Türkiye'den Rumların Enosis kararına tepki

Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclisinin okullarda "Enosis'in kutlanması" kararına tepki göstererek, Rum tarafında hakim olan ve Kıbrıs Türklerini Ada’nın ortak sahibi görmeyen zihniyette köklü bir değişim olmadığı takdirde Kıbrıs’ta çözüm çabalarının sonuç vermesinin güçleşeceğini bildirdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Şubat 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :14 Şubat 2017 , 21:32
Türkiye’den Rumların Enosis kararına tepki

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Aşırı sağcı/ırkçı ELAM (Ulusal Halk Cephesi)" tarafından önerilen ve GKRY Meclisinin 10 Şubat'ta kabul ettiği, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını öngören "1950 Enosis referandumunun Rum okullarında kutlanması" kararına ilişkin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyeti (KKTC) Meclisi tarafından dün kabul edilen ortak deklarasyonun, Kıbrıs Türk tarafının haklı beklenti ve endişelerini yansıttığı kaydedildi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın yaptığı ve Rum lider Nikos Anastasiadis'e söz konusu kararın iptal edilmesi çağrısında bulunduğu açıklamalara Türkiye'nin de katıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Rum liderin bu kararı 'tarihi olguya basit bir atıf' olarak nitelendirmesi ve bunu 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ile 15 Kasım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü etkinlikleriyle eşdeğer gören bakış açısı anlamsız ve kabul edilemezdir. Barış Harekatı, kökünü Enosis hülyasından alan bir zihniyetin yarattığı insani trajediyi sonlandırmak amacına yönelik olmuştur. Kıbrıs'ta 11 Şubat 2014 Ortak Açıklaması temelinde iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı yeni bir Ortaklık Devleti kurma yönündeki çabaların varmış olduğu aşamada, aşırı sağcı/ırkçı ELAM tarafından ortaya konan önerinin Rum Meclisince ve liderliğince sahiplenilmiş olmasının Ada'daki iki halk arasında güven tesisine ve müzakere sürecine yardımcı olmayacağı açıktır. Esasen, bu vesileyle ve daha önce muhtelif örneklerle görüldüğü üzere, Rum tarafında hakim olan ve Kıbrıs Türklerini Ada'nın ortak sahibi görmeyen bu zihniyette köklü bir değişim olmadığı takdirde Kıbrıs'ta çözüm çabalarının sonuç vermesi güçleşecektir."