Bir çatı aday olsaydı çoktan ortaya çıkardı

Gülen medyasıyla yollarını ayıran Etyen Mahçupyan: Türkiye'de değişim sadece AK Parti ile mümkün. Bu yüzden cumhurbaşkanlığında da oyum Erdoğan'a... Bir çatı aday olsaydı şimdiye kadar çoktan çıkardı

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Haziran 2014 , 00:00 Güncelleme Tarihi :09 Haziran 2014 , 03:00
Bir çatı aday olsaydı çoktan ortaya çıkardı
Etyen Mahçupyan ile 30 Mart seçimlerinden kısa bir süre önce görüşmüştük. "Hangi partiye oy vereceksiniz" sorumuza hiç düşünmeden "1994'ten bu yana Erdoğan'a oy veriyorum, 8. defa da oyum yine Erdoğan'a" cevabını vermişti. Mensubu olduğu Gülen medyasından gelecek eleştirilere, sol liberallerin dışlamasına, sosyalist mahalle baskısına aldırmadan "Türkiye'deki bu değişimi muhafazakar siyaset gerçekleştirecek, ben hâlâ Erdoğan'a inanıyorum" demişti. 30 Mart yerel seçimlerinden sonra da Gülen hareketine yönelik eleştirilerini sürdüren Etyen Mahçupyan, geçtiğimiz günlerde Cemaat medyası ile yollarını ayırdı. Gazetecilik serüvenine Daily Sabah ve Akşam gazetelerinde devam edecek olan Etyen Mahçupyan ile Gülen hareketinin geleceğini, birinci yıldönümünde Gezi eylemlerini, çözüm sürecini ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuştuk.

Cemaat medyası ile yollarınızı neden ayırdınız?
30 Mart bir anlamda kimin haklı çıkacağına dair de bir gösterge oldu. Seçim sonuçları netleştikten sonrasında gazete kendi içinde bir değişimi gerekli gördü. Benim yazılarımı indirme kararı aldılar. Zaten o kararın ne anlama geldiğini de basın dünyasında herkes üç aşağı beş yukarı bilir. 17 Aralık sonrasında mart başına kadar bütün haftalık yayın kurulu toplantılarına katıldım. Yazdığım her şeyi o toplantılarda da söyledim. Sonuçta yönetimde olan arkadaşlar benim söylediklerimden ikna olmadılar.

KAOS BAŞLAYACAKTI

17 ve 25 Aralık operasyonları başarılı olsaydı şu an nasıl bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık?
Muhtemelen büyük bir dalga ortaya çıkacaktı. Bu dalga herkesi darmadağın edecekti. Özellikle AK Parti bir anlamda diz çöktü imajı oluşacaktı. Dengelerin değiştiği bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık. AK Parti'nin prestijinin ve meşruiyetinin aşağı çekildiği bir döneme girecektik. Çözüm sürecinin aleyhinde bir döneme de girilecekti. Bu süreçten en çok kazançlı çıkacak olan kesim ise şüphesiz hizmet hareketi olacaktı.

Gülen hareketinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hizmet hareketi medyasının yayın politikası hayat memat mücadelesi ve bir ayakta kalma savaşına dönüştü. Böyle bir ruh hali içindeyseniz çok fazla yarını düşünmezsiniz. Bunun sonsuza kadar devam etme ihtimali yok. Daha büyük bir kırılma ile sonuçlanabilecek bir sürecin eşiğindeyiz veya bir biçimde yumuşamaya doğru gitmesi gereken bir durumdayız. Bu Hizmet hareketini yönetenlerin vereceği bir karar.

Çözüm ve barış sürecinin ilerleyişini nasıl görüyorsunuz?
Karşılıklı bir güvensizlik var. Bunun birden bire ortadan kalkması mümkün değil. Hükümet çözüm sürecine giriyoruz derken devletin ordan el çektiği mesajını vermek istemiyor. Hükümet PKK'nın ayrılma kartını kullanmaktan vazgeçtiği konusunda çok emin değil. Bu yüzden temkinli yaklaşmak durumunda. Öte yandan PKK açısından baktığımızda bu hükümetle anlaşsanız da başka bir hükümet geldiğinde kazanılmış haklar konusunda bir güvensizlik var. O yüzden silahtan vazgeçmeleri o kadar kolay olmayacaktır. Yaşayarak öğrenilen bir karşılıklı güven süreci içindeyiz. Sabırlı olmamız gerekiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine tam iki ay kaldı? Çatı aday senaryoları bu seçimlerde belirleyici olur mu?
Çatı aday olsaydı o adayı şu anda biliyor olurduk. Yoksa böyle bir isim Türkiye'nin geleceğine hitap eden, geleceğine damgasını vuracak bir alternatif bir isim yok demektir. Üretilecek bir isim ile Tayyip Erdoğan'ı geçebilmeniz mümkün değil.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kararınızı verdiniz mi? Oyunuz 9'uncu kez Erdoğan'a mı?
Evet, 9 ve 10. kez oyumu AK Parti'ye vereceğim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'a ve 2015 genel seçimlerde AK Parti'ye oy vereceğim. Türkiye'de çok önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün taşıyıcısı ve talibi sadece AK Parti. Türkiye'de devletin yapısının değiştirilmesi, yargının bağımsızlaştırılması çabaları devam ediyor. Son yüz yıla baktığımızda AK Parti, boğanın boynuzlarını tutmuş onu yere indirmeye çalışan bir matador gibi. O boğanın boynuzlarını bırakmaması gerekiyor, yere inene kadar.

'GEZİ, ROMANTİZE EDİLDİĞİ GİBİ BİR ANLAM TAŞIMIYOR'

Geçtiğimiz günlerde sönük gösterilerle Gezi eylemlerinin birinci yıldönümü kutlandı. Sizce Gezi ruhu öldü mü?
Gezi'nin olumlu kullanılabilecek nüveleri vardı. Ama bir de bunu kullanan, üzerinden güç devşirmeye çalışan, bunu AK Parti karşıtlığına çevirmek isteyen geniş bir koalisyon ortaya çıktı. Sonuçta bu koalisyon Gezi'nin ilk tomurcuklarını rehin aldı. Gezi ruhu aslında orada öldürülmüştü. Bu birinci yıl önemliydi. Yeniden ihya olabilirdi. Gezi'ye o ruhu kattığı söylenen gençlerin öne çıkartıldığı başka tür bir hatırlama üretilebilirdi. Ama Gezi'nin hep AK Parti karşıtı yönünü ortaya çıkardılar. Bu da aslında Gezi'nin çok fazla bir derinliği olmadığı, romantize edildiği kadar bir anlam taşımadığını gösteriyor.

MERAL AKŞENER'İN DE KAZANMA ŞANSI YOK

Sizin aklınıza gelen en güçlü çatı aday kim olabilir?
En çok oy alacak kişi Meral Akşener'dir. Hem sağdan oy alabilir hem de siyasetçi geçmişinden gelen bir karizması var. Kadın olması nedeniyle soldan da oy alabilir. En çok oyu o alabilir ama kazanma şansı olduğunu sanmıyorum. Meral Akşener gibi bir aday çıkar ve kaybederse hemen akabinde CHP içinde çok büyük bir bunalım çıkacaktır. CHP kişiliksizleşmiş bir parti olduğunu kendisi de itiraf etmiş olacaktır.
Bunu bilen CHP, Akşener'e kolay evet demeyecektir.

Röportaj: İsa Tatlıcan / SABAH