Akman, gündem konuları hakkında bilgi sunduktan sonra farklı konulardaki alt komisyon raporlarını hazırlayan milletvekillerine söz verdi.
İlk olarak, bir vatandaşın, talepte bulunmadığı halde banka tarafından gönderilen kredi kartı ile ilgili şikayeti üzerine hazırlanan alt komisyon raporu ele alındı.
Rapor hakkında bilgi veren AK Parti Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan; ''kişilerin talebi veya onayı olmaksızın adlarına kredi kartı çıkartılması uygulamasının, resen ve etkin bir şekilde denetlenerek gerekli idari yaptırımların uygulanmasının istenmesine'' karar verildiğini bildirdi.
Daha sonra, İstanbul'dan başvuran bir vatandaşın, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ya da diğer vatandaşların milletvekillerine evrak ya da başka materyalleri iletmelerinde uygulanan sınırlamaların kaldırılması istemini içeren dilekçesi ele alındı.
Konuyla ilgili alt komisyon raporundan söz eden AK Parti Mardin Milletvekili Halit Demir, TBMM Başkanlığının yaptığı yeni düzenlemeye göre, vatandaşların kargo ve evraklarını doğrudan milletvekillerine gönderebileceklerini, TBMM Başkanlığının aracı olmayacağını söyledi.
AKSAZ DENİZ ÜS KOMUTANLIĞININ GÜVENLİĞİ
Komisyonda, Aksaz Deniz Üs Komutanlığının güvenliği gerekçe gösterilerek, 2. derece kara askeri yasak bölgesi sınırları içerisinde bulunan Muğla'nın Köyceğiz İlçesi Sultaniye Köyü Büyükkaraağaç Mahallesinin boşaltılmasına ilişkin uygulamaya son verilmesi için bir köylünün yaptığı şikayet dilekçesinin incelendiği alt komisyon raporu da ele alındı.
Yahya Akman, konuyu TBMM Başkanlığı vasıtasıyla Sayıştay'a incelettirdiklerini belirterek, ilgili kuruluşlar tarafından köylülerin sözkonusu yeri boşaltmaları yönünde karar verildiğini kaydetti. Akman, yerin askeri amaçlı olmadığını, sosyal tesis olarak kullanılan bir yer olduğunu ifade etti.
AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, konuyu araştırırken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin hassasiyetlerine özenle dikkat ettiklerini belirtti.
Sözkonusu yerde yapılaşmanın çok eskiye dayandığını, mahallede ilkokul, cami ve lojmanlar olduğunu belirten Hıdır, ''Sözkonusu yer, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazın tatil amaçlı dinlenme tesislerinin bulunduğu bölgede'' dedi. Hıdır, Sayıştay'ın hazırladığı 41 sayfalık raporunun ardından, komisyonun ilgili bakanlık ve kurumlar nezdinde girişimde bulunduğunu ifade etti.
TELEVİZYON KANALLARIYLA İLGİLİ ŞİKAYETLER
Komisyonda, vatandaşların, bazı televizyon kanallarında cinsellik ve şiddet konularının sıkça işlendiği konusunda yaptığı başvurular üzerine hazırlanan alt komisyon raporu da görüşüldü.
AK Parti Bursa Milletvekili Ali Kul, Türkiye'nin, dünyada aile yapısı bozulmamış ülkelerden birisi olduğunu söyledi.
Bu aile yapısının bozulmaması gerektiğini ve vatandaşın cinsellik ve şiddet içerikli diziler ve filmlerden rahatsız olduğunu belirten Kul, alt komisyonun çalışmalarına RTÜK Başkanı ile diğer yetkililerin katıldığını söyledi.
Kul, şöyle konuştu:
''Toplantıda, RTÜK Yasasının bir an önce çıkmasının; bu dizilerin kendine gelmesi, senaristlerin ona göre eser yazması, dizilerde oynayan insanlarla yapılacak toplantılarda bu aile yapısının bozulmaması konusunda oyuncuların sırtlarının sıvazlanmasının faydalı olacağı kanaatine varıldı. Genel Kuruldan geçecek kanun da Avrupa standartlarında olmayacaktır. RTÜK Başkanı, ABD'de gündüz saatlerinde yayınlanan bir televizyon yayınında, bir bayanın sütyeninin ipinin kopması dolayısıyla kanala 500 bin dolar ceza verildiğini açıkladı. Türkiye'de böyle şey sözkonusu değil.''
