Türkiye'de DAEŞ tarafından yapılan tüm canlı bomba saldırılarının organizatörü olduğu belirtilen Yunus Durmaz, Gaziantep'te yakalanacağını anlayınca kendini patlatmıştı. Polisin yaptığı baskında Durmaz'ın eşi Hasibe ve kardeşi Hacı Ali Durmaz ise sağ olarak ele geçirilmişti.
Ankara'daki Tren Garı saldırısının faillerinden biri olarak gösterilen ve İçişleri Bakanlığı'nın arananlar listesinde bulunan Durmaz'ın ifadesi, Gaziantep'e giden Ankara Terörle Mücadele Şube ekiplerince alındı. Durmaz'ın yaklaşık 3 saat süren ifadesinde çarpıcı beyanlar yer alıyor.
SİLAHLI EĞİTİM ALDIM
1997 doğumlu ve Gaziantep-Şehitkamil nüfusuna kayıtlı Hacı Ali Durmaz, 2012'de 'cihat' amaçlı Suriye'ye gittiğini ve ara ara Gaziantep'e geldiğini, daha sonra tekrar Suriye'ye geçtiğini anlattı. "Şam'ın faziletli bir yer olduğunu okudum ve orada yaşananlara dayanamayarak çatışmaya gittim" diyen Durmaz, ilk gittiğinde DAEŞ örgütünün olmadığını, DAEŞ'e katılımının ikinci kez Facebook'tan tanıştığı birisi sayesinde olduğunu söyledi. Habertürk'ün haberine göre Şanlıurfa'dan Suriye'ye geçerek Mansura kentinde bir ay silahlı eğitim aldığını dile getiren Durmaz, şunları söyledi:
BİR MOTOSİKLETLİ BENİ ALDI
"Tren Garı patlamasından bir gün sonra Gaziantep'e geldim. Bir motosikletli beni alarak Şahinbey'e, abim Yunus Durmaz'ın yanına götürdü. Abim burada bana 'Gaziantep Emiri olarak görevlendirildiğini' söyledi. Ertesi gün bizi buradan alarak Karataş'ta bir eve götürdü.
Kimliğimi ilk bulunduğumuz adreste unutmuştum. Sonrasında televizyonda Gar saldırısından dolayı aranan isimler arasında bulunduğumu gördüm. Birkaç kez adres değiştirdik. Gittiğimiz adreslerde en son yakalandığım hariç mühimmat yoktu.
Bu mühimmatlar sonradan geldi. Abim de ne geldiğini bilmiyordu. Abim sürekli Suriye'deki emirle mesajlaşıyordu. Ben bu şahsın kim olduğunu bilmiyordum; mesajlar şifreli geliyordu. Daha sonra operasyon yapıldı, abim kendini patlattı, ben de yakalandım."
''YENGEMİ TEHDİT ETTİ''
Canlı bomba Yunus Durmaz'ın eşi Hasibe Durmaz'ın çocuklarla birlikte babasının yanında kaldığını kaydeden Hacı Ali Durmaz, "Abim 'yeleği giyerim ve yanına giderim kendimi patlatırım' diye yengemi tehdit etti. Bunun üzerine yengem 1-2 ay önce kaldığımız eve geldi. Dışarıdan gıda ihtiyaçlarımızı o karşılıyordu. Çünkü araması yoktu ve onu kimse tanımıyordu" dedi.
Abisinin örgütün iyi elemanlarından biri olduğunu ileri süren Hacı Ali Durmaz, onun ölmesinden sonra DAEŞ'in Türkiye'de yeni bir eylem yapacağını düşünmediğini belirtti. Durmaz ayrıca, 'Abdullatif Efe' kod ismini kullanan abisine Gaziantep'te ise 'Sarı Yunus' diye hitap edildiğini kaydetti.
''SAVAŞÇI MISIN FEDAİ MİSİN?''
Hacı Ali Durmaz, DAEŞ'de canlı bomba olacak militanların seçim sürecini şöyle anlattı: "DAEŞ'e ilk katılma anında 'savaşçı mısın yoksa fedai misin?' diye sorulur. Ben savaşçı olduğumu söyledim. Fedailer bir eve kapatılır, Kur'an okur, zikir çeker ve kendini motive eder. Eylemin yapılacağı bölgenin emiri o bölgede faaliyet yürüten örgüt mensuplarını toplar ve canlı bomba tarzında eylem yapılacağını söyler. Fedailer arasından gönüllük esasına göre bu eylemi gerçekleştirecek kişi belirlenir. Gönüllü olmayan biri eylem için zorlanmaz."
YELEKLER DAHA SONRA GELDİ
Abisinin kendini patlattığı evden çıkan canlı bomba yeleklerinin, 1 Mayıs 2016'da Gaziantep Emniyeti önündeki bombalı saldırıdan birkaç gün sonra geldiğini iddia eden Durmaz, "Kim tarafından gönderildiklerini bilmiyorum. Hangi eylem için kullanılacaklarını da bilmiyordum" dedi. Durmaz, örgüte katılacak kişilerin ise genellikle sosyal medya aracılığıyla belirlendiğini kaydetti.