Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın sanıklarından Zekeriya Kuzu, adliye sarayındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda yapılan duruşmada, emniyet ve savcılıkta önceden verdiği ifadeleri kabul etmedi.
Emniyet ve savcılıktaki tutarsız ifadeleriyle dikkati çeken Kuzu, duruşmada ise önceki beyanlarıyla çelişen ifadeler kullandı. Mahkemede her şeyi reddeden Kuzu, daha önceki anlatımlarını "senaryo" olarak niteleyen savunmasıyla dikkati çekti.
FETÖ'nün "suikast timi"nde yer alan ve yakalandıktan sonra Muğla Cumhuriyet Başsavcılığında ifadesi alınan Kuzu, Marmaris'teki saldırının tüm detaylarını anlatırken, saldırı sonrası firar sırasında yaşananları da aktarmıştı.
ÖRGÜTLE NASIL TANIŞTIĞINI ANLATMIŞTI
Mahkemede, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını ileri süren ve "İfadelerimde belirttiğim zaman ve şahısların yüzde 99'u hayali. Üzerimdeki baskı nedeniyle böyle bir senaryo kurdum." diyen Kuzu, savcılık sorgusunda ise saldırı sonrası kaçmaya çalışırken dinlenme sırasında "İsmail Yüzbaşı" isimli özel kuvvetçinin kendilerine dönerek 'Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?' diye sorduğunu, buna kendisi dahil orada bulunan 18 kişinin itiraz etmediğini vurgulamıştı.
Mahkemede, milliyetçi ve muhafazakar bir insan olduğunu savunan Kuzu, "Ülkücü camianın ocaklarında yetişmiş bir insanım." ifadelerini kullanarak FETÖ ile bağlantısının olmadığını ileri sürdü.
Marmaris Çetibeli bölgesinde bir menfez içinde yakalanması nedeniyle "menfez paşası" olarak da anılan Kuzu, daha önceki savcılık ifadesinde FETÖ ile Konya'da görev yaptığı 2005-2006 yıllarında kendisi ile ilgilenen "Yavuz" ismindeki kişi aracılığıyla tanıştığını, İzmir'e tayini çıktığında da Bornova'ya gelen bu şahsın kendisini "öğretmen Arif" olarak tanıtan biriyle tanıştırdığını belirtmişti.
Kuzu, "Arif ile yaptığımız sohbetlerde artık Fetullah Gülen'in ismi geçtiği gibi kitaplarını da okuyorduk. 2012 yılı temmuz ya da ağustos ayına kadar bu şekilde buluşmalarımız devam etti. O dönemlerde bana tayininin çıktığını söyledi. Israrlarıma rağmen nereye çıktığını söylemedi. Arif, bundan sonra görüşeceği kişi olarak 'Tahir' isimli, yine öğretmen olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştırdı. Tanıştığım bu 3 kişinin de ortak özelliği telefon kullanmamalarıydı." ifadelerini kullanmıştı.
Mahkemede bu kişilerden "Yavuz"un Konya'da komşusu, "Arif"in ise oğlunun dershane öğretmeni olduğunu öne süren Kuzu, "Arif'in atama yapılacak askerlerin belirlenmesinde etkili olduğu" yönündeki önceki ifadelerinin de genel kültürü ile kendisinin kurguladığını iddia etti.
Zekeriya Kuzu, ifadesinde Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nün eski komutanı (Tümgeneral) Kubilay Selçuk'un kendisine "paşa" diye hitap ettiğini de ifadesinde belirtmesine karşın mahkemede ise sıradan bir astsubay ve hiçbir yetkisi olmayan bir asker olduğunu aktardı.
Medyada kasıtlı olarak davanın önemli bir ayağı olarak gösterildiğini öne süren ve bundan rahatsızlık duyduğunu dile getiren Kuzu, mahkemede sıradan bir astsubay olduğunu söylemesine rağmen "terfilere etki ettiğini" belirterek, kendisiyle çelişti.
Kuzu, mahkemede cüzdanında bulunan 1 doların G serisi değil, B serisi olduğunu ve bu parayı yurt dışında okuyan oğlunun hatıra maksadıyla kendine verdiğini iddia etmesine karşın, savcılıktaki ifadesinde ise şunları söylemişti:
"Bu dolarları 'Arif' diye bahsettiğim kişi verdi. Uzun bir süre önce (2008 veya 2010 yılı olabilir) bir sohbetimiz sırasında Arif bana bir dolarlık banknot verdi. Bu parayı Amerika'da bulunan Fetullah Gülen'in gönderdiğini, bereket olsun diye bu parayı cüzdanımda taşımam gerektiğini söyledi. Ben de gırgır olsun diye 'Hocanın başka işi yok mu, para dağıtıyor' şeklinde cevap vermiştim. Bunun üzerine ben de aldığım parayı cüzdanımda saklamaya başladım. Bu para halen Çiğli 2. Ana Jet Üssündeki 621099 plakalı askeri araçtaki cüzdanımda bulunur. Aramızda daha sonra bu parayla ilgili bir sohbet geçmedi. Paranın seri numarasıyla ilgili de herhangi bir bilgim bulunmamaktadır."
