Gece kulübü Reina'da yılbaşı gecesi 39 kişiyi öldüren ve 16 gün sonra yakalanan saldırgan Abdulkadir Masharipov'un sorgusu sürerken, incelenen laptopunda Rakka emiriyle talimat yazışmaları polis tarafından çözüldü. Esenyurt'ta saklandığı 'güvenli ev'de polisin amansız takibi sonucu yakalanan Masharipov'un cep telefonu ve bilgisayarı polis tarafından inceleme altına alınmıştı.
Bilgisayardaki dijital veriler üzerinde yapılan incelemede saldırıyla ilgili önemli detaylara ulaşıldı. Bu verilerde aynı gün içerisinde planlanan ikinci bir saldırının da ipuçlarını yakalandı.
DURAKTA BULUŞTULAR
Bilgisayardaki sesli ve yazılı mesajları çözen polis, Reina saldırganı ile ikinci eylemi yapacak saldırganın İstanbul'da bir otobüs durağında görüştüğünü belirledi. 26 Aralık'taki görüşmeyi Masharipov'un, Rakka emirinin verdiği talimat doğrultusunda güvenlik kameralarının bulunmadığı bir durakta gerçekleştirdiği tespit edildi.
EMİR'DEN TALİMAT
İstanbul'da belirlenen beş noktadan ikisinde eylem yapılacağı bilgisine ulaşan polis, Rakka emirinin ilk saldırıyı Masharipov'un yapmasını istediğini tespit etti. İkinci saldırganın ise belirlenen başka bir noktada saldırıyı gerçekleştirmeye hazırlandığı kaydedildi.
TİTREME KRİZİNE GİRMİŞ
Emniyette sorgusu süren Masharipov'un önceki gece birden titreme krizine girdiği ancak emniyete getiren doktorun yaptığı muayene sonucunda bir bulguya rastlanmadığı öğrenildi.
BÜTÜN KAMERALAR MERCEK ALTINDA
Polis, şimdi ikinci saldırganın izini bulmak için, Masharipov'un bulunduğu tüm yerlerin görüntüsüne ulaşmaya çalışıyor. Zeytinburnu ve Başakşehir'de Masharipov'un kameralara yakalandığı görüntüler mercek altına alınırken, tüm temasları da ayrıntılı olarak inceleniyor.
'ÇEÇEN AHMET'İ TANIR MISIN?'
Masharipov'a, Atatürk Havalimanı'nı kana bulayan saldırının planlayıcısı olan Çeçen Ahmet Çatayev'le de ilgili sorular soruldu. Çatayev'i tanıyıp tanımadığı, bağlantısı olup olmadığı yönündeki tüm sorulara Masharipov'un yanıt vermediği öğrenildi. Yine Reina saldırısıyla ilgili olarak yanında başka biri var mıydı şeklindeki sorular karşısında da saldırganın suskunluğunu koruduğu öğrenildi. Saldırgan olayda kullandığı silahın kendisine Zeytinburnu'nda kaldığı evde saldırıdan iki gün önce verildiğini söylediği belirtilirken, polisin yaptığı tüm operasyonlarda DEAŞ'ın Türkiye'deki eylemlerde kullandığı lojistik destek ünitelerinin deşifre edildiği ortaya çıktı.