Erdoğan Reuters'a konuştu: İdlib'e asker göndereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters'a konuştu: İdlib'e asker göndereceğiz

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Eylül 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :22 Eylül 2017 , 00:13
Erdoğan Reuters’a konuştu: İdlib’e asker göndereceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin İdlib kentinde çatışmasızlık bölgesinin sınırının dış kısmında Rusya'nın, iç kısmında ise Türkiye'nin güvenlik tedbirlerinin bulunduğunu, bu çift güvenlik tedbirleriyle sıkıntıların aşılmasını mümkün gördüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısı için gittiği New York'ta Reuters'e verdiği söyleşide, Suriye'nin geleceği, Suriye Cumhurba��kanı Beşar Esad konusunda Türkiye'nin tutumu ve geçen haftaki Astana toplantısında İdlib'in çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesi konusundaki soruları yanıtladı.

İDLİB'İN ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ
Yapılan üçlü çalışmalardan sonra; Rusya, Türkiye, İran ardından bir Astana süreci başlamıştır. Astana sürecinde de bu çalışmalar devam etmiş, daha önceki toplantıda belirlenen çatışmasızlık süreci ve bölge ile alakalı da, yani iyi gidiyordu fakat son hafta içerisinde merkezde bir hastanenin vurulması konusu bizleri endişeye sevk etmiştir. Fakat Pazartesi itibariyle burada okulların açıldığını görmek, duymak bizi sevindirmiştir" diyen Erdoğan, "İdlib'deki o çatışmasızlık bölgesinin sınırlarında, sınırın dışında Rusya'nın güvenlik tedbirleri var, iç kısımda da Türkiye'nin güvenlik tedbirleri var ve bu çift güvenlik tedbiri ile oradaki sıkıntıların aşılması yolunda adımlar atılıyor. Şu an itibariyle Rusya, Türkiye bu konudaki dayanışmasını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.

Geçen Cuma günü düzenlenen Astana toplantısında İdlib vilayeti ve civarını kapsayan çatışmasızlık bölgesi ilan edilmiş ve varılan mutabakat çerçevesinde üç garantör ülke olan Türkiye, Rusya ve İran'dan gözlemcilerin çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde konuşlandırılacağı açıklanmıştı.

İdlib konusunda İran Cumhurbaşkanı hasan Ruhani ile de görüşmeler yaptığını belirten Erdoğan 4 Ekim tarihinde de İran'ı ziyaret edeceğini, kendisinden önce de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın bu ülkeye gideceğini belirtti. Erdoğan "Bu arada Irak genelkurmay başkanının da Türkiye'ye ziyareti olacak" dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin son dönemde başta Suriye konusunda Rusya ve İran ile yakın ilişkiler içine girmesinin Batı ittifakı, özellikle de NATO ile ilişkilerini nasıl etkilediğine dair soruları da yanıtlayarak şunları söyledi:

"Bunların hiçbirisi bizim NATO üyeliğimizde herhangi bir zayıflık getirmeye yönelik bir gelişmeyi teşvik edici adımlar değildir. Bugün NATO üyesi birçok ülke sadece NATO içindeki ilişkileri ile yaşamıyor. NATO dışında da birçok ilişkileri var...Bunun yanında tabiî ki NATO üyeleri ile de ilişkilerimiz önemli. Biz bunların birini at, öbürüne sarıl, böyle bir şeyimiz yok. NATO içerisinde özellikle sorumluluğunu en ideal şekilde yerine getiren ülkelerin başında diyebilirim ki Amerika'dan sonra Almanya gibi birkaç ülkeden sonra Türkiye gelir."

Türkiye olarak Esad'ın Suriye'de iktidarda kalmasını "cinayet" olarak gördüklerini söyleyen Erdoğan, "Bir milyon kişinin ölümünden sorumlu Esad'ın Suriye'nin başında kalmasının demokratik hukuk devletinde yeri olamaz, önce bunun bir çözüme kavuşturulması lazım.. Esad giderse kim gelir sorunu, ne bizim ne Putin'in, ne İran'ın sorunu; bu Suriye halkının sorunu, onlar da kendilerini yönetecek en ideal ismi bulur" ifadelerini kullandı.

