Kadın milletvekilleri küfüre "dur" diyecek

Meclis'te kadın milletvekilleri, yeni yasama yılının başladığı gün bildiri yayınlayarak, kaba ve yaralayıcı dil kullanılmaması konusunda erkek milletvekillerini uyaracak.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :18 Temmuz 2013 , 00:00 Güncelleme Tarihi :18 Temmuz 2013 , 16:51
Kadın milletvekilleri küfüre dur diyecek

İÇİNDEKİLER

Kadın milletvekilleri, AA muhabirinin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, Genel Kurul görüşmelerindeki gerginlikler ve milletvekillerinin konuşma üslubuna ilişkin "Göreve geldiğim günden bu tarafa hava raporu yayınlar gibi, yakışıksız bir takım sözleri kınamaktan emin olun bıkkınlık geldi" sözlerini değerlendirdi.

AK Parti Grup Başkanvekilii Mihrimah Belma Satır, hakaretin, yanlış hareketin, küfürün, kadını ve erkeğinin olmayacağını vurgulayarak, ancak son
zamanlarda bu tür ifadelerin daha çok erkekler tarafından kullanıldığını söyledi.

Hakaret ve küfürlü söz kullananların özür dilemelerinin de su üstünde kaldığını, özürlerin kerhen yapıldığını ifade eden Satır, şunları kaydetti:

"Özürler, tribüne oynamak adına, yani seçmene selam vermek babında. Kullanılan abartlı ifadeler, küfürler var. Bu toplum artık kendini geliştirdi,
bunları kabul etmiyor. Yaptığımız saha çalışmaları da bunu gösteriyor. Bizden olsun, diğer muhalefet partilerinden olsun, aşırı söz ve eylemler, hiçbir şekilde halkta kabul görmüyor. Bunların karşılığının da oy olmadığını söylemek istiyorum. Dolayısıyla daha uhuletli daha aklıselim, daha medeni kelimelerin seçilmesi lazım. Genel Kurul'da son yaşanan iki olayda gerek grup başkanvekili gerekse kadın milletvekili olarak tepkimi koydum. Bu tip küfür ve hakaretlerle benim şahsi bir çalışma hazırlığım var. Söylenen sözler belli, zabıtlar ortada. O zabıtlarla konuşacağız. Yeni dönemde onları uygulamaya koyacağız inşallah.

Küfür ve hakaret eden milletvekilini afişe edip tekrarının olmamasını sağlamak lazım. İçtüzük'ün gereği neyse onun yapılması gerekir. Partilerin kendi disiplin kurullarını işletmesi lazım. Bireysel olarak da muhalefetinizi, itirazınızı ortaya koymanız lazım. Her olayda itirazımızı koyarsak insan olarak, kadın vekiller olarak bunun tekrarını engelleriz diye düşünüyorum."


"AÇIK HAYKIRIŞ YAPMAMIZ LAZIM"
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül de geçen yasama yılında milletvekillerinin tasvip edilecek bir üslup
kullanmadığını söyledi.

Bu konuda çok rahatsız olduklarını ifade eden Gönül, "Konuyla ilgili gerekli uyarıların yapılması için defalarca Meclis Başkanımıza gittik. Meclis
Başkanı uyarıları yaptı, biz kınama yayınladık ama bütün bu uğraşlar çok netice vermedi" dedi.

Gönül, Genel Kurul'da son yaşanan tartışmalarla bu konununun dayanılmaz bir hal aldığının altını çizerek, "Meclis'in kapanmasına yakın son
gününde de muhalefet iktidar tüm kadın milletvekilleri, bununla ilgili yeni dönemde bir uyarı yaparak, öyle başlanmasının uygun olacağını konuştuk. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.

"Sadece uyarı yeterli olur mu?" sorusu üzerine Gönül, İçtüzük'teki yaptırımlara dikkati çekti. Bunun dışında nasıl bir yaptırım olabilir diye oturup
tartışılabileceğini vurgulayan Gönül, "Ama bununla ilgili açık haykırışı
yapmamız lazım" diye konuştu.


