BELGELER VE TANIK İFADESİ YALANLIYOR
TSK içinde yuvalanan FETÖ cuntasının 15 Temmuz'daki kalkışmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Genelkurmay Personel Plan Daire Başkanı Mehmet Partigöç, önce savcılıkta ardından çıkarıldığı mahkemede ifade verdi. Savcılık savunmasında yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Partigöç'ün SEGBİS yoluyla mahkemeye verdiği ifadesine ulaşıldı. "Harekat Yıldırım" koduyla hazırlanan darbe planında 1'nci sırada imzası bulunan ve TRT'de silah zoruyla okutulan sözde "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisine de imza atan Partigöç suçlamalarını inkar etti. İşte o savunma:
İRADESİ DIŞINDA İMZASI KULLANILMIŞ!
"Herhangi bir şahsı öldürmeye yönelik emrim olmadı hakim bey. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla bu olayla ilgili bazı yazışmaların altında benim ismim kullanılmış, bu benim isteğim ve irademin dışındadır. Herhangi bir ıslak veya elektronik imzam bulunmamaktadır. Sadece Genelkurmay ikinci başkanımızın emir subayının benim mahiyetimdeki birisine, 'ikinci başkanımızın emridir, bu mesajlar çekilecek' demesinden kaynaklanan bir süreç nedeniyle ismim bu evrakların altında görülmüş, bunu daha sonra medyadan öğrendim."
HAKİM DAYANAMADI
İfadeleri çelişkili ve inandırıcı bulmayan hakim Mustafa Çorumlu'nun, "Tamam mı bitirdin mi savunmanı?" demesi üzerine Partgöç, şöyle devam etti:
"Özel Kuvvetlerde çalışmıştım. Karargahtaki bazı personel de Özel Kuvvetlerdendi. Onlarla yarbay ve erlerden oluşan destek kıtalar birliğimizin arasında bir çatışma olmaması için gayret gösterdim. Daha sonra sükunet sağlanınca odama çekildim. Ertesi gün amirim beni arayıp yerimi sordu. Karargahta olduğumu söyleyince genelkurmay başkanımızın emri olduğunu sükunetin sağlanması gerektiğini durumun artık ortaya çıktığını, çünkü akşam biraz farklı anlatılmıştı. Önce 'tatbikat var' dediler. Sonra 'tehdit var' dediler. Daha sonra biz böyle bir girişim olduğunu öğrendik. Özel kuvvetler personelinin uzaktan irtibatla teslim olmasını sağladım. Daha sonra polis beni derdest etti. Ben tutuklanacağımı düşünmüyordum."
BELGELER PARTİGÖÇ'Ü YALANLADI
Tutuklanan Partigöç'ün "Harekat Yıldırım" darbe şifresiyle hazırlanan belgede, Genel Kurmay Başkanlığı Karargahı'nın sorumlusu bölümünden sorumlu olduğu görüldü. Belgeyi "kaleme alan" bölümünün altında Kurmay Albay Cemil Turhan'ın, "müsaade eden" kısmının altında ise Partigöç'ün imzasının bulunduğu ortaya çıktı. Belgenin yanı sıra soruşturma kapsamında "tanık" sıfatıyla ifadesi alınan Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığında takım komutanı Üsteğmen Fahri Kafkas'ın ifadesi de Partigöç'ü yalanladı.
TANIK İFADESİ DE ALEYHİNE
Karargahta yaşanan dehşetin tanığı Kafkas, Partigöç'ün Genelkurmay Başkanının rehin alınmasındaki rolünü ve süreci yönettiğini şöyle anlatmıştı:
"Genelkurmay Başkanı'nın karargâhında, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Tümgenaral Mehmet Dişli, Albay Ramazan Gözel, Yarbay Levent Türkkan, Yarbay Oktan Felekoğlu, Yarbay Bünyamin Tüneri'yi gördüm. Bu şahısların sürekli konuşarak gezmesi dikkatimi çekti. 25-30 kişilik Özel Kuvvetler ekibi katlara dağıldı. Genelkurmay Başkanımızın koruma ekibi ile Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü'nün ellerinin ve gözlerinin bağlı olduğunu gördüm. Partigöç ile Yarbay Gökhan Eski, Görüntü İzleme Merkezi'ne geldi.
REHİN ALMAYA YALAN GEREKÇE
Kapıyı çaldılar, açtık ve içeri girdiler. Partigöç cep telefonu ile mesajlaşıyordu. Grup Komutanı Cengiz Aydın durumun ne olduğunu sorunca Partigöç, 'Yaklaşık 1 haftadır komutanlarımızın güvenliğiyle ilgili duyumlar aldık. Hükümet tarafından tutuklanacağını duyduk. Onlardan önce hareket edip komutanlarımızı güvenli yere sevk edeceğiz. Komutanları tahliye ettikten sonra halk galeyana gelebilir. Genelkurmay çevresinin emniyetinin sağlanması gerekiyor' dedi. Görüntüleri takip ettiğimiz sırada Genelkurmay Başkanımızın komuta katından tahliye edildiğini gördüm. Bu sırada Partigöç, YAŞ üyesi Akın Öztürk'ü arayarak, 'Komutanı Akıncı Üssü'ne tahliye ettik, siz de oraya geçin' dedi."