Rus basınında yer alan haberlerde, savaş uçağının tüm telsiz uyarılarına rağmen sınır ihlali yapması ve bu nedenle daha önce Moskova'ya çeşitli kanallarla resmi olarak bildirilen angajman kuralları gereği düşürülmesi, "planlı bir eylem" ve "provokasyon" gibi gösterildi. Bu da algının başka yöne kaydırılma çabalarını gözler önüne serdi.
Haberlerde, "Rusya'nın terörle mücadele eden uçağı düşürüldü" şeklindeki ifadelerin kullanılması da akıllara, daha önce Türkiye sınırını ihlal eden ve bu nedenle özür dileyerek, tekrarlanmayacağı taahhüdünde bulunan Rusya'nın sözünde durmamasını perdelemeye mi çalışılıyor sorusunu getirdi.
Rus devlet kanalı, ciğerci kardeşleri "DAEŞ mensubu" olarak tanıttı
Rusya devlet haber kanalı Rossiya-24, Türkiye'nin DAEŞ'le bağlantısı olduğunu "iddia ettiği" haberinde büyük bir yanlışa imza attı.
Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Fatih'teki lokantanın sahipleri Kember kardeşlerle çekildiği fotoğraf, "Bilal Erdoğan DAEŞ mensuplarıyla" diye gösterildi. Bunun üzerine açıklama yapan ve DAEŞ mensubu olmakla itham edilen Kember kardeşler de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ciğer yemeye davet etti.
Diğer yandan savaş uçağının düşürülmesinin ardından bazı Rus yetkililerin Türkiye'nin DAEŞ'in petrol ticaretinde payı olduğu yönündeki iddialarına geniş yer veren Rus basını, Esed rejimine finansal destek sağladığı ve DAEŞ'ten petrol almasına aracılık ettiği iddiasıyla, aralarında Rusların da bulunduğu 4 kişi ve 6 şirketin, ABD Hazine Bakanlığınca kara listeye alınmasını kısa haberlerle geçiştirdi.
Haberlerde, ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım kararlarının, DAEŞ'le ilgili noktaları da görmezden gelerek duyuruldu.
YALAN İDDİALAR GENİŞ YER BULDU
Rossiyskaya Gazeta ise "Türkiye NATO'yu DAEŞ'le kendi çirkin işlerine çekti" başlığıyla verdiği haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesinin ardından Rus uçağına ilişkin söylem değiştirdiğini iddia etti.
Gazete, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova'nın farklı vesilelerle sıklıkla dile getirdiği, "İsmi açıklanmayan kaynaklara dayanan haberleri dikkate almıyoruz" tembihlerinin aksine NATO'dan ismi açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberde, Türkiye'nin toplantıda düşürülen uçakla ilgili kanıt sunamadığını ileri sürdü.
Haberde ayrıca, Türkiye'nin bazı NATO ülkelerinden istediği desteği bulamadığını ve Genel Sekreter'in yaptığı açıklamaların şahsi olduğunu savundu.