YÖNÜMÜZ BATIYA DÖNÜK AMA: Türkiye yönü Batı'ya dönük, AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke. Ama bu Asya, Afrika, Ortadoğu'ya sırtımızı dönmemizi gerektirmiyor. Suriye, Lübnan, Libya ve Ürdün ile vizeleri kaldırdık. Hiçbir şey kaybetmedik. Aslında halklarımızın arasındaki 100 yıllık hasreti kaldırdık. AB "Şengen" diyor. Biz niye aramızda bunun bir benzerini rahatlıkla yapamıyoruz? Nedir bu anlamsızlık, bu korku çekince? Anlamak mümkün değil.
FIRSATTAN YARARLANIN
KISKANIYORLAR: Arap ülkeleriyle yakınlaşmamızı farklı yerlere çekerek eksen kayması tartışması başlatanlar art niyetli. Dayanışmamızı çekemiyor, kıskanıyorlar. Sen Lübnan'a en modern uçak ve tanklarla gireceksin. Çocuk kadın sivil demeden bombalayacaksın. Bizden susmamızı bekleyeceksin. Sen Gazze'ye girip çilek tarlalarındaki çocukları katledeceksin, susmamızı bekleyeceksin. Susmayacağız. Var gücümüzle hakkı, hukuku haykıracak ve savunacağız.
İNANMADIĞIMIZI YAPMAYIZ: Füze savunma sistemi de istismar ediliyor. NATO zirvesinde herhangi bir ülkenin adının tehdit olarak telakki edildiğini duydunuz mu? Oraya bunu koydurmadık. Türkiye'nin olduğu bir yerde, bize kimse inanmadığımız bir şeyi yaptıramaz.
YATIRIMA ÇAĞIRDI: Beni dinleyen bankacıları ve yatırımcıları Türkiye'ye yatırıma çağırıyorum. Tüm kolaylık gösterilecek. Gelin fırsattan yararlanın. Hırs karşısında kanaat kavramına dikkat çekmeye çalışıyoruz. Medeniyetimiz de bunu emreder. Komşun açken sen tok yatmayacaksın. Bencillik, enaniyet (kibir) kitabımızda yer bulamaz. Küresel kriz bu bölgenin eseri değil. ABD'den çıktı yayıldı. Kriz başladığında, "Kriz Türkiye'yi teğet geçecek" dedim. Adeta dalga geçtiler. Şimdi "Başbakan haklı çıktı" demeye başladılar.