Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemiz, devleti ve milletiyle, gerek kendi toprakları içinde gerekse bölgesinde huzurun, istikrarın, güvenin tesisi için, insan onuruna yakışan evrensel değerlere dayalı bir sistemin kök salmasını sağlamak gayesiyle, var gücüyle çalışmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Mesajında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edilişinin 68. yıl dönümü dolayısıyla vatandaşların ve dünya milletlerinin İnsan Hakları Gününü kutlayan Erdoğan, eşrefi mahlukat olan insana saygı göstermenin, insan onurunu korumanın, onun yaratılıştan gelen haklarının kullanılmasını temin etmenin, tarihin ve medeniyetin de mirası olan ulvi değerler olduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Kurucu üyesi olduğumuz Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların ana ilke ve normlarını da oluşturan bu değerlerin, devlet ve toplum hayatına hakim kılınması hepimizin sorumluluğudur. Öte yandan günümüzde dünyanın birçok bölgesinde terörizm, nefret söylemleri, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı gibi insanlığı tehdit eden hastalıklı akımların giderek yaygınlaştığına şahit oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"KÜLTÜREL FARKLILIKLARI ZENGİNLİK OLARAK GÖREN BİR DEVLET ANLAYIŞI HAKİMDİR"
İnsan haysiyetini korumakla mükellef uluslararası kuruluşların, her fırsatta demokrasi ve insan hakları dersi veren gelişmiş batılı ülkelerin, en temel insan haklarının hiçe sayıldığı bölgelerde çok kötü bir imtihan verdiğine işaret eden Erdoğan, uluslararası camianın, 6 yıldır Suriye'de rejim ve terör örgütleri tarafından kadınların, yaşlıların, yardım görevlilerinin ve bebeklerin katledilmesini sessizce seyrettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Halep'in enkazı altında kalan sadece masum çocuklar değil, tüm insanlıktır, insanlığın vicdanıdır. Bu süreçte Türkiye, köken, inanç, dil ve meşrep ayrımı gözetmeden 3 milyon sığınmacıya kapısını açarak, sadece kendi vatandaşlarının değil, dünyada kendine uzanacak bir yardım eli arayan tüm mazlumların ve mağdurların yanında olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bunun yanında ülkemiz, son 14 yılda gerçekleştirdiği reformlar ile hem devlet-vatandaş ilişkisinde büyük bir paradigma değişikliğine gitmiş hem de mevzuatında yaptığı düzenlemelerle Kamu Denetçiliği ve İnsan Hakları Kurumu gibi kurumları ihdas ederek, bu yönde önemli adımlar atmıştır. Bugün kökenleri, inançları veya fikirleri ne olursa olsun tüm vatandaşlarına eşit davranan, bireysel, siyasi ve kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören bir devlet anlayışı hakimdir."
15 Temmuz terörist darbe girişimi karşısında 7'den 70'e tüm halkın ortaya koyduğu kahramanca direnişin, Türk milletinin devletine sahip çıkmasının yanında, demokrasi ve insan haklarına bağlılığının da timsali olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemiz, devleti ve milletiyle, gerek kendi toprakları içinde gerekse bölgesinde huzurun, istikrarın, güvenin tesisi için, insan onuruna yakışan evrensel değerlere dayalı bir sistemin kök salmasını sağlamak gayesiyle, var gücüyle çalışmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle Dünya İnsan Hakları Günü'nün milletimize ve tüm insanlığa, barış, huzur ve adalet getirmesini diliyor, vatandaşlarımızın İnsan Hakları Günü'nü en içten duygularımla tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.