DDK RAPORU ORTADA:
Hem ben hem de kamuoyu Özal'ın sağlık sorunlarından dolayı öldüğünü kabul etmiyoruz. Nitekim Cumhurbaşkanımız Gül, olaya el attı ve Devlet Denetleme Kurumu devreye girdi. Şüphelerimiz, DDK raporu ile derinleşti.
ÇELİŞKİ VAR:
Özal ailesi, çelişkili açıklamalar yaptı. İddialar gündeme getirildi, deliller var denildi. Ama deliller savcılığa verilmedi. Hatta aile içinde mezarın açılmasını istemeyenler de var. Olayda tek net duruş Sayın Korkut Özal'dan geldi. Korkut Özal, ilk günden bu yana abisinin suikasta kurban gittiğini ifade ediyor. Merhum Özal, hayatını kaybettiğinde, Semra Özal ölümün normal olduğunu açıklamıştı. Sonra her ölüm yıl dönümünde farklı konuları gündeme getirdi.
OTOPSİ YAPILMALIYDI:
Tüm dünyada, görevi başında önemli bir isim öldüğünde mutlaka otopsi yapılır. Ama şimdiye kadar bu yapılmadı. Ailenin iznine de bakılmadan otopsi yapılmalıydı. Bugüne kadar bir soruşturma başlatılmaması ve kabrin açılmaması büyük eksikliktir. Mezarın açılması yerinde ama geç alınmış bir karar. Vicdani olarak bundan rahatsızım ama bir an önce mezar açılıp, tartışmalara son verilmeli.
DARBEDEN ÇEKİNDİ:
1988 yılında Özal'a suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ çok profesyoneldi. Kıbrıs'a gittiği, eğitim aldığı, bazı askerler ile ilişkisi olduğu belirtiliyor. Hem de kardeşi Ali Demirağ tarafından. Ne yazık ki anlaşılan Özal'ın öğrendiği de bu. Yani TSK içindeki derin yapıyı gördü ve TSK'nın itibar kaybetmemesi adına sustu. Ortaya çıkarıldığı takdirde bir darbeden de çekinmiş olabilir. Özal bunun için ilk suikast girişiminin üzerine gitmemiştir.
ERGENEKON'A İŞARET ETTİ:
Turgut Özal, suikastin ardından devlete zarar vermemek için sessiz kalmıştır. O yapı Ergenekon'dur. Bedrettin Dalan gibi kendisine yakın olanlar da vardı. Aslında Özal, çevresindeki derin ilişkileri gördü. Olayın yakınlarına kadar bulaşacağını düşünüyordu. Şimdi içeriden ya da dışarıdan bu operasyonun çözülmesi lazım. Eğer Turgut Özal şehit gittiyse, bunu milletin bilmeğe hakkı var. Aynı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gibi...
ÖLÜMLER ARASTIRILSIN
Hasan Celal Güzel, 90'lı yıllarda yaşanan şüpheli ölümlerin araştırılmasını istedi. Güzel; Turgut Özal, Eşref Bitlis ve Adnan Kahveci'nin ölümlerinin birbiri ile bağlantılı olabileceğini belirterek, aynı yıllarda Uğur Mumcu'nun da suikaste kurban gittiğine dikkat çekti. Özal ailesinin mezarın açılmasını istememesini kınayan Güzel, "Özal benim babam olsa, bırakın mezar açtırmayı elimden geleni yaparım" dedi.