MECLİS YÖNETİMİNİ KOMİSYONA DAVET EDECEKLER
Gönül, kadınlar üzerinden bir dil kullanılmasının çok çirkin olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Kullanılan dil, hem ahlak, hem kaba hem bir parlamentere yakışmayacak bir üslupta devam etmesi, son derece rahatsız edici. Bu konuda birtakım yaptırımların, cezaların olması lazım. Çaydırıcılık konusunda bir önlem alınması gerekecek gibi duruyor. Netice alamadığımızda, bizi çaydırıcı ceza verilmesi noktasına götürecek. Özellikle medya üzerinden biz bu dili araştırdık, konuştuk, ne yapılması gerekir vs. Bununla ilgili bir takım mesafeler kat ederken, bu sefer Meclis'te böyle bir şeyin olması içimizi acıtıyor. Önümüzdeki dönem bir araya geldiğimizde gerek muhalefet gerekse iktidar olarak kınamadan uyarıdan daha ileride ne yapılabiliri oturup konşuşacağız. Gerekli önlemlerin alınması için Meclis Başkanılığı, Başkanlık Divanı, grup başkanvekillerini toplantılarımıza davet ederek, gerekli uyarıları yapacağız. Böyle bir düşünce geliştirdik."


"KADIN MİLLETVEKİLLERİ OLARAK KÜFÜRLERDEN BIKTIK"


BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da "Kadın milletvekilleri olarak küfürlerden, hakaretlerden bıktık artık" dedi.

Küfürlerin çoğunun kadınlara yönelik olduğunu ifade eden Buldan, "Erkekler birbirlerine küfür ederlerken bile kadınlar üzerinden söylüyorlar.
Kadın siyasetçiler olarak, kadınlara yönelik küfürleri, hakaretleri, tacizleri duymak istemiyoruz" şeklinde konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızına yönelik hakaret içeren tweeti karşısında tüm kadın
milletvekillerinin bir araya gelmesinin önemli olduğuna dikkati çeken Buldan, şu ifadeleri kullandı:

"AKP'li, CHP'li ve BDP'li kadın vekiller bir anda bir araya geldi. Ne yapabiliriz diye bir tartışma yürüttük. Meclisin yeni yasama yılı açılışında,
kadın milletvekilleri olarak basın toplantısı düzenlemeyi düşünüyoruz. Basın toplantısında, artık kadın vekiller olarak tacizin, hakaretin, küfürün olmaması gerektiğini vurgulayacağız. Genel Kurul'da özellikle en çok zor durumda kaldığımız utanarak, sıkılarak izlediğimiz küfürlere hakaretlere maruz kaldığımız bir ortam haline geldi. Bizler modeliz, seçmenlerimize karşı bir sorumluluğumuz var. Genel Kurul'da yaptığımız her şey dışarıya yansıyor. Genel Kurul'daki saygınlık aynı şekilde dışarıya da yansımalıdır. Küfürlerin, tacizlerin, hakaretlerin olmadığı bir Genel Kurul'un olmasını temenni edeceğiz. Erkek milletvekili arkadaşlara bu mesajı vermeye çalışacağız. Ümit ediyoruz ki erkek vekil arkadaşlarımız, bundan sonra buna dikkat ederler. Gerçekten biz de bıktık çünkü..."

Buldan, küfür ve kaba söz kullanan milletvekiline gerekirse ceza verilebileceğini belirterek, "Küfürleri duyunca yüzümüz kızarıyor. Ben bir kavgayı izlememek ve edilen küfürleri duymamak için Genel Kurul'u terk etmek zorunda kaldım. Erkeklerin buna hakkı yok. Gerekirse ceza da verilmelidir" diye konuştu.


"NEFRET DİLİYLE MÜCADELE EDİLMELİ"
CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak da TBMM'de kullanılan dilin birçok insanı rahatsız ettiğini söyledi. Toprak, "Meclisin ilk açılış gününde, 4
partinin kadın milletvekilleri bir demeç yayınlayıp bu tür dil kullanımını kınadığımızı, bundan sonra buna tahammül etmeyeceğimizi kamuoyuna duyuracağız" dedi.

Toprak, Türkiye'de başta kadınlar olmak üzere farklı kimlikte olan insanlara yönelik nefret dili kullanıldığını da vurgulayarak, bununla mücedele
edilmediği takdirde bu dilin kullanılmaya devam edeceğini söyledi. Toprak, "Dolayısıyla ben bu dili kullanan insanlardan ziyade, bununla mücadele için yasaları çıkarmayan kişileri, partileri, iktidarları kınıyorum" şeklinde konuştu.

