Peynir-sarımsak-turşu migrenin dostu

Kadın-erkek ayırmayan migren, hayatı zindan ediyor. Atak geldiğinde tek arzulanan karanlık ortamda sessiz bir şekilde uzanmak ve ağrının geçmesini beklemek oluyor. Çoğu kişi kulaktan dolma bilgilerle ağrı kesicilere yöneliyor ve bu ilaçlar alışkanlık haline geliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Müge Koçak, kontrolsüz alınan ilaçların migren ağrılarını daha da kötüleştirdiğine dikkat çekiyor. Bu durumun 'ilaç kötüye kullanım baş ağrısı' olarak tanımlanan bir duruma yol açtığını söyleyen Dr. Koçak, "Bu ilaçların çok sık kullanılmasıyla baş ağrısı süreklilik kazanabiliyor, hatta dozu artıyor. Araştırmalar, bu kişilerde ağrı kesici bırakıldıktan 2 ay sonra ağrının kesildiğini ya da ilk haline geri döndüğünü gösteriyor. Bilinçsizce ağrı kesici almamak gerekir"diyor. Dr. Koçak, şu bilgileri veriyor... "Migreni tetikleyen en önemli faktörlerden biri beslenme. Bazı besinler içeriğindeki maddeler nedeniyle atakları tetikliyor Özellikle koruyucu madde bulunan et, sosisli sandviç gibi nitrit içeren; şarap, peynir gibi tiramin içeren ve çikolata, sarımsak, soğan ve kabuklu çerezler gibi feniletilamin içeren besinler bunların başında geliyor. Tatlandırıcılar, turunçgiller, turşu ve sirke gibi yiyecekler de migreni tetikleyebiliyor. Bu besinlerden uzak durmak gerekiyor. Ancak, tamamen diyetten çıkarılsa bile diğer faktörler nedeniyle ataklar devam edebiliyor."

KAHVE İÇİLEBİLİR
"Migreni olanların en çok uzak durduğu besinlerin başında kahve geliyor. Ancak sanılanın aksine az miktarda kafein, migren belirtilerini azaltıyor. Hatta kafein migren tedavisinde ek olarak da kullanılabiliyor. Araştırmalara göre günde 2-3 fincan kahveyi geçmemek şartıyla kafein alımı, baş ağrılarını azaltmakta yardımcı oluyor. Kafein miktarı artırılırsa, bir süre sonra baş ağrılarının görülme riski aynı oranda yükseliyor."

TETİKLEYİCİLER KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİYOR
Ataklara yol açan tetikleyiciler kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Kimi uyku ve yemek düzeni değişikliğinden, kimi yüksek sesten kimi ise keskin kokulardan sonra atak geçirebiliyor. Dr. Müge Koçak, tetikleyici unsurları şöyle anlatıyor: "Stres, uyku ve yemek düzeni değişikliği, yüksek ses, keskin kokular, titreşen ışıklar gibi birçok faktör migren atağını tetikler. Bu nedenle hastaların kendisini dinlemesi ve hangi faktörlerin hastalıklarını tetiklediğini anlaması önemli. Bu değiştirilebilir faktörlere ek olarak değiştirilemeyen unsurlar da olabilir. Özellikle lodoslu havalar ve kadınlarda adet dönemi migren atağı şikayetlerini artırır."

DOĞRU TEDAVİ ŞART
Migren ağrısından kurtulmanın doğru tedavi ile mümkün olduğunu söyleyen Dr. Müge Koçak, şu uyarılarda bulunuyor: "Ağrı kesiciler sadece migrenin şikayetini azaltıyor ancak tedavide genel ilke hastaların ataklardan korunmasını sağlamak. Hastalar yaşam biçimini düzenleyerek ve tetikleyicilerden uzak durarak atakları azaltabilir. Bu nedenle kişilerin migrenini tetikleyen faktörleri bilmesi ve bunlardan uzak durması gerekir. Ek olarak kişiye uygun ilaç tedavisine başlanmalı."

BOTOKS KURTARIYOR
Kırışıklıklar için uygulanan botoks, migren ağrısında da etkili oluyor. Migren ve gerilim tipi baş ağrılarında botoks uygulamasına başvurulduğunu söyleyen Dr. Müge Koçak, "Migren tedavisinde rastlantı sonucu etkinliği bulunan botoks; daha önce çok sayıda ilaç tedavisine rağmen fayda görmemiş hastaların çoğunda 3-4 uygulamadan sonra etkili olmaya başlıyor" diyor.

SIRADAN BAŞ AĞRISIYLA KARIŞTIRMAYIN

Migren için belirleyici kriterler şöyle:
6 aylık bir zamanda en az 5 atak olması
Baş ağrılarının birkaç saatle birkaç gün arasında sürmesi (4-72 saat)
Baş ağrısının orta şiddette veya çok şiddetli olması
Tek taraflı olması
Zonklayıcı (pulsatil) karakterde ağrının görülmesi
Fiziksel aktiviteyle ağrının kötüleşmesi
Baş ağrısının, bulantı veya kusma ile gürültü veya ışık hassasiyeti özelliklerinin en az biriyle ilişkili olması
Hasta öykü ve muayenesinde başka bir baş ağrısı sebebi bulunmamas