HİÇ YAZILMAMIŞ BİR FEZLEKE
Pensilvanya'da sürgün olduğunu söyleyen ama bir türlü Türkiye'ye dönmeme nedenini açıklayamayan Fethullah Gülen'in ananas ve tespihlerle Mustafa Koç, Ali Sabancı ve Mehmet Nazif Günel gibi iş adamlarını tek tek tavladığı ve hükümete karşı giriştiği operasyonda büyük bir ittifak olduğu ortaya çıktı. Her yeni gün hükümetin karşısında yükselen kirli ittifakın duvarında bu kez cemaatle beraber CHP ve Doğan Grubu da buluştu. Cemaatin son ortaklarından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kendisine paralel yapı tarafından sızdırılan gerçek dışı belgelerle partisinin grup konuşmasında akıl almaz iddialarda bulunurken bir kez daha komik duruma düştü. Paralelcilerin sızdırdığı ve Kılıçdaroğlu'nun üstüne atladığı asla yazılmamış fezlekeler ve iddianameye bile girmeyen tapelerin son durağı ise Aydın Doğan'ın gazetesi Hürriyet oldu. Böylelikle yılladır aslında aynı çizgide olan üçlü, ofsaytta yakalandı.
AYDIN DOĞAN MEDYA İMAMI GİBİ
Kılıçdaroğlu konuşmasında Sabah ve aTV'nin hükümete yakın iş adamları tarafından para havuzu oluşturularak satıldığını ve bu satışı Binali Yıldırım'ın organize ettiğini iddia etti. Tüm bunlar ise Kılıçdaroğlu'nun söylemine göre Yıldırım hakkında hazırlanan fezlekede yazıyordu. CHP lideri "Sabah eski Sabah mı? aTV eski aTV mi? Takvim eski Takvim mi?" sorularını sıralarken fezlekenin ellerinde olduğunu, tamamını satır satır bildiklerini ve bu fezlekenin değiştirilmesine müsaade etmeyeceklerini belirtti. Aydın Doğan ise cemaatin medya imamı gibi davranarak, Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini manşetine taşıdı. Tapelerin kayıtlarını da detaylarına kadar yayımladı. Kılıçdaroğlu'nun, "Haftaya bu tapelerin ses kaydını dinleteceğim" tehdidini de ihmal etmedi. Oysa Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği gibi dört bakan hakkında hazırlanan fezleke meclise gelmedi. Adalet Bakanlığı'na giden fezleke, meclise gönderilmek üzere tekrardan savcılığa yollandı. Kılıçdaroğlu'nun satır satır okuduğu Binali Yıldırım hakkında hazırlandığı iddia edilen ve Sabah Gazetesi ile aTV kanalının satışıyla ilgili olan fezleke ise hiç var olmadı. Bahsi geçen soruşturmada ismi geçen kimseler daha ifade bile vermedi. Fezlekesi olduğu iddia edilen soruşturmanın iddianamesi dahi hazırlanmadı. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği kayıtlar ise, soruşturmadan alınan savcı Muammer Akkaş'ın birini bile dinlemedeği 25 çuval delil arasından seçildi. Paralel yapı kopyalarını aldığı tapeleri, Kılıçdaroğlu'na fezleke diye yutturdu. Kılıçdaroğlu, paralel yapı ve Fethullah Gülen tarafından tam manasıyla kullanılırken, Hürriyet'in sahibi Aydın Doğan da üçlü koalisyonun son parçasını oluşturdu.
KİMİN HÜRRİYETİ
Aydın Doğan'ın gazetesi olan Hürriyet, 17 Aralık sürecinin başlamasıyla bir tarafsızlık manifestosu yayınlayarak bu periyotta hükümet ya da cemaat tarafında yer almayacağını belirtmişti. 'Hürriyet benim' sloganıyla okuyucuya seslenen gazete, süreç boyunca paralel yapının basın organı gibi çalışarak 'Hürriyet aslında kimin?' sorusunu akıllara getirdi.
HOCANIN SAĞ KOLU AYDIN DOĞAN
Misyonuna Yahudi halkının ve İsrail devletinin haklarını korumak maddesini yazan Alman medya devi Axel Springer'in ortağı olduğu Hürriyet, 17 Aralık sürecinde sahibinin sesi olmaya devam etti. İsrail şehirleri için bağış yapan, organizasyonlarında Musevi din adamlarının propagandasına göz yuman ve Mavi Marmara olayında İsrail bile özür dilerken, uluslararası sularda katliam yapan askerleri haklı gören cemaatin ise Hürriyet ile aynı çizgide olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
ANANASLI KOALİSYON
Fethullah Gülen'in patronlarla çıkar ilişkisi ses kayıtlarında ortaya çıkmıştı. Ali Sabancı ve Mustafa Koç gibi işadamlarına ananas ve tespih gönderen Gülen'in Aydın Doğan'la ortaklığı ise hiç şaşırtmadı. Doğan ve Koç grubunun yakınlığı bilinirken, Ali Sabancı'nın da Aydın Doğan'ın damadı olması bu işbirliğinin iç yüzünü netleştiriyor.
HOCANIN SOL KOLU KILIÇDAROĞLU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık sürecinde, devlete karşı girişilen darbe girişimini ve tehlikenin nereden geldiğini fark edemedi. Seçim rüzgarında, CHP'nin cemaat tabanından oy kapmak çabasında olduğu iddia edilirken, Fethullah Gülen'in ABD'den yaptığı açıklamalarda CHP'yi tercih edebileceğinin işaretleri verildi. Bu dönemde medyada CHP'ye yakınlığıyla bilinen Koray Çalışkan gibi yazarlar da CHP ve cemaat işbirliğinin gerçekleşmesi için Gülen'i destekleme kampanyalarına katıldı.
OYUNUZU ONA VERİN!
Gülen, BBC'ye verdiği röportajda "Kim demokrasiye saygılı ise, çevresi ile iyi geçiniyor ise ona oyunuzu verin diyebilirim yani" şeklinde konuşmuştu. Bu sözler cemaatin CHP'ye yanaştığı şeklinde yorumlandı.
