Fransız Senatosu'nda dün kabul edilen 'inkar yasası' gündemdeki yerini koruyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'utanç yasası' karşısında nasıl bir tepki vereceği merak konusuydu. Başbakan bugün partisinin grup toplantısında bu konuya değindi ve ağır eleştirilerde bulundu.
"BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR"
Başbakan Erdoğan, 'inkar yasasıyla ilgili özetle şunları söyledi;
"Bildiğiniz gibi dün Fransa Senatosu'nda, çok az sayıda üyenin katılımıyla bir oylama yapıldı. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum; Kabul edilen bu teklif bizim için tamamen yok hükmündedir. Bu karar Avrupa değerlerini ayaklar altına almakta. Biz gerekli uyarılarımızı yaptık. Bu aşamada yasa teklifine karşı oy kullanan senatörlerin Anayasa Konseyi'ne başvuru hazırlığında olduğunu biliyoruz.
Dostluğumuz büyük bir paye olduğu kadar küçük insalar için husemetimiz de büyük bir payedir. Kimsenin Türkiye ile kavga ediyorum deyip rant sağlamasına izin vermeyeceğiz. Bu oylama aleni bir ayrımcılıktır, ırkçılıktır. Düşünce özgürlüğü katliamıdır. Yapılan Türkiye düşmalığı üzerinden oy devşirme çabasıdır. Bu ırkçı, ayrımcı girişimciliğe karşı susanlar, Avrupa'da fazişmin ayak seslerini duymamak gibi bir vebalin altına girerler.
Bu mesele bir Türkiye - Fransa meselesi değildir. Bu mesele bir ayrımcılık, bir ırkçılık meselesidir. Burada, şu ironik noktaya dikkat çekmek istiyoruz. Sarkozy'nin büyükbabası Selanik'te doğmuş ve büyümüş birisi. Sarkozy'nin dedesi, Osmanlı'nın kucak açtığı Musevilerdendir. Kendisinin soyu Osmalı'ya dayanıyor. Sarkozy ne kadar düşmanlık sergilerse sergilesin, Sarkozy geçmişini silip atamayacak. Tekrar ediyorum. Biz kültürüyle, milletiyle, büyük Türkiye'ye yakışır şekilde vakur duracağız. Etap etap uygulamalarımızı ortaya koyacağız. Eylem planımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Fransa halkının da tırmanın ırkçılık karşısında çok daha duyarlı olacağına inanıyorum."
ULUDERE OLAYI
"Yaşananların aydınlatılması için yaraların sarılması için çalışıyoruz. İstismar edenler acaba Hakkari'de polis otobüsüne saldırırken öldürdükleri Zeki kardeşimin hesabını verebilecekler mi? Bazı yazılı görsel medya grupları bunları gündeme getiriyorlar mı? BDP milletvekilleri Uludere'nin ardından vicdan açıklamaları yapıyorlar. Eğer samimi iseniz o gözyaşını Mizgin Doru ve karnındaki daha doğmamış bebeği için niye dökmediniz?
Niçin tek yol silah, tek yol ölüm çığırtkanlığından vazgeçmiyorsunuz? Uludere için güvercin oldunuz, neden Diyarbakır'da örgütten kaçan 5 kıza günlerce işkence yapıldıktan sonra katledilmesine sesinizi çıkarmadınız? Nerede gözyaşınız? Terör örgütünün katliamlarına ses çıkarmayanların Uludere'de akıttıkları gözyaşı timsahların gözyaşıdır. Uludere'deki kardeşim bunların nasıl bir çifte standart içinde olduklarını görsün. Bunlar ölmeyi öldürmeyi teşvik ederler.
Hiçbir hadise faili meçhul kalmasın diye uğraşıyoruz, işte 19 kemiğe ulaştık. AK Parti iktidarını Ankara'ya teslim oldu diyenlere sesleniyorum, AK Parti Ankara'da adaletin temsilini sağladı.
Mustafa Pehlivanoğlu'nun Allah'tan bulsun dediği o kişiler nihayet yargının karşısına çıkıyor. Onun gibi nice fidanın hesabı bugün soruluyor. Bugün de toprağın altındaki o faili meçhullerin cesetlerini biz gün yüzüne çıkarıyoruz. "
"ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR"
Bazılarının sabırsızlığını anlaıyoruz ama 2 asırdır yaşanan acıları bir gecede kurtarmanın mümkün olmadığının da bilinmesini istiyoruz. Karşımızda 150 yıl öncesinin İttihad Terakki zihniyetini taşıyan CHP var. Karşımızda Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya niyetlenen BDP'si var. Sayın Kılıçdaroğlu, gözlerin var ama göremiyorsun. Dersim faciası 1939'da bitmiştir ama bağımlı yargı faciası 12 Eylül 2010'da bitmiştir. Artık bağımlı yargı yok, birilerinin arka bahçesi yargı yok. Bir bedelli de CHP için çıkarmamız lazım yoksa bunların Anayasa Mahkemesi ve Danıştay önündeki nöbetleri bitmeyecek. Zihniyet hiç değişmiyor, Dersim'deki, 27 Mayıs'taki, 28 Şubat'taki zihniyet hiç değişmiyor.
İMAM HATİP MESELESİ
"İmam hatipler sizi neden rahatsız ediyor? Herhalde dindar bir nesil gelmesin diye...
Kapıcının çocuğu siyasal bilgiler fakültesine giriyor bunlar rahatsız oluyor. Anadolu'nun yoksul ve zeki evlatları iyi eğitim alıp memleketin idaresine gelince bunlar rahatsız oluyor, kendi iktidarları sarsılıyor. Her ne yaparlarsa yapsınlar Anadolu'nun yürüyüşünü durduramayacaklar."
ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
"Uludere'de hayatını kaybeden her kardeşimiz için her aileye 123 bin lira ödüyoruz. Bu paranın ölenleri geri getirmeyeceğini biliyoruz. Hrant Dink davasını bitmemiştir, inanıyorum ki, temyiz aşamasında vicdanları rahatlatacak bir süreç gelişecektir. Milli Güvenlik dersinin bir kısım konuları vatandaşlık bilgisi ve benzeri derslerin içerisine aktarılacaktır.