17 ve 25 Aralık darbe soruşturmalarından sonra görevlendirilen İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri bir yıl sonra "Haramzadeler, Başçalan" twitter hesapları ile youtube, vimeo gibi sosyal medya kanallarına tape ve belgelerin kimler tarafından ve nasıl sızdırıldığına yönelik araştırmasını tamamladı. Emniyet Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişlerinin bir yıl boyunca binlerce belgeyi inceleyerek ve onlarca kişinin ifadelerine başvurarak hazırladığı raporda paralel ihanet tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi.
TÜM DETAYLAR 200 SAYFALIK RAPORDA
Polis Başmüfettişi Kenan Aydoğdu ile Başmüfettiş Nevzat İlhan Kayhan'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ve Siber Suçlarla Mücadele Şubesinde dört ay boyunca çalışarak hazırladığı 200 sayfalık raporda paralel yapının hukuksuzca elde ettiği tapeleri nasıl ve kime sızdırdığı detaylı bir şekilde anlatıldı.
ARAŞTIRMA BİR YIL SÜRDÜ 72 KİŞİ İFADE VERDİ
Dört ayı emniyetteki çalışmalar olmak üzere yaklaşık bir yıl süren araştırmalar kapsamında 72 kişinin ifadesine başvuruldu. Haklarında adli ve disiplin soruşturması bulunan 52 eski emniyetçi ile beş tanığın da ifadelerine yer verilen rapor İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
TAPELER ADLİYEYE ULAŞMADAN ÖNCE SOSYAL MEDYAYA SERVİS EDİLDİ
Müfettişlerin tespitlerine göre paralel yapının hukuksuzca elde ettiği ve darbe için kullanılan tape, fiziki takip ile teknik izleme sonucu elde edilen veriler daha soruşturma savcısına teslim edilmeden twitterda ki "haramzadeler" ile "başçalan" gibi sosyal medya hesapları ile paylaşıldı ve görsel yazılı basına servis edildi.
DİNAMİK IP KULLANDILAR
Müfettişler rapordaKOM NET domainine dahil bilgisayarlarda sabit IP uygulamasının bulunmadığını ve dinamik IP kullanıldığını da rapor etti. KOM NET'e bağlı bilgisayarlarda dinamik IP kullanıldığı için IP tanımlaması yapmanın mümkün olmadığı belirtilen raporda ifadelerine başvurulan polislerin de bunu bildiği için, "önce sızdıranı bulun sonra bunları sorun şekilde savunma yaptıkları" bilgisine yer verildi.
TAPELER ABD'YE GÖNDERİLDİ VE ORDAN YAYINLANDI
Müfettişlerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şubesi ile Siber Suçlarla Mücadele şubesinde 4 ay inceleme yaptıktan sonra hazırladığı raporun sonuç ve tahlil bölümünde ise "haklarında disiplin soruşturması yapılanlar ifadelerinde delilden sanığa gidilmediği yönünde beyanlarda bulunmuşlardır. Siber Suçlarla mücadele şube müdürlüğünden alınan raporda sözü edilen sosyal medya sitelerinin yurt dışındaki (ABD- San Fransisko) servis sağlayıcılarından yararlanarak yayın yaptıkları ve yüklemelerin tamamlanmasını takiben derhal kapatılmış oldukları belirtilmiştir. Haklarında disiplin soruşturması yapılanlar ifadelerinde daha çok sızdırma sonucu üzerine yani bilgi ve kayıtların internete kim tarafından ve hangi IP'li bilgisayarla ve nereden ne zaman sızdırıldığının bulunması üzerine savunmalarını kurmuşlardır" ifadelerine yer verildi.
CEZA SORUMLULUĞUNDAN KAÇMAYA ÇALIŞIYORLAR
17-25 Aralık darbe soruşturması kapsamında hukuksuzca elde edilen tapelerin haklarında disiplin soruşturması yürütülenlerce sızdırıldığı kanaatine varıldığı kaydedilen raporda, "Oysa sızdırılan ve CMK 135-140. maddeleri kapsamında ve gizli kalması gereken belge ve kayıtların, kendi sorumlulukları altında edinilmesinden dolayı, adli kolluk olarak kayıtların koruma ve gizliliklerinin muhafazası konusunda yasalardan kaynaklanan görev ve sorumluluklarının bulunduğu göz ardı edilmektedir. Bu nitelikteki belge ve bilgilerin sızmasından doğrudan kendilerinin sorumlu olacağı hukuki gerçeğini dikkate almayarak, ceza sorumluluğundan kurtulmaya çalıştıkları değerlendirilmektedir" denildi.
