz Güvenlik Harekat Planı''nın hazırlandığı dönem olan 2002-2003 yılları arasında İstanbul Jandarma Bölge Komutanı olduğu belirtildi.
İstanbul jandarma bölgesindeki İstanbul, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Tekirdağ, Düzce, Sakarya illeri ile ilgili dosyada mevcut belgeler bir bütün olarak incelendiğinde, şüpheli Abdülkadir Eryılmaz'ın sorumlu olduğu bölgede, arama yapılacak yerler, kapatılacak ve el konulacak dernekler, plana destek verecek dernekler, askeri kışlalar dışında, birliklerin konuşlanacağı yerler, sıkıyönetim görevlerinde görevlendirilecek personel, görevli timlere özel görev talimatlar, kilit görevlere atanacak jandarma personeli, kilit noktalara atanacak sivil şahıslar, sivil toplum kuruluşlarına yönelik yürütülecek eylem planı, gözaltına alınacak kişiler, kamu görevlileri, misyonerler, siyasi parti üyeleri, tutuklanacak AK Parti üyeleri, tutuklanacak diğer şahıslar, irticai faaliyeti olduğu belirtilen kişiler, irticai gruplara ait olduğu belirtilen basın yayın kuruluşları, İstanbul'da bulunan sinagog ve kiliseler, ilaç depoları, özel hastaneler, üst düzey kamu görevlilerinin plana destek durumları, görevde kalması sakıncalı görülen üst düzey kamu görevlileri ve yerine atanması planlanan şahıslar, güvenilir emniyet personeli ve sıkıyönetim görevlerinde görevlendirilebilecek emniyet personeli, ilişikleri kesilecek ve plan kapsamında kullanılacak üniversite öğrencilerine ait listelerin bulunduğu belgelerin, Balyoz Güvenlik Harekat Planı'na işlerlik kazandırmak ve gerekli darbe zeminini oluşturmak için 1'inci Ordu Komutanlığına ulaştırıldığı ifade edildi.