"KANDİL VEYA İMRALI BİR BİLDİRİ YAZSAYDI ANCAK BÖYLE BİR METİN ÇIKARDI DİYE DÜŞÜNÜYORUZ"
Topçu, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi uluslararası arenada zayıf düşürmek amacıyla yürütülen küresel bir projenin görevli veya gönüllü piyonluğunu yapan sözde akademisyenlerin imzasıyla yapılan bildiri eylemi, terörün akademi dünyamızdaki kirli yüzünü yansıtması açısından oldukça manidar ve ibret verici bir durumdur. Bölücü terör örgütüyle ilgili tek kelimelik bir eleştiri bile bulunmayan bu bildiriyi imzalayanların kime ve neye hizmet ettiği açıkça ortadadır. Kandil veya İmralı bir bildiri yazsaydı ancak böyle bir metin çıkardı diye düşünüyoruz. Türkiye ne zaman terörle etkin bir şekilde mücadele etse içeriden ve dışarıdan hemen çeşitli bariyerler çekilmeye çalışılır. Sözde insan hakları örgütleri, yaşadığı topluma yabancı gibi davranan mankurt akademisyenler ve aydın görünümlü kalemşörler aynı yerden düğmeye basılmış gibi terörle mücadeleyi akamete uğratmak için benzer gayretler sergilerler. Küresel senaryolarla kurgulanan bu ihanet sahnelerini, ısmarlama filmleri biz senelerdir izliyoruz. Artık yeter! Bu kirli oyunlara, algı operasyonlarına yenilmeyeceğiz. Şimdiye kadar en az 40 bin insanımızın canına kastetmiş, bölge insanına hayatı adeta zindan etmiş, her zaman ve her fırsatta ülke ve millet düşmanlarıyla işbirliği içinde olan bölücü terör örgütünün yaptıklarının masum gösterilip, güvenlik güçlerimizin her gün şehitler vererek sürdürdüğü insani ve gerekli operasyonların kınanmasını normal bir akıl, hiçbir vicdan ve akademik ahlak kabul etmez.
"ANA MUHALEFET PARTİSİNİ MİLLETİMİZ VE STK'LAR ADINA KINIYORUM"
" Sözde akademisyenlerin, sözde aydınların imzaladıkları metin ile Türkiye'de yaşanan gerçekler hiçbir şekilde birbiriyle uyuşmuyor diyen Topçu, "Pazar alışverişindeyken öldürülen binbaşı, uyurken evi yakılan uzman çavuş, kaçırılıp işkenceyle katledilen öğretmen, patlayan bombalarla hayata gözlerini yuman gençler ve beşikteki bine yakın bebek, binlerce şehit, yetim kalan çocuklar, kaybolan umutlar ve yarım kalan hikyelerin baş sorumlusu olan bir terör örgütünü es geçip olayları devlete fatura etmek, ihanetten ve mankurtluktan başka bir şey değildir. Bunlar hangi Türkiye'de yaşıyor, doğrusu merak ediyoruz. Terörün yaktığı ateşten küçük bir kıvılcım bu sözde akademisyenlerin kendi ocaklarına düşmüş olsaydı acaba yine böyle düşünürler miydi? Terörle topyekûn mücadele edilmelidir. Dağdaki, köydeki, şehirdeki, Meclis'teki, kamudakileri derken kampüslerdekileri de göz ardı etmeden terörle mücadele edilmeli. Terör örgütünün sızdığı veya etkilediği çeşitli aşırı sol gruplar, stratejik ortaklıklar kurduğu taşeron paralel yapılar katil diye yaftaladıkları devletin üniversitelerinde adeta hücre tarzı örgütlenmişlerdir. Maalesef üniversitelerde sanki akademisyen değil de akrep yetiştirmişiz. Bu alçakça bildiriye destek verdiğini açıklayan ve bir grup vekiliyle bir kamu kuruluşu TRT'yi basan, bu yetmemiş gibi ülkenin bu kadar mevzusu varken kendisinin iki kat oyundan fazla oy alan ilk defa seçilmiş bir Cumhurbaşkanına siyasi, etik ve ahlak dışı hakaret etmeyi maharet sayan ama bununla birlikte bu akıl ve vicdan tutulması olarak gördüğümüz bildiriyi destekleyene ana muhalefet partisini milletimiz ve STK'lar adına kınıyorum. Seçilmişlik ne ihanet etmeye ne de hakaret etmeye cevaz verir. İhanet edenlere de bu ülkenin yargıçları gereğini yapsın, hakaret edenlere de gereğini yapsın. Neticede millet iradesi var ortada. Ama sen ülkenin yüzde 52 ile seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret edemezsin bunu temcit pilavı gibi her sözünle, lafınla söylemezsin. Bunun siyasi etikte yeri yok, siyasi ahlakta yeri yok. Sen ana muhalefet partisisin. Bu azınlık bölücü teröre hizmet eden ve nereye bağlı olduğu malum olan bu azınlık bölücü bildiriye koştur koştur CHP gibi bir partinin, Atatürk'ün kurduğu bir partinin heyetinin bu bildiriye imza atmasını akıl tutulması olarak telakki ediyoruz değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖRLE MÜCADELEDEN ASLA TAVİZ VERİLMEMELİDİR
"Terörle mücadeleden asla taviz verilmemelidir ifadesini kullanan Topçu, "Boş lakırdılara kıymet bahşedilmemelidir. Söz konusu olan Türkiye'dir. Türk milletinin güvenliği, özgürlüğü ve refahıdır. En önemlisi, kalkınan ve büyüyen bu aziz milletten ve devletten medet uman medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca kardeşlerimizin yeşeren umutlarını menzile ulaştırmaktır. Bu ülkede terör sona erince hayal diye görülen birçok imknsızın mümkün olacağı bilindiği için sürekli engeller çıkarılıyor. Artık uyanma ve diriliş zamanıdır. Elbette hiçbir ana ağlamasın. Hiçbir ocağa ateş düşmesin. Bu ülke bir "ebrudur ve bütün renkleri kutsaldır. Fakat devletin büyük riskler alarak uzattığı şefkat eline bile kurşunla cevap verenlerin ne bu toprakla ne de bu milletle bir bağı kalmamıştır. Irkçı, Marksist, bölücü, vahşi bir terör örgütüyle adı ne olursa olsun yürütülecek hiçbir süreç olmamalıdır ifadelerini kullandı.