Bu işler kendi haline bırakıldığında önyargılar, nefret ve kinin nesilden nesile devam edeceğini dile getiren Toprak, "Bununla uğraşmak lazım.
Sadece yasaklamak değil, eğitim sistemi kanalıyla da uğraşmak lazım. Kamu spotları vasıtasıyla televizyonlarda uğraşmak lazım" diye konuştu.

Toprak, kaba söz kullanan milletvekillerine verilen cezaların yeterli olup olmadığına ilişkin soruya da "Aşırı küfürlere ceza veriliyor ama disiplin
yönetmeliğinde bu konuda bir şey yok. Belki yönetmelik değişikliği önerilip, daha etkin netice verecek yaptırım düşünülebilir" karşılığını verdi.


"NAMUSU KADIN ÜZERİNDEN TARİF EDİYORUZ"
MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ise şahsi olarak kadın milletvekillerinin ortak bildiri yayınlamasına karşı olduğunu belirterek, "Küfrü
eden erkekler. Eğer bu engellenecekse, erkekler çenelerine sahip olmaları gerekir. Bu iş kadınların protestosuyla olmaz" dedi.

Küfürlerin hepsinde kadın cinsiyetine göndermenin bulunduğuna dikkati çeken Demirel, şöyle devam etti:

"Ama kızına, ama eşine ama annesine... Bizim kültürümüzün böyle bir algısı var. Niye? Biz namusu kadın üzerinden tarif eden bir topmlumuz. Biz de namus dendiği zaman ailedeki, hanedeki kadın üzerinden tarif edilir. Hiçbir zaman ticarette dürüst müsünüz, siyasette ikiyüzlülük yapmıyor musunuz, dik mi duruyorsunuz, bunlar namus tanımına girmiyor. Bence bir insana akılsız demek en büyük küfür olmalı ama litaratürde hiç böyle geçmiyor. Bu bizim namus algımızla ilgili. Küfür demek bile kaba ifade. Küfür sözünün siyasetin gündeminde olması bile kötü. Ama bakıyorsunuz gündeme, bir konuyla ilgili tahlil yapıldığında bile akıllarına gelen en kötü kelimeleri sıralamayı maarifet olarak niteliyorlar. Bunlar çok çirkin şeyler."

Kadın milletvekillerinin ortak bir duruş sergilemesinin, işi cinsiyete dökebileceğinin altını çizen Demirel, "Aslında erkek milletvekilleri toplanıp
durumdan vazife çıkarmalıdır. Meclis Başkanı başta olmak üzere tüm erkek milletvekillerinin vicdanlarıyla hesaplaşmaları gerekir. Neredeyiz, ne yapıyoruz, kimin önünde ne konuşuyoruz diye. TBMM'de millet adına iş yapması gereken arkadaşlar, oturup başka laflar ediyorsa, bunun hesabı o kişilere sorulması lazım" diye konuştu.


SEÇİLMİŞLİK UTANMAZLIKLARI ÖRTBAS ETMEZ
MHP'li Demirel, bu konuda Etik Komisyonu'nun çalıştırılabileceğini vurgulayarak, küfür eden milletvekillerinin parti disiplinine sevk etmenin, ipe
un sermekten farksız olduğunu ileri sürdü.

Demirel, "Etik Komisyon'da değerlendirilip bu arkadaşalara gerçek anlamda ciddi yaptırım uygulanması gerekiyor. Seçilmişlik bazı utanmazlıkları
örtbas etmez. Seçilmişliğin arkasına saklanıp insanlar, ben milletvekiliyim, onu söylerim, bunu yaparım, böyle bir şey yok. Terbiyesizlik her yerde
terbiyesizliktir. Gerekli yaptırımı da bulmalı. Tek ayak üstünde bekletecek değil, bunun da bir yaptırımı olmalı. Konuşmaktan, komisyonlardan men edilsin, bir şey yapılsın" önerisinde bulundu.

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan de küfür ve hakaretli konuşmanın, bir tür bilgi eksikliği ve özgüvensizlikten kaynaklandığını söyledi.
Tarhan, "Bu tür galiz küfürleri eden insanların söyleyecek sözü yoktur. Bilgi ile mücadele edecek güçte değillerdir. Bu yüzden kontrolü kaybatmektedirler. Bunun kadın erkekle bir ilgisi yok. Bu tamamen kişilikle ilgili bir sorun" diye konuştu.