BİR BAŞKASI OLMAZ
Kadın ya da erkekteki tıbbi kusur yüzünden, normal yollardan gebeliğin gerçekleşmesi halinde çiftler tüp bebek yöntemine başvuruyor. Özellikle son yıllarda popüler olan bu yöntem akıllara 'Günah mı?' sorusunu da getiriyor. Bu yöntemin dinen günah sayılıp sayılmayacağını ise Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nun 05 Ocak 2002 tarihli kararı şöyle sıralıyor: a) Döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikahlı eşlere ait olması, yani bunlardan herhangi biri yabancıya ait olmaması. b) Döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil de yumurtanın sahibi olan eşin rahminde gelişmesi. c) Bu işlemin, gerek anne, babanın; gerek doğacak çocuğun maddi, ruhi ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağı tıbben sabit olmak şartıyla tüp bebek yöntemine başvurmakta bir sakınca yoktur.
ORGAN BAĞIŞI SEVAP
Diyanet İşleri Başkanlığı, tüp bebek yönteminin yanı sıra organ bağışı sorularını da cevaplandırdı. Diyanet'in dünyada milyonlarca insanın umudunu bağladığı organ bağışı görüşü şöyle: "Bilindiği üzere, insan mükerrem bir varlıktır. Yaratıklar içinde Allah onu mümtaz kılmıştır. Bu itibarla normal durumlarda ölü ve diri kimselerden alınan parça ve organlardan faydalanılması, insanın saygınlık ve kerametine aykırı olduğu için, caiz görülmemiştir
." ŞARTLAR VAR "
Ancak, zaruret durumunda, zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir. Hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir. 'Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur' ayeti de buna ışık tutmaktadır." Organ naklinin caiz olması için alınacak organ ve doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, hastanın nakle kendisinin razı olması gerekir.