ONUN HAYALİ İÇİN YAŞADIM
İşte Salih Erkan film gibi hikayesini önceki akşam ahaber ekranlarında paylaştı. Yaz-Boz'un canlı yayınına katılan Erkan, Bekir Hazar'a yaşadıklarını anlattı: "Biz 30-35 kişilik bir gruptuk. Yangın çıktığını duyduk. Gaz maskelerini hazırladık. Bazı arkadaşlar bez bağladı. Daha sonra 'kaçamak' olarak adlandırılan bölgeye girdik. Burada 140 kişiydik. Bu bölgede 1. 5 saat oksijenli havada kaldık. Ancak hava akımı değişince oraya da duman gelmeye başladı. Yani iki duman arasında kaldık. Bazı arkadaşlar fenalaşmaya başladı. Artık kaçış noktamız yoktu. Umudumuz kalmamıştı. Uyumamız gerekiyor biliyoruz ama elde değil yavaş yavaş bayılanlar oldu. Benim de ellerimde ayaklarımda derman kalmamıştı. Artık ölmeyi bekliyorduk. Arkadaşlarla toplu halde helalleşmeye başladık. Kimi Kelime-i Şehadet getiriyor kimisi 'oğlum, kızım' deyip sayıklıyor kimisi de dua ediyordu. Benim de 3 çocuğum var... Hele kızım Sanem aklımdan çıkmıyordu. Çünkü kızım Pazartesi günü televizyondan görüp benden çerez ve kola istemişti. Ancak param olmadığı için alamadım. Ben de ona "Kızım 2-3 gün sonra maaş alacağım, o zaman alırım' demiştim. Oğlum da dedesinden harçlık almıştı. İşte o an aklımda hep Sanem'e verdiğimiz söz vardı. Kızım için ölmemeliydim. Evladımın o küçük hayali için yaşama tutundum. Eğer o gün ocaktan çıkamayıp ölseydim gözüm arkada kalırdı." Erkan, ölümden kurtuluş anını ise şöyle anlattı: "Bayılmışım. Ercan adlı arkadaşım ayılmış. Bana 'Salih hadi kalk çıkacağız' diyor. Ercan cesetlerin üzerinden geçerek beni taşımış. Sonra da kurtarma ekibi geldi."
ÇAMURLU ABDESTLE ALLAH'A TEMİZ GİTMEK
Faciadan kurtulan diğer bir isim de Mehmet Ali Dinçer'di. Biri engelli üç çocuğu olan Dinçer'in ahaber ekranında anlattıkları herkesi ağlattı. Dinçer, şunları söyledi: "Her yer karanlıktı. Baretlerimizdeki ışık da sönmek üzereydi. Tek söylenen ALLAH kelamıydı. Herkes 'Artık hayatın sonuna geldim. Burada öleceğim' düşüncesindeydi. Dua edenlerin sayısı artmıştı. Kimi annesine babasına, kimi de çocuklarına kavuşmak için dua ediyordu. Bu arada yakında ufak bir su birikintisi ve çamur vardı. Oraya ulaşabilen arkadaşlarım ve ben abdest aldık. Bazı arkadaşlarımız ise teyemmüm aldılar ve gözyaşları içinde 'Allahım biz sana temiz geleceğiz' diye dua etmeye başladılar."
MEVLÜT YÜKSEL