Mahkemede, "Türkiye'de neler olduğunu emniyete getirilince anladım." diyen eski Başçavuş Kuzu, savcılıktaki ifadesinde saldırının tüm detaylarını paylaşmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast için giden timi yönettiği belirtilen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile albay rütbesiyle Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında görev yaptığı dönemde tanıştığı bilgisini vermişti.
SAVCILIKTA "EMİNİM", EMNİYETTE "EMİN DEĞİLİM"
Kuzu, emniyette ve savcılıkta verdiği ifadelerde FETÖ'ye üye olduğunu söylediği 57 subay ve astsubay ismi vererek "güvenlik güçlerine yardımcı oluyor" izlenimi vermesine karşılık, mahkemede bu isimlerin tamamıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını ileri sürdü.
Savcılık ifadesinde FETÖ içerisinde faaliyet gösterdiği iddia edilen askerlerle ilgili bilgiler veren Kuzu, FETÖ'ye mensup kişilerin isimlerinin sorulması üzerine "Ben bu isimlerin hepsini tanıyorum. 57 kişi olarak belirttiğim kişilerin bu yapı içerisinde faaliyet gösterdiğinden eminim. Diğer 23 kişinin ise bu yapı içinde olduklarını duydum ancak emin değilim." demişti.
Kuzu, birlik içerisinde bu kadar kişiyi tanımasının sebebini de şöyle açıklamıştı:
"Normalde bu yapı 'tedbir kavramı' ile adlandırılan, kimsenin kimseyi tanımadığı, daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının bağlı olduğu ağabeyi dışında kimseyi tanımadığı bir güvenlik tedbiri alır ancak astsubaylar olarak bizim en büyük zaafımız ağzımızın gevşekliğidir. Tedbir kavramına çok dikkat etmeyiz. Hizmet hareketinin içinde olduğunu düşündüğümüz bir astsubay varsa gider, onunla konuşur ve kendimizi de ifşa ederiz. Ben üs astsubayı olduğum için çok sayıda astsubay gelip kendisinin de bu gruptan olduğunu bana anlatmıştır."
Zekeriya Kuzu, tutuklandıktan 12 gün sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde alınan ek ifadesinde, görev yaptığı birlikteki FETÖ bağlantılı olduğu öne sürülen askerleri anlatmıştı.
Kendisi ile ilgilenen örgütün askerlerden sorumlu sivil mensuplarıyla buluşma noktalarını gösteren ve önüne konulan fotoğraflardan teşhis ettiği kişiler hakkında bilgi veren Kuzu'nun 30 Temmuz'daki savcılık ifadesinde "FETÖ/PDY üyesi" olduğunu öne sürdüğü 57 askerden 14'ü için, savcılık talimatıyla verdiği ek ifadede ise "emin değilim" dediği ortaya çıkmıştı.
Mahkemedeki ifadesinde "Hiçbir polis memurunun parasını da cüzdanını da gasbetmediği" yönünde savunma yapan Kuzu'nun "Ben ilerisini de düşünerek, bir polisin cüzdanını aldım, araç temininde kolaylık sağlaması için bir polis kimliği ve telefonunu aldım" şeklindeki sözleri iddianameye geçmiş, iddianamede, bu sözlerin sanıklar Şükrü Seymen ve İsmail Yiğit tarafından da duyulduğu bilgisine yer verilmişti.
ZEKERİYA KUZU MENFEZDE YAKALANMIŞTI
FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gece Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığından Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timinden askerlerin de içinde bulunduğu 3 helikopter havalanmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından Marmaris'te kaldığı otele darbeci askerlerce düzenlenen saldırıda 2 polis şehit edilmişti.
Saldırıdan sonra kaçan darbeci askerlerden MAK timinden Binbaşı Taner Berber ve Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının "üs imamı" olduğu belirtilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Zekeriya Kuzu ile Astsubay İlyas Yaşar, Astsubay Gökhan Güçlü, Astsubay Üstçavuş Erkan Çıkat, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Faruk Göçmen ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Abdülhamit Gülerden, 25 Temmuz'da düzenlenen operasyonda Marmaris-Muğla karayolu Çetibeli Mahallesi Gökçe Yokuşu mevkisinde saklandıkları menfezde yakalanmıştı.
FETÖ'nün "suikast timi"ni yöneten ve darbe girişiminden sonra TSK'dan ihraç edilen Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in de aralarında bulunduğu darbeci 37 askerden 36'sı yakalanıp tutuklanırken, firari eski Yüzbaşı Burkay Karatepe aranıyor.