Eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ahmet Hamsici ile Kurul üyeleri Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik ifadelerinde yargıdaki FETÖ örgütlenmesini detaylarıyla itiraf etmişlerdi. Bu üç isim, özellikle 2010 yılından beri yargının karakutusu olarak adlandırılan eski HSYK 1'inci Daire Başkanı İbrahim Okur'u adres olarak göstermişlerdi. Okur bu ifadelerden sonra, "soruşturmaya yardımcı olmak için bildiklerimi anlatacağım" dediği savcılığa dün de ek ifade vermeye devam etti.
Alınan bilgiye göre kendisini sorgulayan iki savcı Okur'a ifadesin başında, Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki itirafçılık hükümleri olan "etkin pişmanlık"tan yararlanıp yararlanmak istemediğini sordular. Okur bu talebi olmadığını belirtirken bu soruya belirsiz yanıt verdi ve şunları söyledi: "Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum. Çünkü ben terör örgütü üyesi değilim. Ancak savcılığınız ve dava açılırsa mahkeme örgüt üyesi olduğumu düşünecekse o zaman istiyorsanız bu anlatımlarımı etkin pişmanlık olarak da değerlendirebilirsiniz."
FETÖ'NÜN FERDİ OLMADIM AMA...
FETÖ soruşturmasının itirafçıları ifadelerinde İbrahim Okur'un o dönemde 'cemaat mensubu' olduğunu belirterek FETÖ üyesi olduğuna dair bilgiler aktarmışlardı. Okur ifadesinde, "Terör örgütü üyesi ile bağlantınız nasıl başladı?" sorusunu yanıtlarken, "Cemaate ne sempatim ne de antipatim oldu. Hiçbir zaman cemaatin bir ferdi olmadım. Buradan gelen talepleri ısrar edildiğinde fazla direnmedim ancak her söylenen talebi de kabul etmedim" vurgusu yaptı. Okur, bugün de sürmesi beklenen ifadesinde eski mesai arkadaşı Ahmet Hamsici'nin "evlerde cemaat toplantılarına giderdik ve bunlara İbrahim Okur da gelirdi" şeklindeki ifadesine karşı da "onlar ev ziyaretiydi" dedi. Okur, yemekli ziyaretler olduğunu söylediği bu toplantılarda Risale-i Nur okunmadığını iddia ederken, "Ben Risale-i Nur'dan nefret ederim. Çünkü bana anlatımı hep ağır gelmiştir" diye konuştu.
ERSAN ATAR - YÜKSEL TEMEL