EYLEM BİRLİKTELİĞİ İÇİNDE HAREKET ETTİLER
Polislerin ortak eylem birlikteliği içinde hareket ettiği vurgulanan raporda şu ifadelere yer verildi; "CMK 135-140 maddelerine istinaden elde edilen ses, tapeler ile fiziki takip teknik izlemelere ait kayıtlar, mevzuatta sayılan amir hükümlere rağmen, internet üzerinde sosyal medyaya ve yazılı görsel basında yayınlanmış olması, bu bilgi ve belgeleri elde etme yetkisine sahip olan adli kolluk görevlilerinin, eylem birlikteliği içerisinde ve ortak kastla hareket ettiklerini göstermektedir"
SAYGILI VE EKİBİ SIZDIRDI
Müfettişler raporda dönemin Mali Suçlar Şube Müdürü Yakup Saygılı ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Saygılı için"Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı sıralı ve sorumlu amirler ile görevlendirilen personelin ses, tapeler, fiziki takip-teknik izleme ve ev aramalarına ait görüntüleri basına ve internete sızdırılmalarına müştereken sebebiyet verdikleri kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi.
BÖYLE PLANLANMIŞ BİR PROJELİ OPERASYONA TANIK OLMADIM
Raporda haklarında idari ve adli soruşturma yürütülen polisler ile tanıklarında ifadelerine başvuruldu. Bilgisine başvurulan Polis memuru M. C'nin "25 Aralık soruşturması kapsamında elde edilen tapelerin aslında Sahtecilik Büro Amirliğinde. Ama bazı yazışmalar, savcılık karar talepleri, banka, sanayi ticaret odası gibi bir çok özel ve kamu kurumuyla ilgili yazışmaların Sahtecilik Büro Amirliğinde yapılması gerektiğini, bunu amirlerine sorduğunda da bu konuda fazla kafa yormamasını, soru soran olursa kendi emirleri olduğunu söylediklerini, oysa 17 aralık operasyonu ile ilgili tüm yazışmaları kendilerinin yaptığını ancak 25 aralık operasyonunun neden böyle sürdürüldüğünü anlayamadığını 4 yıldır şubede böyle planlanmış bir projeli operasyona tanık olmadığını" söylediği kaydedildi.
İ.Ş: IP'LER DİNAMİK ÖNCE SIZDIRANI BULUN
Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Emniyet Amiri İ.Ş'nin ise seslerin dinlenmesi, indirilmesi ve yazıya dökülmesi işlemlerinin tümünün savcılık talimatıyla görevlendirilmiş personel tarafından gerçekleştirildiğin belirttiği kaydedildi. Raporda İ.Ş'nin "TİB'e her hangi bir IP tanımlama zorunluluğunun olmadığı, konunun TİB'den sorulması gerektiği sızan tapelerdeki isimlerin basında tek tek çıkmasının açıklanması istenildiği, sızdıranı bulunması ve buna göre soru sorulması gerektiğini söylediği" belirtildi.
OPERASYON GÖRÜTÜLERİNİ BAŞKOMİSERLER SERVİS ETTİ
17 Aralık 2013 sabahı baskın yapılan ev ve işyerlerinde yapılan arama görüntülerinin de kimler tarafından sızdırıldığı tespit edildi. Operasyonlara katılan polislerin ifadelerine ve müfettiş araştırmalarına göre evlerde çekilen ve medya ile internete sızdırılan bazı görüntülerin kaynağı Başkomiser Tahsin Toparlak ile Başkomiser Arif İbiş. Raporda yer alan ifadelere göre Başkomiser Tahsin Toparlak cep telefonu ile hem görüntü hem de video kaydı yaptı ve yaptığı kayıtları aynı anda watsup ile dışarı gönderdi.
ARİF KOMİSERİN FOTOĞRAFLARI POSTANIN BİRİNCİ SAYFASINDA
Aramalarda yer alan polis memuru İ.D ise görüntüleri kaydederken Başkomiser Arif İbiş'in kendisine kenara çekilmesini söylemesi üzerine kenara çekildiğini ve Arif Başkomiserin kendisine ait android işlemcili telefonla görüntüleri fotoğraf olarak aldığını söyledi.
19.12.2013 tarihli Posta ve Yurt Gazetelerinin birinci sayfalarında yer alan görüntülerin de "Arif Başkomiserin şahsi cep telefonu ile kaydettiği görüntüler olduğunu" söyledi. Polis memuru İ.D internet ve gazetelere servis edilen fotoğraflar ile kendisinin çektiği görüntüler arasındaki açı farkının kolaylıkla görüleceğini, Arif Başkomiserin cep telefonundan bir kaç yönden çektiği bu fotoğrafları kime ve nasıl gönderdiğini bilmediğini söyledi.
OPERASYONDAN ÖNCE SOZMADI DEDİ AMA SONRASINA SUSTU
Başkomiser Arif İbiş ise ifadesinde 17- 25 aralık soruşturmalarının bir yıldan fazla süreyle sızdırılmadan yürütülmesinin, alınan tedbirlerin etkili bir şekilde uygulandığını gösterdiğini söyledi. Başkomiser İbiş ancak operasyonla beraber basına sızdırılan görüntüler için aynı tedbirin neden uygulanmadığını ise açıklayamadı.
DOSYALARI SİLİN TALİMATI
Polis Memuru Y.A'da 17-18 tarihlerinin birinde Komiser yardımcısı Sait Sevinç'in kendilerinin kısmında bulunan iki bilgisayardaki dolandırıcılık ile ilgili olan klasörlerin tamamının silinmesi talimatı verdiğini sahtecilik ile ilgili dosyaların ise silinmediğini söyledi.
Kaynak: Star Gazetesi