MEVLANA GİBİYİZ
Arda'ya sahip çıkmak zorunda olduklarını belirten Demirören şunları kaydetti: "Konumumuz Mevlana gibi. Arda hata da yapsa, o sözleri söylemiş de olsa, ben Arda'yı kazanmaya çalışırım. Arda olayın ardından beni aradı. Ne konuştuğumuz bizim aramızda ama araması bile önemli. Milli Takım'ı bırakmasına hepimiz çok üzüldük. Ama Milli Takım'ı bırakmak diye bir lüks yok, yaşın geçmediyse, vücudun kaldıramıyorsa. Bunun yaptırımını toplum verir"
ARDA DÜNYA MARKASI
"Arda bir dünya markası. Bilal Meşe'yi ertesi gün aradım. Kendisine "Bir başkan olarak rica ediyorum, dava açma, bu olayı bitirelim" dedim. Özür dilemek erdemdir, en büyük adamlıktır. Arda'ya verilen metinde buna yer verilmişti. Basın mensupları toplantıdan çıkmasalar, Arda Turan Milli Takım'ı bırakmayacakmış."
'EVET' DEDİĞİ İÇİN 1'E 3 VURUYORLAR
Arda Turan'ın referandum sürecinde, "Evet" oyunu verdiğini açıklamasının milli yıldıza olumsuz yansıdığını belirten Yıldırım Demirören, "Referandumdaki olaydan dolayı Arda'ya bir vurulacakken üç vurulmaya çalışıldı. Buna kesinlikle inanıyorum. Dünyanın üç büyük markasını yıpratmak için hep beraber uğraşıyoruz. TFF, Fatih Terim ve Arda Turan. Prim tartışması, Euro 2016'dan sonra yapılsaydı ne kaybedilirdi" diye konuştu.