RUSYA'DAN S-400 ALIMI
Erdoğan, Rusya ile gelişen ilişkiler kapsamında bu ülkeden S-400 füzelerinin alımı konusunda yapılan görüşmeler ve bir NATO üyesi olan Türkiye'nin NATO dışından bu sistemleri almak istemesine yönelik eleştirileri de değerlendirdi.

Erdoğan, "Biz S-400 ile ilgili anlaşmamızı, bütün bu gelişmelerden sonra bu adımı attık ve anlaşma yapılmıştır. Anlaşmayla ilgili yol haritası belirlenmiştir ve bu yol haritasına göre de biz bu S-400leri alacağız, fevkalade bir durum olmadıktan sonra. Yani eğer Rusya'dan bu konuda olumsuz bir yaklaşım gelmedikçe biz almakta kararlıyız" dedi.

Başta ABD olmak üzere bazı NATO ülkeleri Türkiye'nin NATO sistemleri ile uyumlu olmayan S-400 füzelerini satın alması konusunda "endişeli" olduklarını ifade etmişti.

"Bu Türkiye'nin kendi kararıdır, ve NATO'da bunu engelleyici bir karar ve madde yoktur" diyen Erdoğan Yunanistan'ın da S-300 sistemleri kullandığını hatırlattı ve anlaşma sürecinin nasıl işleyeceğine dair şu bilgileri verdi:

"Şu anda süreç başlamış vaziyette. Bu hafta içinde kaporayı arkadaşlarımız vermiş olması lazım. Anlaşma zaten yapılmıştı, şimdi biz kendilerine kapora veriyoruz. Bu kapora içinde ödeme planları başlıyor. Bu ödeme planları devam ederken onların da üretim noktasındaki süreci başlamış olacak."

ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Erdoğan son dönemde Türkiye-Almanya arasında yükselen tansiyona ve bu hafta sonu Almanya'da yapılacak seçimlerden sonra ilişkilerin nasıl ilerleyeceğine ilişkin soruları da yanıtladı.

Erdoğan, "Benim umudum (Almanya ile ilişkilerin seçim sonrasında) düzeleceği yönünde, çünkü bizim Alman halkı ile bir sorunumuz yok. Sorunumuz Almanya'nın yönetimindeki bazılarının yanlış davranışları ve Türkiye devletine karşı takındıkları tavırdan kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye-Almanya ilişkilerinde Türkiye'de aralarında Türk kökenli Alman gazeteci Deniz Yücel'in de bulunduğu bazı Alman vatandaşlarının gözaltına alınması nedeniyle başlayan gerilim devam ediyor.

Ankara ise Berlin'e Almanya'nın darbe girişimine katıldığı iddia edilen bazı isimlere sığınma hakkı tanınması ve Türkiye'nin iade taleplerine karşılık vermemesi nedeniyle tepki gösteriyor.

Yaşanan bu kriz sırasında Alman parlamenterlerin İncirlik üssündeki Alman askerlerini ziyaretine izin vermemesi üzerine Berlin askerlerini üsten çekmişti.

Almanya'da bu Pazar günü yapılacak seçim öncesinde de Merkel, Ekim ayında yapılacak AB liderler zirvesinde Türkiye'nin üyelik sürecinin ele alınması gerektiğini belirtmişti.

"Bize farklı tavır takınan Alman politikacılar arasında eski dost bildiklerimiz de var; politik yaklaşımlarla bize saldırdılar" diyen Erdoğan, "Almanya'da Yeşiller Partisi'nin, aşırı sol grupların Türkiye'ye saldırmasını önemsemem; Merkel herhangi bir saldırıya girmeyerek önemli bir politika gütmüştür. Oradaki soydaşlarımıza Türkiye düşmanlarına oy vermeyin, Türkiye dostlarına oy verin dedim; kimlerin Türkiye düşmanı olduğunu Almanya'daki 1 milyon soydaşım iyi biliyor" değerlendirmesinde bulundu.