İşte o açıklamalar:
Polis gözcülük yapardı: Biz dağdan getirdiğimiz mühimmatları Diyarbakır'da, Siirt'te, Batman'da bazı görevlilerin belirlediği, hatta kimi dönemlerde de FETÖ'cü polislerin gözcülük ettiği hücre evlerine stokladık. Bu mühimmatları da bazı HDP'li belediyelerin araçları ile kazılan çukurlara, hendekler ile tünellere 3-4 yıl süren zaman öncesine kadar koyduk.
Sınırı bize açtılar: 2012 ve 2013'te sonradan Fetullahçı olduğunu öğrendiğimiz polislerin sayesinde, önce sınırdan mühimmatlarımızı geçirdik. Sonra sevkiyatını yaptık, sakladık. Ve bunları bomba olarak çeşitli illere ve ilçelere yerleştirdik. Bu dönemde çok sayıda şehirden militan sevkiyatı yaptık ve eğitilenleri de FETÖ'cüler sayesinde sınırdan geçirdik.
MİT listesini verdiler: 2012 MİT krizinden önce FETÖ'cü polisler, bize PKK içinde bulunan MİT ajanlarının listesini ulaştırdılar. Bu MİT ajanları, özel olarak yetiştirilmiş kişilerden oluşuyormuş. Bunlar 6 ay içerisinde tek tek infaz edildi. Böylece PKK içerisinden bilgi akışı tamamen kesildi.
CIA ve BND ajanları vardı: Türkiye dışından CIA ve BND ajanları olmak üzere bize gelerek psikolojik savaş, halkı kendilerine güvendirme, gençleri çekme gibi konularda eğitim verdiler. Yabancı ajanlardan silah ve bomba eğitimi de aldık. Bu ajanları, örgütün henüz alt kadrolarındakiler gazeteci ve Avrupa'dan gelen çeşitli yardım ve araştırma dernekleri üyeleri olarak biliyordu.
Bir BND'liyi Bismilli sandım: Bunlar lehçeleriyle birlikte çok iyi derecede Kürtçe biliyorlardı. Hatta aralarında Farsça bilen bile vardı. Kendilerini çok iyi kamufle ediyorlardı. Açık tenli olanlar günlerce solaryuma girermiş. Bir keresinde ben bir BND ajanını günlerce Bismilli zannetmiştim.
Koordinatlar bize gelirdi: Ordunun içindeki Fetullahçı subaylar, Türk savaş uçaklarının hangi saatlerde, nereleri vuracağını bize verirdi. Biz de daha derin sığınaklara giderdik. Bu sayede zayiat vermiyorduk.
Mevlüt YÜKSEL