Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Çukur siyasetinden herkes zarar görmüştür ama en büyük zararı bölge halkı gördü. Belki Moğol istilasından bu yana yaşanmamış olan bir yıkım bölgede yaşanmıştır." dedi.
Yapıcıoğlu, partisinin il başkanlığınca bir düğün salonunda düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu'daki bazı ile ve ilçelerde açtığı çukur ve döşediği patlayıcıların en fazla bölge halkına zarar verdiğini söyledi.
Çukur siyasetinin bölgeye yıkım getirdiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"Çukur siyasetinden herkes zarar görmüştür ama en büyük zararı bölge halkı gördü. Belki Moğol istilasından bu yana yaşanmamış olan bir yıkım bölgede yaşanmıştır. Şu anda halen enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, Şırnak ve Nusaybin'le birlikte çok büyük oranda tahribatların yaşandığı şehirlerin sayısı her geçen gün yenilerinin eklenmesiyle arttı."
Yıkılan binaların onarılarak yeniden kazandırılabileceğini ifade eden Yapıcıoğlu, çukur siyasetini kendilerine yol ve yöntem olarak belirleyenlere erken tepki verilseydi bugünlerin yaşanmayacağını savundu.
LİCE'DEKİ TERÖR OPERASYONU
Yapıcıoğlu, uyuşturucu ile mücadelenin güçlü şekilde sürdürülmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Hint kenevirlerinin sökülmesi veya başka bir uyuşturucu maddenin toplanması durumunda açıktan kimse bunu sahiplenemez ama ona bir kılıf bulmak suretiyle dolaylı olarak operasyonlara karşı çıkanlar olabilir." ifadelerini kullandı.
"UYUŞTURUCU TİCARETİ VEYA İMALATI YAPMAK, PARA İÇİN KATLİAM YAPMAKTIR"
"Uyuşturucu ticareti veya imalatı yapmak, para için katliam yapmaktır. Para için insanları topluca ama yavaş yavaş öldürmektir." diyen Yapıcıoğlu, toplumun uyuşturucuya duyarlı olması ve şiddetle karşı çıkması gerektiğini belirtti.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararına da değinen Yapıcıoğlu, Avrupa'nın insanlık konusunda sınıfta kaldığını savunarak, şunları kaydetti:
"Şu anda dünyanın pek çok ülkesinde iç karışıklıklar var, savaşlar var, işgaller var. Bunların hepsini yapan o medeni geçinen batı dünyasıdır. Kendi refah ve zenginliğini başkalarının mallarını talan etmekle, onları sömürmekle elde etmiş bir coğrafyadan, kültürden bahsediyoruz. Biz batıya, birilerinin dediği gibi medeniyet demiyoruz."
