Ecevit'e suikast ihbarı balondu

Hiram Abas'a gelmesi gereken evrak, bir başka MİT'çiye gitmişti. Evrakta Ecevit'e suikast yapılacağı yazılıydı. Ama bu rapor, bir provokasyon amacını taşıyordu

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :24 Mart 2013
Ecevit’e suikast ihbarı balondu
Türkiye, 1977'de 6 Haziran seçimlerine gergin bir ortamda hazırlanmaktadır. İşte o günlerde Başbakan Demirel, Bülent Ecevit'i Taksim mitingini iptal etmesi için uyarır.
Mahir Kaynak, bu olayı şöyle anlatıyor: "Hiram Abas bir gün telefon etti ve hemen kendisine gelmemi istedi. İçeri girer girmez izlediğimiz ikinci kişiyi kastederek, "Seninki gene oyun oynadı" dedi. Küplere binmişti. Kendisine gelmesi gereken evrak ikinci diye anacağımız kişiye gitmişti. Nasıl olmuştu bilemiyordu. Evrakta Taksim'de yapılacak mitingde Ecevit'e suikast düzenleneceği yazıyordu. Böyle bir şey yoktu. Rapor provokasyon amacı taşıyordu. Bu haber Demirel'e verilirse, Ecevit'i haberdar etmesi kaçınılmazdı.
Oyunun kurgusu şuydu:
Demirel, Ecevit'i uyarmazsa Taksim'de birkaç el silah atılacak aynı zamanda suikast haberinin başbakana ulaştırıldığı basına sızdırılacaktı. Başbakan, Ecevit'i uyarırsa; Ecevit'in bunu sokağa dökmemesi imkansızdı. Amaçları iktidarla muhalefet arasındaki gerginliği artırmaktı. Herkesin yakınlaşmasını istediği iki siyasetçi arasındaki köprüler mayınlanıyordu.
Hiram yazısının başbakanlığa gitmesini engellemek için koşuşturmuş ama zaten evrak kendisine iş işten geçtikten sonra verilmişti...

12 EYLÜL SÜRECİ
Benden bir süre önce ikinci kişinin telefonlarını tespit etmemi istemişti. Dinlemeye almak niyetinde idi. Ama bunu resmen değil, kendi özel ilişkileri ile yapacaktı. Telefon numaralarını verdim ve ekledim. "Tehlikeli bir iş yapıyoruz, yakalanırsak bu defa bizi casus diye içeri atarlar" dedim. "Yakalanırsam senin adını vereceğimi mi sanıyorsun?" cevabı üzerine "yakalanırsam seni savunmak için ortaya çıkmayacağımı mı sanıyorsun?" dedim. Gülüştük. O günlerde birisi Hiram'ı ikinci kişinin odasında konuşurlarken görmüş, "Hiram adama müthiş yağ yakıyordu" dedi. Karşımdakine "güçlü olduğunu bildiği için Hiram yalaklık yapıyor" dememe rağmen içimden "avını ürkütmemek için okşuyor" diye geçirdim. Bu kişi, teşkilattan başka zamanda, bir başka yolla uzaklaştırıldı. Ama şu gerçek değişmedi. Devlet 12 Eylül'e giderken, neler olup bittiğini onun yazdıklarından öğrendi. Ayrıca bu konudaki evrakın arşivlerde bulunamadığını da eklemeliyim."

DEVLET YANILTILDI
Mahir Kaynak, 12 Eylül öncesinde MİT'in devleti yanılttığı kanısındadır... Bu gözlemlerini şöyle anlatmaktadır: "Hiram deli danalar gibi dolaşmaya başladı. Darbe geliyordu! Teşkilat devleti yanıltıyordu! Kılıcını çekti ve müsteşara savaş açtı. El altında Bülent Türker hakkında, bir sürü hakareti de içeren yazılar dolaşıyordu. Bir dedikodu yayıldı. Bu yazıları Mahir Kaynak yayıyordu! Müsteşara çıktım. 'Ben sizin muhalifinizim, ama ilke olarak Teşkilat içinde operasyon yapılmasına karşıyım. Yazıların kaynağını söyleyemem ama ben değilim' dedim. Müsteşar gülerek 'Biliyorum, daktilo eden arkadaş bir kopyasını bana getiriyor' dedi.

HİÇ MUTSUZ OLMADIM
Usta Hiram, en yakınındakinin ihanetine uğramıştı. Darbe geldi ve müsteşar Hiram'dan intikamını aldı. Hiram'ı çağırdı "Hemen istifanı yaz, getir, bekliyorum" dedi. Şovalye kılıcını bırakıp kapıdan çıktı." Bir süre sonra da Mahir Kaynak, MİT'ten ayrılır. O günlerde İstanbul'da Hiram Abas'la buluşur. Abas, iktidara ulaşmaya çalışmaktadır. Başarırsa birlikte çalışacaklardır. Kaynak sonrasını şöyle anlattı: "Bir süre sonra Hiram müsteşar yardımcılığına atandı. Beni teşkilatta öğle yemeğine davet etti. Birlikte çalışmak istediğini ve benim için psikolojik istihbarat başkanlığını düşündüğünü söyledi. Her şey ilk başladığım gün gibiydi. O zaman da operasyonların dışında tutulmuştum. Şimdi sevgili dostum Hiram aynı şeyi yapıyordu. Oyununu kendisi oynayacaktı. Ortak istemiyordu. Teşekkür ettim ve üniversiteye devam etmek istediğimi söyledim. Bu, MİT'e ayrıldıktan sonra ilk ve son ziyaretim oldu. Ama bütün bu karmaşık olayların içinde, hiç mutsuz olmadım."