Erdoğan alacağı oy oranını açıkladı

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Ordu’da yaptığı mitinginden dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Temmuz 2014 , 00:00 Güncelleme Tarihi :21 Temmuz 2014 , 08:55
Erdoğan alacağı oy oranını açıkladı
Aktif cumhurbaşkanlığını nasıl yapacağını anlatan Erdoğan, anketlerde kendisine yüzde 55-56 oranında oy verileceği sonucunun çıktığını söyledi.
Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak farkını ortaya koyması gerektiğini kaydeden Erdoğan, ''İki hayati konuda çalışmalarımı aynı kararlılıkla götürmek zorundayım. Bunlardan birincisi barış sürecini sonuçlandırmak. İkincisi, Paralel Yapı ile mücadeleyi sürdürmek'' dedi.
İşte Erdoğan'ın gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar;

''BANA OY VERCEKLERİN ORANI 55-56''

* Miting meydanlarındaki genel hava, seçmenin çoktan tercihini yaptığı, 10 Ağustos'taki seçimi sadece bir formalite olarak gördüğü yönünde...
Meydanların dili onu gösteriyor. Kamuoyu araştırmaları da dediklerinizi doğruluyor. Yaptırdığımız araştırmalarda, bana oy vereceklerin oranı yüzde 55-56 çıkıyor.
* Aynı araştırmalarda seçimi sizin kazanacağınıza inananların oranı da daha da yüksek görünüyor. Yüzde 70'in üstünde. Bu da diğer adaylara oy vermeyi düşünenlerin bile sizin kazanmanızı bekledikleri anlamına gelmiyor mu?
Doğru, öyle.

''30 BÜYÜKŞEHRİN HEPSİNE GİTMİŞ OLACAĞIZ''

* Peki, bu tablo tabanınızı rehavete sevkeder mi?
Meydanlara bakılırsa, kamuoyunda rehavet yok. Diri, inanmış kitleler görüyorum. Mevsim koşullarına ve Ramazan'a rağmen. Bugüne kadar 11 il ve 4 ilçede miting yaptık. Kampanya sonuna kadar 30 büyükşehirin hepsine gitmiş olacağız. Diğer adaylar kampanya yapmıyor. ''Bayramdan sonra meydanlara çıkacağız'' diyorlar. İyi ama bayramdan sonra seçime kadar 8-9 gün kalmış olacak.
* CHP ve MHP tabanından oy bekliyor musunuz?
Birinci derecede MHP tabanından gelir, ondan sonra da CHP'li seçmenlerden. Güneydoğu'dan da çok oy gelecek gibi. Kamuoyu araştırmaları öyle gösteriyor.

''İKİ HAYATİ KONUDA ÇALIŞMALARIMI SÜRDÜRECEĞİM''

* Batı basını sizin fiili başkanlık sistemini getirmiş olacağınız yorumları yapıyor...
Beni Batı değil, Anayasa ilgilendirir. Ben ülkeme hizmet edeceksem, teamüllerin değil, Anayasa'nın belirlediği kurallara göre davranırım. Ben bürokrasinin değil, siyasetin içinden geliyorum. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak farkımı koymalıyım. Ve daha önemlisi iki hayati konuda çalışmalarımı aynı kararlılıkla götürmek zorundayım.
Bunlardan birincisi barış sürecini sonuçlandırmak. İkincisi, Paralel Yapı ile mücadeleyi sürdürmek. Diğer adayların öyle bir hassasiyetleri yok. Zaten Türkiye'de dikili taşları da yok. Ben ise 12 yıllık değişimin devamını omuzlamak zorundayım. Bir aday (Ekmeleddin İhsanoğlu), "Ben bu işlerin içinde olmam" diyor. Biri de çıkıp ''Devletin başı olarak nasıl bu işlerin içinde olmazsın'' diye sormuyor.

