Doğan ve FETÖ medyasının gerçek yüzü

Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz bugünkü köşesinde, Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığını iddia eden Doğan ve FETÖ medyasının gerçek yüzünü yazdı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :10 Kasım 2015 , 00:00 Güncelleme Tarihi :10 Kasım 2015 , 13:35
Doğan ve FETÖ medyasının gerçek yüzü
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz bugünkü köşesinde Doğan ve FETÖ medyasının Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığı iddialarını yalancı çıkartacak bir yazı kaleme aldı. Korkmaz yazısında 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok' diye kara propaganda yapan gazetecilerin bir zamanlar nasıl basın özgürlüğünü kısıtlayan karar aldığını anlattı.

İşte Tamer Korkmaz'ın 'Yurttaş Doğan' başlıklı o köşe yazısı!

Bir zamanlar, Aydın Doğan'ı eleştiren bu başlıkta bir yazı kaleme alınmıştı: 12 Nisan 2002 tarihinde yayınlanacaktı. Ne var ki, SANSÜR kurbanı oldu!

Hiç vakit kaybetmeksizin, on üç yıl evveline gidelim; sözünü ettiğim yazının başlangıç kısmını okuyalım:
"-Murdoch'a benzetilmekten hoşlanmıyorum!..

Ünlü Medya İmparatoru Avustralya asıllı Amerikan vatandaşı Rupert Murdoch'a benzetilmekten hoşlanmayan kim?
Aydın Doğan!

Doğan Grubu'nun çıkardığı Finansal Forum gazetesine aynen böyle demiş, Yerli Murdoch!

Yirminci Yüzyıl'ın ilk yarısına damga vurmuş efsanevi medya imparatoru William Randolph Hearst de, uzun yıllar Yurttaş Kane olarak resmedilmekten hiç hoşlanmamıştı!

Orson Welles'in muhteşem filmi Citizen Kane'in kahramanı Charles Foster Kane büyük ölçüde Hearst'ü anlatıyordu…"
*
Hiçbir hakaret içermeyen bir yazıda Aydın Doğan'ın eleştirilmesine zerre miskal tahammülü olmayan ve hür fikirlere sansürle saldıranlar mı; üç "iliştirilmiş" sözde "gazeteci" idi!

Sansürü günlük spor haline getirmişlerdi. Dillerine pelesenk ettikleri "medya etik kurallarını" en fazla kendileri ihlal ediyorlardı!
İşbu "gazeteci" müsveddeleri, günümüzde ne yapıyorlar, neredeler?
*

Birinci Sansürcü, dün üç gazetenin birden manşetindeydi:

-FİRARDA!
Mesela, Takvim gazetesinde; FETÖ'nün medyadaki sözcüsü olan şahıs hakkında "yakalama emri" çıkarıldığı, ancak onun "gazete"sindeki görevini bırakıp "kaçtığından" söz ediliyordu: 18 Eylül 2015'ten bu yana ortalarda yoktu!
*

İkinci Sansürcü'nün yönettiği Paralel "gazete"ye kısa bir süre önce (29 Ekim 2015'te) "kayyum" atandı; bu sansürcü de koltuğunu kaybetti!
*

Üçüncü Sansürcü ise hali hazırda meslek hayatını Aydın Doğan'ın "kanatları altında" sürdürüyor.

Finansal Forum'un 2004'te Referans'a dönüştürüldüğü pek iddialı projede yöneticiydi…

Kaderin cilvesi, 2010'da yani Bağımsız Türkiye'nin IMF'ye "Elveda" dediği yıl, IMF'ci Referans "gazetesi" battı!

Ardından, Doğan Medyası'nın "Tabloid Radikal" projesini üstlenen Mister Sansürcü'nün, Yurttaş Doğan'a ikinci "hayal kırıklığını" yaşatması fazla uzun sürmedi! Her başarısızlığı, ihtimamla ödüllendirilen bir medya portresidir. 2014'te Hürriyet'in Dijital Yayınlar Direktörlüğü'ne getirildi!
*
Üç Sansürcü'nün bir diğer ortak özelliği de, Amerikan "iliştirilmişi" olmalarıdır.

Şimdilerde, "Özgür Medya!" yaygarası kapsamında…

Locaefendi'nin, "Sansürcülüğün Kalesi" konumundaki "gazete"sinde "destek kıtası" olarak sahne alanlar…

Birinci Sansürcü'nün, sadece birkaç sene önce; "Medyada Tasfiye Edilecek Gazeteciler"den bahsederek "aba altından sopa" gösterdiğini ise "bir türlü" hatırlamıyorlar! İşlerine gelmiyor…

Bu tiplerin, "Medya özgürlüğüne birlikte sahip çıkalım" şeklindeki lakırdısının hiçbir surette inandırıcılığı yok!

Sözünü ettikleri "medya" asla "Özgür Medya" olmadı; olması da mümkün değildir. Orada, fikir ve ifade özgürlüğü yoktur. Akıllar ipotek edilmiştir; iradeler de Locaefendi'nin cebine konmuş durumdadır!

Paralel Suç Örgütü'nün "medya" ayağındaki kirli faaliyetlerin üzerini "Özgür Medya" farfarasıyla "yalanla dolanla" örtbas etmeye çabalıyorlar!
*

İşte bu gözbağcılık ve düzenbazlık gösterisine ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Ricciardone de katıldı; "Medyaya baskı, PKK ve IŞİD'den daha büyük yıkım yapar" diye konuştu…

PKK terör örgütünün kurucusu ve yıllardır candan destekçisi olan; ayrıca Locafendi'nin hamisi konumundaki ABD'nin "Patlıcan" müptelası diplomatı "utanmadan" söyleyebiliyor; bu lafları!

Ricciardone; ABD'nin, İsrail'in ve de Aydın Doğan'ın eleştirilmesinin sansüre tabi olduğu Paralel Medya'ya daima minnettardır!
Eh, bir de Baronsal Hürriyet'e!
*

Finali; Gezi Kalkışması esnasında, CNN Türk'ün "yıldızını parlatmaya" çabaladığı Doğan Medyası'nın "cici kızı!" Ayşe Deniz Karacagil ile yapalım!
Yurttaş Doğan'ın televizyonunda "Mustafa Kemal'in Askeri" diye lanse edilen Karacagil mi; şimdilerde PKK terör örgütünün elebaşılarından Murat Karayılan'ın "özel kalemi" olarak atanmış!

Peki, Doğan Medyası'ndan "torpilli" bir ismin; PKK terör örgütünde boy göstermesi sürpriz mi? Elbette, değil!

Yurttaş Doğan'ın medyası, HDPKK'nın candan destekçisidir!