SABAH 15 Temmuz darbe girişiminin en kritik isimlerinden olan Tuğ. Mehmet Partigöç'ün savcılık ifadesine ulaştı. Harekat Yıldırım Planı'nın altında planı izin veren olarak ismi bulunan Partigöç, darbe girişimine katılmadığını ileri sürerken, isminin darbe planında olmasını şöyle açıklamaya çalıştı:
"Darbeciler tarafından hazırlanan evrakta benim ismim yer alıyorsa, bu evraklardan benim herhangi bir şekilde haberim yoktur. Rızam ve bilgim bulunmamaktadır. Olay günü odamda oturuyordum. Bir gürültü duydum ve saat 20.00 sıralarıydı bahçeye çıktım. Koşuşturma vardı. Tatbikat! diye sesleniyorlardı."
Odasına geri dönerken binanın girişinde Cemil Turhan ile karşılaştığını belirten Partigöç, "Cemil Turhan bana Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in Emir Subayı Mehmet Binbaşı'nın birkaç tane mesaj çekilmesi için emir getirdiğini söyledi. Ben de teyit etmek amacıyla 2. Başkan'ın makamına çıktım, yerinde yoktu. Özel Kalem Müdürü belirsizlik olduğunu ve kışla dışına çıkarıldığını söyledi" diye konuştu.
AKAR'I HELİKOPTER PİSTİNE GİDERKEN GÖRDÜM
Bahçede kamuflaj elbiseli özel kuvvetler personeli olduğunu, Genelkurmay Başkanı ile 2. Başkan'ın korumalarının da bulunduğunu anlatan Partigöç, ifadesini şöyle sürdürdü: "Daha sonra kamera odasına geçtim. Kameradan Genelkurmay Başkanımızı gördüm. Yanında bir general ve iki korumayla birlikte helikopter pistine doğru gidiyordu. Daha sonra önce kendi odama sonra da aynı katta bulunan Genelkurmay Başkanı'nın makamına geçtim. Komutanın odasına girmedim. Saat 22.00 gibi de Akıncı Üssü'nün Harekat Merkezi'ni aradım. Komutanımızın orada olduğunu söylediler. Destek Kıtaları ve Özel Kuvvetler Personeli'ne herhangi bir çatışma olmaması hususunda telkinde bulundum. Bu sırada Genelkurmay Başkanlığı bölgesinde 3-4 zırhlı araç vardı. Halka zarar verilmemesi için zırhlı araçların içeriye alınması talimatını verdim. Bunun üzerine araçları içeriye aldılar."
FETULLAHÇILAR HAKKINDA BİR ŞEY BİLMEM
Darbe girişimine katılan askeri personelin üzerlerinin çıkarılarak karargah dışına çıkarılmalarını, Genelkurmay Nizamiyesi'ne gelen bir savcının talimatı olduğunu iddia eden Partigöç, kendisinin isminin darbenin en önemli belgesinde bulunduğunu da şöyle anlatmaya çalıştı: "Benim darbe girişimiyle hiçbir alakam yoktur. Fethullahçı değilim. Öğrenciliğimde onların dershanelerine, evlerine gitmedim. Zaman zaman orduda Fethullahçılar hakkında iddialar oldu. Benim bizzat bildiğim bir husus yoktur. Herhangi bir şeye tanık olmadım. İşim gereği bu iddialar bize gelir. Biz de inceleriz. Şu adam Fethullahçıdır dediğimiz hiç kimse olmadı. Benim emir komutanındaki personelden de darbe girişimine katılan kimseyi görmedim. Darbe girişimi konusunda kimseden talimat almadım. Kimseye talimat vermedim. Darbe hazırlıkları hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Darbeciler tarafından yapılan yazışmalarda benim ismimin yer alması, rızam dışı olmuştur. Herhangi bir evrakta ıslak imzam yoktur. Mesajı çekerken adımı yazmışlar."