CHP Edirne Milletvekili Rasim Çakır da, ''konunun basın yayın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini'' söyledi.
''Ben hiç korku filmi izlemedim ama izlemek isteyenlere de engel olmadım'' diyen Çakır, ''Çocukların izlememesi gereken yayınlar da oluyor. Ancak orada uyarı işaretleri oluyor. Konunun, bunu kullanarak basın üzerinde iktidarın baskı unsuru olarak kullanabileceği bir noktaya gelmemesi lazım. Şifreli yayında porno film oynatan kanal da var. Ona da ihtiyaç duyan insan vardır'' dedi.
"ÇOCUKLARIN DA KANAAT SAHİBİ OLMASI GEREKİYOR"
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı ise çocukların bazı dizileri izlemesinin, gelecekleri açısından önemli olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
''(Fatmagül'ün Suçu Ne) dizisi var. Bu dizi tecavüz sahnesi ile ön plana çıktı. Ama dizinin konusu hakikaten çok güzel. Öyle bir yaygara koparıldı ki o sahne ile gündeme oturdu. O kızın yaşadıkları, toplum içerisinde hepimizin şahit olduğu şeylerdir. Bunları da toplumun görmesi, bilmesi, kanaat sahibi olması gerekiyor. Çocukların da kanaat sahibi olması gerekiyor. O sahne hepimizi üzmüştür. Ama filmin seyredilmesi gerektiği kanaatindeyim. Yapımcıların bu konularda daha hassas olması lazım.''
Başkan Akman da RTÜK'ün kanalları kontrol edebildiğini ancak uydu yayınlarını kontrol edemediğini söyledi.
''Fatmagül'ün Suçu Ne?'' dizisinde, tecavüz sahnesinin 2 kez gösterildiğini belirten Akman, ''Dizi, genel izleyici saatinde yayınlanıyor. Orada şiddet de var, 4 kişi bir bayana tecavüz ediyor, bu korkunç bir şey. Gençler, bunu rol modeli olarak kabul edebilir. Bizim üzerinde durduğumuz konu bu'' dedi.
"SERİ KATİL, 'BUNU DİZİLERDE GÖRDÜM' DİYOR"
AK Parti Muş Milletvekili Saracettin Karayağız da ''Sözkonusu tecavüz sahnesi, hiç kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde verilebilirdi'' diye konuştu.
Karayağız, ''Adeta porno film dizinin içerisine sokulmuş, daha da tahrik edici bir şekilde verilmiş. Ben seyretmedim ama nasıl olduğunu az çok tahmin edebiliyorum. Şiddet içerikli filmler de beni rahatsız ediyor. Savaş filmlerinde kullanabilirsiniz ama normal bir dizide herkes kavga ediyor birbirini vuruyor. Ortaya çıkan bir seri katil, 'Bunu dizilerde gördüm ve yaptım' diyor'' dedi.
Mersin'in Anamur İlçesinden başvuran bir vatandaşın, Hatay'ın Dörtyol İlçesindeki Anadolu Öğretmen Lisesinde okuyan oğlunun kaydının, Anamur'daki Anadolu Öğretmen Lisesine alınmadığı gerekçesiyle komisyona yaptığı başvuru da ele alındı. Akman, alt komisyon raporunda, öğrencinin naklinin yapılabilmesi için gerekli idari düzenlemelerin yapılması gerektiği yönünde karar verildiğini bildirdi.
Komisyonda, tıp fakültesi 4. sınıfında okurken, sigortalı bir işte çalışmaya başlaması nedeniyle aldığı öğrenim kredisi kesilen öğrencinin babasının yaptığı başvuru görüşüldü ve bu konuyla ilgili yapılacak herhangi bir işlem olmadığına karar verildi.
Alt komisyon raporları ayrı ayrı oylanarak kabul edildi.
