Akdoğan, garip gurebaya, öksüze ve yetime, nerede bir yardım isteyen ve medet uman varsa onlara kucak açtıklarını dile getirerek, Türkiye'ye sığınanlara kucaklarını açtıklarını ifade eti.
Burada bir nefis muhasebesi yapmak için ramazanın bir vesile olduğuna dikkat çeken Akdoğan, hem kişisel tekamül için hem de sosyal olarak ramazanın muhasebe fırsatı verdiğini söyledi.
Aynı şekilde seçimlerin de siyasetin muhasebe günleri olduğunu vurgulayan Akdoğan, "7 Haziran'da bir muhasebe yaptık. Milletimiz bizim önümüze bir karne koydu ve o siyasi muhasebeyi hep birlikte 7 Haziran'dan beri yapıyoruz. Bütün gruplarımızla, gençlik, kadın kollarımızla, MYK ile MKYK'mız ile Bakanlar Kurulumuz ile hep birlikte değerlendiriyoruz. Çünkü seçmen ne yaparsa doğrusunu yapar. Ne derse doğrusunu der. O mesajı doğru anlamamız lazım. Doğru analiz etmemiz lazım. Gerekiyorsa yanlışlarımızı düzeltmemiz lazım. Özeleştiri yapmamız lazım. Bir yerlerde hata varsa onu düzeltmek lazım. Bu yüzden muhasebe günleridir seçimler" değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti olarak bunu girdikleri 10 seçimde de yapabildikleri için vatandaşın mesajını alabildikleri için partilerinin büyüdüğünü anlatan Akdoğan, bu seferde öyle olacağını söyledi.
Akdoğan, konuşmasında şunlara yer verdi:
"2009 yerel seçimlerinde yüzde 38,5 oy aldık. 47'den 38'e düştük. Ama vatandaşa küsmedik, sitem etmedik. 'Sizin iradenizin başımızın, gözümüz üstünde yeri vardır' dedik. Daha çok çalıştık, daha çok anlamaya çalıştık. Bir sonraki seçimde yüzde 49 oy aldık. Bizim milletle bir gönül bağımız var. Vatandaşımız bunu çok iyi biliyor. Biz, hamdolsun bu mesajı her zaman doğru bir şekilde aldık. Kendimizi gözden geçirdik.
Biz yüzde 41 aldık. En yakın parti 16 puan geride. Biri 13 aldı, diğeri 16, diğeri de 25 ama sanırsınız seçimi onlar kazandı. AK Parti'nin yarısı etmiyor. Üçüncü parti, ikinci, dördüncü parti ama havalarından da geçilmiyor."
"ONLARI AK PARTİ'YE DAYATAMAZSIN"
8 Haziran'da yeni bir sayfa açıldığına dikkat çeken Akdoğan, bunun yeni bir süreç olduğunu anlattı.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şunları kaydetti:
"Seçimden önce birbirimizi çok sert şekilde eleştirmiş olabiliriz ama seçimden sonra milletin mesajı nedir. Biraraya geleceksiniz, Türkiye'yi hükumetsiz bırakmayacaksınız, taşın altına elinizi koyacaksınız. Millete böbürlenmeyeceksiniz. Kibir yapmayacaksınız, kendi şartlarınızı dikte etmeyeceksiniz. 'Yani şunlar şunlar olmazsa hükumete girmem' demeyeceksiniz. Millet onu takdir etseydi zaten sen 15, 17, 20, 25 almazdın, 41 alırdın. Demek ki millet senin dediklerine itibar etmedi. Sen şimdi onları AK Parti'ye dayatamazsın. Millete dayatamazsın. Burada herkes gelecek makulde buluşacak, orta yolda buluşacak. Burada hassasiyetimiz Türkiye'dir, Türkiye'nin menfaatleridir. Bizim hükumet kurma çalışmalarında kırmızı çizgimiz yok ama ilke ve değerlerimiz var. Bizim için Türkiye'nin çıkarları ve menfaatleri temel önceliktir. Biz buna bakarız.
Başbakanımız samimi şekilde elini uzattı. Bütün partilerle görüşecek. Herkesin aynı samimiyetle taşın altına elini koyması gerekiyor. Kimse şart dikte etmesin. Kendi politikalarını dayatmaya kalkmasın. Yani milletin mesajını alması gereken, en yüksek oyu alan parti değildir sadece. Millet ile empati yapması gereken birinci olan parti değildir her zaman. Karşımızda bir muhalefet koalisyonu vardı, ne oldu çöktü. Meclis Başkanlığında daha iyi gördük çöktüğünü. Bu şekilde bu süreci sorumluluk bilinciyle geçirmemiz lazım"
"BU TÜNELDEN TÜRKİYE'Yİ ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ"
Türkiye'nin bir ateş çemberinden geçtiğini, Suriye'de iç savaşın yaşandığını, Irak'ta, Lübnan'da, Ukrayna ve Gürcistan'da sıkıntılar yaşandığını dikkat çeken Akdoğan, "Her tarafımız yanıp tutuştu ama Türkiye bir istikrar adası ve abidesi. Bunu korumamız gerekiyor. Bu seçimlerden çıkan sonuç 'AK Parti Türkiye'nin olmazsa olmazıdır, umududur, güven ve istikrarın teminatıdır.' Biri, 34 kentte, biri 37 kentte, diğeri ise 55 kentte milletvekili çıkaramadı. Türkiye'nin her yerinde olan tek parti AK Parti. Bu yüzden Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün teminatı, sigortasıdır AK Parti. Bu kadar olaylar oluyor etrafımızda yıllardır ama Türkiye içine hiçbir şey yansımadı. Güven ve istikrar sapasağlam kaldı. Bu büyük bir başarıdır. Bu tünelden de Türkiye'yi çıkarmak zorundayız. İnşallah hükumet kurma çalışmaları da başarılı şekilde sonuçlanır" değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan'daki mali krize de değinen Akdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Batmanın eşiğine geldi. Bugün yine bir referandum yapıyorlar. Ya acı reçeteyi içecekler, IMF'ye teslim olacaklar veya avro bölgesinden çıkacaklar. Ya siyasi olarak ya da ekonomik olarak çökecekler. Emekli maaşlarını ödeyemiyorlar. Popülizm yaptılar. Şimdi mirasyedi gibi Avrupa'nın şımarık çocuğu gibi. 'Şimdi nasıl buradan çıkarız' diyorlar. Emeklilik yaşını yükseltiyorlar, maaşları ödeyemiyorlar, yeni vergiler koyuyorlar. İşte popülizmin sonucu budur. Bunlardan ders çıkarmamız gerekiyor. Hepimizin önceliği Türkiye'dir. Bizler her zaman 'Türkiye kazanacaksa kaybetmeye razıyız' diyoruz. Onlar, AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun sorumsuzluğu ile hareket ettiler. Artık gün o gün değil, gün sorumlu davranma günü."