Tek yumurta ikizi olan Volkan Yiğit ve Erkan Yiğit, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi arkadaşlarıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önüne koşan vatandaşlar arasındaydı. İkiz kardeşler ve Volkan Yiğit'in kayınbiraderi, o gece Külliye'ye giderken, anneleri de darbe girişimini durdurabilmek için yanına gelinlerini alarak Kızılay Meydanı'na gitmişti.
Külliye'de o gece saatlerce mücadele veren ve bu süreçte cep telefonundan videolar da çeken ikizlerin yolları, Külliye yakınına sabaha karşı atılan bombayla ayrıldı. İkizlerden Erkan Yiğit, şehit olurken, Volkan Yiğit de koluna saplanan şarapnel parçası nedeniyle yaralandı. Volkan Yiğit'in kayınbiraderi de orada şehit olan vatandaşlar arasındaydı. Erkan Yiğit, geride 28 yaşındaki eşi Sevgi Yiğit ile iki çocuğunu bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün katıldığı programda, verdikleri mücadeleyi gözyaşlarıyla izlediği ikizlerden Volkan Yiğit, AA muhabirine, darbe girişimi gecesinde televizyondan haberleri izler izlemez işlettikleri marketi kapatıp, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gittiklerini anlattı.
Yiğit, annesinin de gelinlerini alarak o gece Kızılay meydanına gittiğini, abisi Hakan Yiğit'in yeğenleri ile AK Parti Genel Merkezi önünde olduğunu belirterek, "Ben, ikizim Erkan ve kayınbiraderim Külliye'deydik. O gece bir an olsun geri dönmeyi düşünmedik. Cumhurbaşkanımız 'meydanlara çıkın' demişti, selalar okunuyordu. O çağrıdan sonra evde oturamazdık." diye konuştu.
"O AĞLADIKÇA BEN DE AĞLADIM"
Yiğit, ilk mermi atılana kadar o gece masum askerleri koruduklarını, halkın lincinden de kurtarmaya çalıştıklarını ifade ederek, savaşın ortasında bambaşka anlar yaşadıklarını, sürekli videolar çektiklerini dile getirdi.
Külliye yakınına ilk bombanın tam sabah namazını kılmaya başladıkları anda atıldığını aktaran Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O bomba Külliye'nin demirlerine çarptı. Sabah 6:30'a doğru ise Jandarmanın bulunduğu yere bomba atıldı. Orada yaralanan çoktu. Tam oradakiler için yardım isterken ikizim 'Volkan koş, ikinci uçak geliyor.' dedi. Arka arkaya koşuyorduk. O sırada ikinci patlama oldu. İkizimi şehit verdim, ben de gazi oldum.
Davamız buydu bizim. O gün vatan sadece 'toprak' değildi. O gün vatan, Recep Tayyip Erdoğan'dı. Allah onu bize bağışladı da sonuçta şehidimiz şehit, biz gazi olduk. Şükür o yine başımızda. Dünkü programı izledim, duygulandım. Ben de üzüldüm. Onu üzmek, o şekilde ağlatmak istemezdim. O ağladıkça ben de ağladım."
SÜMEYYE ERDOĞAN'DAN SÜRPRİZ ZİYARET
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın dün kendilerini ziyaret ettiğini anlatan Yiğit, "Acımızı paylaştı. O geceyi anlattık, o da bize anlattı. Ağladık, dua ettik. Cumhurbaşkanımızın kızı da çok mütevazı bir insan. Gelmeyebilirdi de ama geldi sağ olsun. Bize yalnız olmadığımızı hissettirdi." dedi.
İkizinin şehit oluşunun ardından günlerin çok zor geçtiğini ifade eden Yiğit, "Sabah kalkıyorsun, yüzünü yıkıyorsun aynaya baktığında onu görüyorsun karşında. Çünkü ben o idim, o da bendi. 35 senemiz hiç ayrılmadı. Aynı anda askere gittik, aynı anda nişanlandık, aynı anda evlendik, aynı anda çocuklarımız oldu. 35 yıldır aynı yerde çalışıyoruz, hiç ayrılmadık. Ta ki o uçağın, attığı son bombayla bizi ayırmasına kadar." şeklinde konuştu.
Yiğit, böyle bir darbe girişimi bir daha olsa engellemek için en önde koşacağını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sevdiğini söyledi. Yiğit, "Bizim her şeyimiz o. İkizimin, Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde oğlu oldu. Oğlunun adını Recep Tayyip koydu. Biz can verecek kadar çok seviyoruz onu. Allah bizim ömrümüzden alsın, ona versin." ifadesini kullandı.
"YARIMI KAYBETTİM"
Şehit Yiğit'in eşi Sevgi Yiğit ise "Eşim beni çocuğumuzla memleketime göndermişti. Aslında bir nevi yokluğuna alıştırdı. Askerin böyle halka ateş edeceği, bomba atacağı aklımın ucundan geçmezdi. Ona 'gitme' demeyi dahi düşünmedim bu nedenle. Eşim benden dua etmemi istemişti. Eşimi kaybedeceğim hiç aklıma gelmezdi." diye konuştu.
Eşinin şehit olduğu haberini sabah Ankara'ya dönerken aldığını anlatan Yiğit, şöyle devam etti:
"Ben bu saatten sonra kendimi eşime layık bir eş olmaya, bu vatana, millete hayırlı evlat yetiştirmeye adayacağım. Yarımı kaybettim. Külliye'de kolunu, bacağını yitiren insanları gördüm. Bu da benim görünmeyen tarafım. Çocuklarım için ayakta duracağım. Onları bu vatana, millete hayırlı bir şekilde yetiştirmek için çalışacağım. Vatanımız sağ olsun."