Saadet Partisi YSK'ya gönderdiği dilekçede, şu ifadelere yer vermişti:
''Sayın kurulunuz 187 nolu kararında 'tarafsızlık, gerçeklik, doğruluk ilkelerine uygun davranmakla yükümlü radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı, sözlü ve görsel basını, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapmayacaklarına bu kuruluşların yayınlarını demokratik kurallar çerçevesinde, kamuoyunun siyasal beklentilerine cevap verecek şekilde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları'' belirtilmiş olup ulusal televizyon kuruluşları bu ilkeyi ihlal ederek sadece 3 partiye haber ve programlarında yer verip, seçimin sadece 3 parti arasında geçeceği, kamuoyuna, seçmene yansıtılmakta ve bu 3 partinin propagandası yapılmaktadır. Sadece 3 partiyle ilgili haber yapılıp diğer siyasi partiler sanki yokmuş gibi bir hava estirilerek kamuoyuna bu 3 partinin ücretsiz reklamı yapılıyor, kararsız seçmen gözönüne alındığında bu haberlerin ne derece etkili olduğu anlaşılabilir. Sadece 3 partinin seçmeni bu kanalları izlemeyip diğer partilerin seçmenleri de bu kanalları izlemekte olup onlarında benimseyip oy verdiği siyasi partileriyle ilgili haber izlemek hakkı vardır. Bu tip haberlerle kararsız seçmen etkilenip yönlendiriliyor. Tarafsızlık ilkesi açıkça ihlal edilmektedir.''
YSK'NIN KARARI
YSK da başvuru üzerine aldığı kararı 18 Mayıs 2011 tarihinde Saadet Partisi'ne iletti.
Yazıda, ''Radyo Televizyon kuruluşları yayınlarında, 6112 sayılı Kanun'un 8/K bendine ve kurulumuzun 12 Mart 2011 tarihli, 2011/187 sayılı kararı ile belirlenen yayın ilkelerine uygun olarak diğer siyasi partilere de yer vermek suretiyle fırsat eşitliği tanımaları gerekmekte olup, yayınlarında diğer siyasi partilere yer verilmemesinin yayın ilkelerinin ihlali olarak kabul edilmesi zorunlu olduğundan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca yerine getirilen yayın ilkelerinin ihlaline ilişkin izleme ve değerlendirmelerde bu hususun da göz önünde bulundurulmasına karar verildiği'' bildirilmişti.
İKİNCİ BAŞVURU
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan ise YSK'nın kararın aldığı tarihten bugüne kadar, ulusal yayın yapan kuruluşların yayınlarında herhangi bir düzelmenin görülmediği iddiasıyla YSK'ya yeniden müracaat etti.
Kazan, YSK'ya gönderdiği dilekçede ''Sürecin önemi ve kısalığı nedeniyle bu kuruluşların yayınlarının seçim mevzuatı ve Yüksek Kurulunuzun 2011/187 sayılı kararına uygun olması için gereken kanuni yaptırımın uygulanmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz'' ifadelerine yer verdi.