''BAŞBAKAN'IN YETKİLERİNİ ELİNDEN ALMAK SÖZ KONUSU OLMAZ''

* Nasıl bir cumhurbaşkanı olacağınızın ipuçlarını verdiniz. Sizden sonraki başbakan nasıl bir başbakan olacak?
Ben onca yıl başbakanlık yaptım, gördünüz. Cumhurbaşkanı olursam, başbakanın yetkilerini elinden almak söz konusu olamaz. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan, seçilmiş bakanlar, hükümet... Hep birlikte Türkiye'yi uçururuz. Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olması, her hafta bakanlar kuruluna başkanlık edeceği anlamına gelmez. Herhalde başbakanın yerine oturacak halimiz yok. Zaman zaman oturur, konuşuruz. Öyle götürürüz.

''HSYK'NIN YENİ TABLOSUNU 12 EKİM'DE GÖRECEĞİZ''

* Yargıtay Başkanlık Kurulu seçimleri, HSYK'nın bundan sonraki yapısını etkiler mi?
Çok farklı şeyler. HSYK'nın 22 üyesinden 4'ünü Cumhurbaşkanı, birini Adalet Bakanı, birini Adalet Bakanlığı Müsteşarı, birini Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, 3'ünü Yargıtay Genel Kurulu, 2'sini Danıştay Genel Kurulu seçiyor. Geriye kalan 10 üyeden 7'si birinci derece adli yargı hakim ve savcılarınca, 3'ü ise birinci derece idari yargı hakim ve savcılarınca belirleniyor. HSYK'nın yeni tablosunu 12 Ekim'de göreceğiz.
* Yapılacak HSYK seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo Paralel Yapı ile mücadeleyi nasıl etkiler?
HSYK'nın elinde olanlar çok sınırlı. Zaten şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hakimleri götürecek. Paralel mücadele konusunda farklı bir safhaya giriliyor. Böcekte çok farklı deliller ortaya çıktı.

''ABBAS İHSANOĞLU'NUN NİŞANINA GÜLDÜ''


* İhsanoğlu'nun "El Fetih ile Hamas'ı ben birleştirdim" açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mahmut Abbas bunu duyunca gülmeye başladı, ''Yok öyle bir şey'' dedi. Aslında yoğun ve ısrarlı çabalarımızla birleşmeyi biz sağladık. Ona (Ekmeleddin İhsanoğlu) Filistinliler nişan vermişler. Mahmut Abbas ''Biz emekliliği yaklaşmış uluslararası bürokratlara nişan veririz, bu da onlardan biri'' dedi.
Bana verilen Yahudi nişanlarını dillerine doluyorlar. Başbakanlığımın ilk yıllarında verilen nişanlar... İyi ama o tarihte İsrail'le aramız böyle değildi ki... Ayrıca Filistin'in İsrail'le ilişkileri de bugünkü gibi değildi. Sonra ne oldu? Mavi Marmara baskını, Gazze katliamı... O nişanı hediye veya rüşvet kabul edip sustuk mu?

''BATSIN BU DÜNYA''


Ayrıca İsrail, ''Bende her türlü silah olacak. Atom bombası da olacak, fosforlu bomba da" diyecek, ama Filistin'in, Gazze'nin hiç silahı olmayacak. Onun için Orhan Baba (Orhan Gencebay) gibi ''Batsın bu dünya'' diyorum.

''ATEŞKES İÇİN ÇALIŞIYORUZ''

* Gazze'de ateşkes mümkün mü?
Çalışıyoruz. Ateşkesi temenni ediyoruz. Temsilcilerim sürekli temas halindeler. 2012 ateşkesine İsrail uymadı. Kerry (ABD Dışişleri Bakanı John) bunu biliyor. Türkiye, Filistin, Katar, ABD olarak ateşkes için birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmanın içinde Mısır da var. Mısır'la çalışmaları tarafların istihbarat organları yürütüyor.
2012 'deki ateşkes seviyesinde bir ateşkes üzerinde görüşüyoruz. Şu anda uluslararası hukuk açısından İsrail'in yaptığı suç. Bu çok ciddi bir bedeli gerektirir. Filistin'in Cenevre'de elde ettiği haklar var.

Kaynak: Star