"SAVCILARIMIZA BURADAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ"
Yılanların başı ezilinceye kadar mücadelenin sürmesi gerektiğini söyleyen Topçu, şunları kaydetti:
"Bölge insanı terörün cenderesinden kurtarılıncaya kadar bu haklı mücadele devam etmelidir. Bizim anayasamız ve kanunlarımız düşünce ve ifade hürriyetini garanti altına almıştır fakat terörü ve teröristi yüceltmeyi de yasaklamıştır. Söz konusu ihanet bildirisinde imzası olanlara karşı kanunlarımızın gereğinin yapılmasını talep ediyoruz. Savcılarımıza buradan suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu topraklarda nefes alıp veren herkes emin olsun ki, şanlı ecdadın yadigrı bu vatan topraklarında kim kendini nasıl ifade ediyorsa öyle kabul ederek; tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak olarak, ay yıldızlı al bayrak altında, çokluk içinde birlikte, hür ve müstakil bir şekilde sonsuza kadar kardeşçe yaşamaya devam edecek. Herkes bilsin ki milyonlarca nefes teröre karşı tek sestir.
BİLDİRİYE DESTEK VEREN STK'LAR
AK Parti Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı Metin Gündoğdu ise bildiriye destek veren sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili bilgi verdi. Destek veren STK'lar şöyle:
"Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu, Birlik Habersen, Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği, Türk Hukuk Enstitüsü, Memur Dernekleri Federasyonu (Memur-Der), Diyanet Mensupları Derneği, Emniyet Teşkilatı Vazife Malülleri ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Gaziler Vakfı, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfı, Kırşehirliler Birliği Derneği, Ankara Hukuk Fakültesi Mezunları Derneği, Tarımsal Kalkınma Vakfı, Abhazya Kültür Derneği, Yerli Düşünce Derneği, Nevşehir Dernekler Federasyonu, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Tüm Kamu Der, Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği, TRT Radyo Televizyon Personeli Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı, TRT Personel Yardımlaşma Sandığı, TRT Yaygın Öğretim Kurumları Gençlik ve Spor Kulübü, Bağkur Personeli Yardımlaşma Vakfı, Tüm Diyanet-Sen, Tarım Orman Sen, Türk Dünyası Öğrenci Derneği, Kubbe Der, Ahmet Yesevi Kültür Derneği, Uluslararası Sanatçı ve Edebiyatçılar Derneği, Toplumsal Eğitim Akademisi, Sağlık Bir-Der, İş Dünyası ve Çalışanlar Dayanışma Derneği, Avrasya Kültür Araştırmaları Derneği, Bağımsız Eğitim - Sen, Cuma Ağacı Derneği, Türkiye İletişimciler Derneği, GİMAT Derneği, TRT Vakfı, Ankaralılar ve Ankara'ya Hizmet Edenler Derneği, Ankara İli Beypazarı İlçesi Üreğil Köyü Yardımlaşma Derneği, Ayaşlılar Derneği, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği, Ankara Demiryolu İş Sendikası, Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi, Yozgatlılar Birlik ve Dayanışma Vakfı , Genç Memurlar, Ordu Genç Girişimciler Derneği, Ordu Genç Girişimciler Derneği, Kırımlılar Fikir ve Kültür Derneği, Ankara Ünyeliler Derneği, Kumru İlçesi ve Çevre Köyleri Dayanışma Derneği, Akbaş İlçesi ve Çevre Köyleri Dayanışma Derneği, Akkuşlular Derneği, Aybastılılar Derneği, Çorumlular Yenimahalle Derneği, Askon Ankara, Selçuklu Vakfi , Emekli Bir Sen."