Adalet ocağı

Türkiye dün bir kez daha Soma'ya ağladı. Çünkü dün "Bir avuç kömür için bir ömür veren" 301 madencinin davası vardı. Aralarında maden sahibi Can Gürkan'ın da bulunduğu 8 sanık görüntülü olarak cezaevinden duruşma salonuna bağlandı. Ekranda onları gören aileler "Gelip burada hesap versinler" diye haykırdı... Mahkeme ailelerin talebini kabul edip duruşmayı yarına bıraktı...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :14 Nisan 2015
Adalet ocağı

İÇİNDEKİLER

TAM 11 ay önceydi... Manisa'nın Soma ilçesindeki Soma Holding'e ait kömür madeninde çıkan yangın, Türkiye'yi yangın yerine çevirdi. 301 madenci, o korkunç faciada can verdi, 162 madenci de yaralandı. İşte dün o acıya yol açanlarla hesaplaşma günüydü. Manisa'nın Akhisar ilçesindeki Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'deki bir bölüm, acının duruşması için hazırlandı. Duruşma öncesinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

'301 KİŞİ BİTER Mİ...'
Kültür merkezinin çevresini bariyerlerle kapatan polis, arama noktası oluşturdu. Madencilerin aileleri ise üzerlerinde eşlerinin ya da çocuklarının fotoğrafları bulunan tişörtlerle duruşmaya gitti. Ancak mahkeme salonuna sadece birer madenci yakınının alınacağı açıklanınca gerginlik yaşandı. Karara tepki gösteren acılı aileler, katillerin hesap verdiğini görmek için içeriye girmek istediklerini söyleyince engel kalktı. Salona giren ailelerin isimleri tek tek kayda alındı. Kayıt işlemlerinin ardından Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın "Tamam mı?" sorusunu yöneltmesinden sonra salon bir anda karıştı. Bu soruya tepki gösteren madenci yakınları, "301 kişi biter mi?" diyerek tepki gösterdi. Ancak aileler en büyük acıyı, "ekrandan" yaşadı. Çünkü aralarında madenin sahibi Can Gürkan'ın da bulunduğu 8 sanık, duruşma salonunda değildi.

'SİNEMA İZLETMEYİN'
Sanıklar, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile Aliağa Şakran Cezaevi'nden duruşmaya katıldı. Ancak bunu gören aileler daha fazla dayanamadı. Eşlerini, evlatlarını, kardeşlerini kaybeden aileler "Burada sinema izlemek istemiyoruz. Adil yargılama istiyoruz. Takım elbiselerini giyip karşımıza geçmiş oturuyorlar. Gelip burada hesap versinler" diye tepki gösterince salon karıştı. Müşteki avukatları da "Adil yargılama" için tutuklu sanıkların salona getirilmesini talep etti. Talepler üzerine mahkeme heyeti, duruşmaya 5 dakika ara verdi. Ara sonunda mahkeme başkanı madenci yakınlarının bu isteklerini göz önüne alarak, tutuklu sanıkların da salona getirilmesini istedi. Dava yarına ertelendi.

68 BİN 718 YIL HAPİSLERİ İSTENİYOR
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı. İddianamede tutuklu sanıklar; maden sahibi Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, vardiya amirleri Hilmi Kazık, Yasin Kurnaz ve İsmail Adalı, teknik nezaretçi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in, "Olası kastla adam öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Tutuksuz 37 sanıktan 12'si hakkında "Taksirle birden fazla kişinin ölümü ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar, 25'i hakkında da bu suçları "Bilinçli taksirle' işledikleri gerekçediyle 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

BABALARIMIZI ÖLDÜRDÜNÜZ
DÜN Akhisar'ın sokakları, babasız büyüyen bebelere ağladı. Çünkü duruşma salonunda en çok eşlerini kaybeden kadınlar vardı. Onlardan biri de Ergun Sidal'ın eşi Tomurcuk Sidal'dı. Facia sırasında 9 aylık hamile olan Tomurcuk Sidal, 11 aylık oğlu Durmuş ile duruşmaya katıldı. Acılı kadın "Sanıklar salona getirilsin. Bizim gözümüzün içine baksınlar. Babasız doğan bu yavrumu görsünler. Eşimin kanı yerde kalmasın" diye konuştu. Erdoğan Köse'nin eşi Gülfidan Köse de "O sanıkları mahkemeye getirselerdi de bir yüzlerini görseydik. Madenci eşlerinin nasıl yandığını bir görselerdi. Onlar yerin altında yargınlamalı, onların yeri burası değil yerin altı" diye isyan etti.


Deniz DERİN -Kenan MOLLA